"اترك" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakın
• bırak
• izin
• bırakmak
• bırakıyorum
• bırakırsanız
• bırakamam
• terk
• bırakmam
• bırakınız
• bırakıp
• bırakacağım
• bırakayım
• bırakabilirsiniz
• bırakmayacağım

Bir kamera alın, blog yazmaya başlayın ,her neyse ama ciddiyeti bir kenara bırakın, terminolojiyi bir kenara bırakın.
التقط كاميرا، انشئ المدونة الخاصة بك ، أي شئ ، لكن اترك الجدية ، و اترك المصطلحات العلمية المعقدة.

Kardeş, bu geceliğine bırakın gitsin. Hayatımı onun ellerine teslim ediyorum.
صديقي أرجوك، اترك الأمر هذه الليلة سأرهن حياتي عند هذا الرجل

Kahvaltını yanına veririm. Hayır, oturma düzenini bana bırakın, geliyorum!
لا ، اترك مخطط الجلوس لى انا انا بطريقى إليكم

Bir dahaki sefere, telefon aç. Kargocu çocukları evde bırak.
في المرة القادمة اترك نداء عند عامل التسليم في البيت

Başka bir şey bulursan, sadece 802'li numaraya mesaj bırak.
اذا وجدت شىء آخر اترك رساله على الرقم 802 فقط

Josh'un sesli mesaj kutusuna hoşgeldiniz. Mesajınızı bırakın sizi arayacağım.
تمّ تحويلك على البريد اترك رسالة , وسأعاود الاتصال بك

Lütfen mesajınızı bırakın, döner dönmez sizi arayacağım. Gina, Ben Paul.
رجاءً اترك رسالة و سوف أعاود الاتصال بك حالما أستطيع ذلك

Müfettiş Lele'nin telefonu bip sesinden sonra mesaj bırakın lütfen.
هذا البريد الصوتى للمفتش ليلى اترك رساله بعد سماع الصفاره

Dr. Leighton, bacakları bırakın, Dr. Savetti ve bana yardım edin, lütfen.
د.ليتون , اترك ذلك و انضم الي مع د, سافيتي, من فضلك.

George'u aradınız. Mesajınızı bırakın, sizi arayayım. Fırsat bulduğunda beni ara, tamam mı?
اترك رسالة اتصل بي لاحقاً اتصل بي عندما تسنح لك الفرصة هل فعلت؟

Durumu, "onlara kim olduğumu anlatıp gösterebildim" hissiyle bırakın.
اترك الموقف باحساس أنك تحس أنك كان من المفترض أن تعبر عن نفسك وتريهم من أنت.

Saçma sapan sinir bozucu kimsenin umrunda olmayan detayları devre dışı bırakın ve konunun özüne gelin.
و اترك تلك التفاصيل المزعحة التي لا يهتم بها أحد و اوصلنا للهدف من الحديث.

Pekala. Bunu bana bırak. Bir şey yapmadan önce bir kere daha bakayım.
حسناً ، اترك هذا معى دعنى اشاهده اكثر من مره قبل ان اقرر

Merhaba. Arayan sensen, ben de benim. Sinyal sesinden sonra mesaj bırak.
مرحبا ان كان هذا انت فأنا انا لذا اترك رسالة بعد الشارة

- Anlamıyorum. - Onu bana bırak. Susan Chappell'ı kazandırman lazım bana.
أنا لا أفهم اترك الأمر لي أريدك أن تحضر لي سوزان حية

- bırak kız gitsin Escobar! yemin ederim kızı öldürürüm!
ـ اترك البنت تذهب ، اسكوبار ـ اقسم بالله سأقتلها

Onu bize bırak patron. Bizim gözetimimizdeyken kimse ona yaklaşamaz.
اترك الأمر لنا ، فلن يقترب منه أحد ونحن نراقبه

Cebimi dene, ya da işten ara, ama önce buradan mesaj bırak. Teşekkürler!
حاولى مرة آخرى ، أو اتصل بى فى العمل ولكن اترك رسالتك اولاً

Kızımın Delhi gibi büyük bir şehirde oynamasına izin veremem.
ابدا. لن اترك ابنتى تلعب فى مدينة كبيرة مثل ديلهى

Eve gitmek istiyorum bu üniformayı çıkarmak ve gösteriyi bırakmak!
أريد العودة للبيت إنزع هذا الزي الرسمي و اترك العرض

Ve size bayan, hatıra olarak masanın üstündeki... nadir parçayı bırakıyorum.
وبالنسبة لك يا انسة, اترك لك الشئ النادر على الطاولة هناك, كتذكار صغير

Kapıyı açık bırakırsanız, çocuk bu fabrikanın içine girebilir. Doğruca canavarların dünyasına!
اترك الباب مفتوحاً وقد يدخل طفل إلى هذا المصنع

Siyahlı adamı öylece bırakamam. - Ah tabi. - O çok iyi.
ـ لا يمكنني ان اترك الرجل ذوة البدلة السوداء متدلي ـ اجل

Onu yaşadığım sürece unutmayacağım. Bir gece toplantıyı terk etmek üzereydim.
كنت على وشك أن اترك الاجتماعات ومغادرة الاجتماع من منتصفه

Onun aşk hikâyesini sıradan bir hikâye gibi bırakmam ve unutmam gerekiyordu.
حبه قصه اترك ان على كان امرها وانسى قصه مجرد انها على

Dedektif Luke Callaghan lütfen sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakınız.
وصلت إلى المحقق لوك كالاهان رجاء اترك رسالة بعد صافرة

Yani onu orada bırakıp müzede çalışmaya geri mi döneceksin?
إذاً اترك هذ المكان وأرجع إلى عملك في المتحف ؟

Şu kitabı kapıcıya bırakacağım.
اريد ان اترك هذا الكتاب مع حارس المبنى, سأعود حالا 00: 14: 14,600

Size kartımı bırakayım. Tamam mı? Bir şey sormak isterseniz, beni arayın.
اسمحي لي ان اترك لك بطاقتي , اذا احتجت الى اي سؤال , اتصلي بي

Merhaba, Feltonları aradınız. Evde değiliz, mesaj bırakabilirsiniz.
مرحباً ، منزل فيلتون نحن لسنا بالمنزل اترك رسالة

Çünkü gelirseniz, ceketimi bu sefer elimden bırakmayacağım.
لأنك لو ستفعلي فلن اترك هذا المعطف من يدي