| Mezarlığa istediğiniz gibi girmenize izin veremem, nedeni ne olursa olsun! | Open Subtitles | لا استطيع ان اسمح لك بانتهاك حرمة القبور مهما كان السبب |
| General Dolores'i takdim etmeme izin verin Bay Teddy Sanchez. | Open Subtitles | اسمح لي ان اقدم لك الجنرال دولوريس سيد تيدي سانشيز |
| Fakat o zaman değin, hiç değilse profesyonel sırrımın saklı kalmasına izin ver. | Open Subtitles | أعد أني سأقدمها لكن حتى حينه اسمح لي على الأقل بخلوة لأسراري المهنة |
| Alışılmadık bir durumdayız ama Bırak da buna bir çözüm üreteyim. | Open Subtitles | اسمح لي أن أعلم لو كان شيءٌ باقٍ من إبنتنا هناك |
| Fakat bu muhabbetin hatırına, izin ver de Sana birşey göstereyim. | Open Subtitles | لكن إكراماً لهذه المناقشة اسمح لى فقط أن أوضح لك الصورة |
| Esnek olun, açık fikirli olun, Bırakın en iyi fikirler kazansın. | TED | كن مرن، كن متفتح، اسمح لأفضل الأفكار بالفوز. |
| sizi biraz daha muallakta bırakmama izin verin, Baş Müfettiş. | Open Subtitles | اسمح لي يا عزيزي رئيس المفتشين بدقيقة واحدة أخرى لأضيعها |
| lütfen bütün ailem adına Size teşekkür etmeme izin verin. | Open Subtitles | ارجوك دعني اقول لك هذا، ارجوك اسمح لي بان اشكرك، |
| Sadece aciz bir hizmetkar olsamda bir şeyler söylememe izin verin | Open Subtitles | رغم أنني فقط خادمة متواضعة اسمح لى ان اقول بضعة كلمات |
| Kendimi suçlamıyorum. ama yabancı bir çocuğun bu evde yaşamasına nasıl izin verebilirim? | Open Subtitles | لن الوم نفسي , ولكن كيف اسمح بان يعيش طفل غريب في المنزل؟ |
| O beden bana ait! Başına buyruk davranmana izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | هذا الجسم ملكي لن اسمح لك بالتصرف كما يحلو لك |
| Bu götürebileceğin kadar buffaloyu yanına almana izin vereceğim anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني اني سوف اسمح لك بنقل ما تستطيع من الجواميس |
| Rob, böyle deme. Ben kendini asmana asla izin vermem. | Open Subtitles | لن اسمح لك باهدار طاقتك في قطع الاشجار هنا .. |
| - Of, Bırak gideyim! Bütün gün tek bir Moğol bile öldürmedim! | Open Subtitles | اسمح لي أن أذهب ، أنا لم أقتل مغولي واحد أبدا |
| - Şimdi selamı Bırak da şu atı tımar etmeni göreyim. | Open Subtitles | الآن اسمح لي أن أراك تبدأ بتمشيط تلك الحصان |
| Yürüyebilirim. Bırak yürüyeyim. Yürüyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع المشي , اسمح لي أن اذهب أستطيع المشي |
| - Sana hep destek oluyorum ama buna izin veremem. | Open Subtitles | لقد قمت بالخطوة مسبقاً لكنني لن اسمح لك بفعل ذلك |
| Devam edemeyeceğim. Bırakın, çalmayı keseyim. | Open Subtitles | لا أستطيع الأستمرار اسمح لي أن أتوقف عن العزف |
| Dur Sana hatırlatayım, altı hafta önce hastanede ölümle cebelleşiyordun, tamam mı? | Open Subtitles | ،حسناً، اسمح لي بتذكيرك منذ 6 أسابيع دخلت المشفى وقد كنت وشيكاً على الموت مفهوم؟ |
| Kutladığımız günün önemi adına onlara teşekkür etmeme müsaade edin. | Open Subtitles | اعطاء يوما ونحن نحتفل اسمح لي أن أشكرهم على خدمتهم. |
| Affedersiniz ama benim resimleri bir sürü kitapta yer aldı bazıları en çok satanlar listesindeydi. | Open Subtitles | اسمح لى، لكن رسوماتى كانت فى عشرات الكتب بعضهم من افضل المبيعات |
| Böyle davranma. Odun kesmene yardım edeyim. | Open Subtitles | لا تكن هكذا اسمح لي بمساعدتك في تقطيع الأخشاب |
| Hayır, hayır. Pardon ama bunların başıma gelmesine asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا لا لا لا أنا اسف , لكن لن اسمح لهذا بأن يحدث لي |
| İzninizle bu harika makinenin birkaç özelliğini göstermek istiyoruz. | Open Subtitles | اسمح لنا بتوضيح بعض مميزّات هذه الماكينة الرائعة |