"التحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak
        
    • konuşabilir
        
    • konuşmam
        
    • konuşmamız
        
    • konuşmayı
        
    • konuşamam
        
    • konuşmalıyım
        
    • konuşabiliriz
        
    • konuşabilirsin
        
    • konuşma
        
    • görüşmek
        
    • konuşmalıyız
        
    • konuşabilirim
        
    • konuşmaktan
        
    • görüşebilir
        
    empati veya bağlantı kurmaya kapasitesi olmayanlardır. Kimse bu konuda konuşmak istemez, TED ليس لهم مقدرة للتعاطف الإنسانى أو التواصل. لا أحد يريد التحدث عنه،
    Sizinle neden konuşmak istediğim hakkında bir fikriniz var mı? Open Subtitles هل لديك أي فكرة ، لماذا أردت التحدث إليك ؟
    Benimle konuşmak istediğiniz özel bir şey var mı, Komiser? Open Subtitles هل هناك شيء محدد تريد التحدث معي بشأنه ملازم ؟
    Seninle mutfakta ya da başka bir yerde konuşabilir miyim? Open Subtitles أيمكنني التحدث إليك لثانيه في المطبخ أو بمكاناً ما ؟
    Şimdi yarışmak çok isterdim ama yapamam. Gidip arkadaşımla konuşmam lazım. Open Subtitles أود أن أسابقك الآن لكن لا أستطيع، علي التحدث إلى صديقتي
    Görünüşe göre bunu düzeltmek için Haven'a dönüp Jeffrey'le konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles يبدو أننا بحاجة للذهاب الى هايفن لمعالجة هذا التحدث الى جيفري
    Kimse orada neler olduğu hakkında konuşmak istemiyor mu? Çünkü... Open Subtitles ألا يريد أي أحد التحدث عن ما حدث بأسفل هناك؟
    Karınla yeniden konuşmak istemedim. Bu yüzden açmadım. Bir kez yeterli oldu. Open Subtitles لم أرد التحدث مع زوجتك ثانية لهذا لم أجيب، مرة كانت كافية
    Bence, senin yapabileceğin en iyi şey, gidip onunla konuşmak, erkek erkeğe. Open Subtitles أفضل شيء تفعله هو الذهاب اليه و التحدث معه , رجلاً لرجل
    konuşmak istemiştim ama o kendi arkadaşlarıylaydı ben de kendi arkadaşlarımla. Open Subtitles اردت التحدث اليها و لكنها كانت مع صديقاتها و انا بمفردي
    konuşmak iyi gelir. Geçen sefer iyi gelmişti, değil mi? Open Subtitles التحدث يساعد هو ساعدك اخر مرة , اليس كذلك ؟
    Fakat bu arada, yapacağın tek şey Caitlin ile konuşmak. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه, كل ماتفعله هو التحدث عن كيتلن
    konuşmak istediğin herhangi bir şey varsa evde olabilecek bir şey veya her neyse burada olduğumu biliyorsun, tamam mı? Open Subtitles إذا أردتِ التحدث معي حول أي شيء.. حول ما يجري في المنزل أو أي شيء.. فأنتِ تعرفين أني هنا, حسنا؟
    Ajan Flynn, Ajan Sanders, Sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyim? Open Subtitles العميل فلن, العميل ساندرز هل استطيع التحدث اليكما ؟ ؟
    Bundan olsa olsa bal'ayı' hediyesi olur. Balayı. Efendim, biraz konuşabilir miyiz? Open Subtitles هل حصل عليها صديقك من المتجر? سيدي , ايمكنني التحدث معك لدقيقة?
    Lütfen konuşabilir miyiz? - Bir buçuk saat yemek diye çıktın. Open Subtitles لا أستطيع التحدث إليكِ هنا هل يمكنني التحدث إليكِ, من فضلك؟
    Onunla ve Johnson'ın takımındaki herkesle konuşmam gerekiyor. Sorun olmaz. Open Subtitles أريد التحدث معه كما أريد التحدث مع جميع أعضاء الفرقة
    - Holly Weaver, konuşmamız gerekiyor. Power, 2. Sezon, 5. Open Subtitles هولى ويفر, . علينا التحدث ترجمة وتعديل ورفع أحـــــــــمـــــــد الـــــــــبـــــــــــنـــــــــــــا
    Sporla çok ilgilenmem, Şiir ve doğa hakkında konuşmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا لست حقاً في الألعاب وإنما أفضل التحدث عن الشعر والطبيعه
    Meksika hakkında bazı ilginç bilgilerim var... ama şimdi konuşamam. Open Subtitles لدى بعض المعلومات المهمه بشان المكسيك لا يمكنى التحدث الان
    - Meşguldüm. Betty, seninle konuşmalıyım. Korkunç bir hata yaptım. Open Subtitles .بيتي , اود التحدث اليكي . انا عملت غلطة فظيعة
    Elbette seni bekleyeceğim. Çocuk oyalanır, biz de böylece konuşabiliriz. Open Subtitles ، سوف تُـشغل الولد و سنكون قادرين على التحدث سوياً
    Konsolos ile konuşabilirsin, ama ben de hemen dışarıda olacağım. Open Subtitles يمكنك التحدث مع القنصل وحدك ولكنى سأكون أمام الباب مباشرةً
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Peki, madem "yüksek yetkiliyle" görüşmek istiyor- -istediğini versek iyi olur. Open Subtitles حسنا، هو يريد التحدث مع السلطة العليا فالافضل ان نمنحه هذا
    Aynı semptomlar var mı diye bir kaç arkadaşınla konuşmalıyız. Open Subtitles نود التحدث لبعض أصدقائك لنرى إن كانت لديهم أعراض مشابهة
    Peki 9 yıl önce baktığı dava ile ilgili kiminle konuşabilirim? Open Subtitles حسنٌ، لمن أستطيع التحدث بشأن قضية قام بتغطيتها منذ 9 سنوات؟
    Sadece konuşmaktan öte çok daha ciddi şeylere ihtiyacı var. Open Subtitles إنه بحاجة لما هو أبعد بكثير من مجرّد التحدث إليه
    Merhaba, ben Kari Brekke. Linda Saugstad ile görüşebilir miyim? Open Subtitles مرحباً، اسمي كاري بريكي هل يمكنني التحدث مع ليندا سوجستد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more