"تجدي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulmak
        
    • bulamazsın
        
    • bulmalısın
        
    • bulmanı
        
    • bulman
        
    • bulursun
        
    • işe
        
    • bul
        
    • bulamadın
        
    • bulabilirsin
        
    • bulamayacaksın
        
    • bulana
        
    • bulamadınız
        
    • bulsan
        
    • bulamazsınız
        
    Kendini böyle başarılı bir durumda bulmak güzel olmuştur eminim. Open Subtitles لابد انه شئ جميل ان تجدي نفسك في اوضاع ناجحة
    Bu elektronik kutunun içinde bütün cevapları bulamazsın. Open Subtitles لكنك لن تجدي كلّ الأجوبة في صندوقك الإلكتروني هذا
    Bak, güçlü bir kadınla birlikteyken, rahat hisseden birini bulmalısın. Open Subtitles أسمعي ، تحتاجي لأن تجدي رجل يتقبل كونكِ أمرأة قوية
    O beni bulmadan benim için bir obje bulmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تجدي لي قطعة أثرية معينة قبل أن تجدني
    Çünkü yukarı çıkmak için iyi bir neden bulman gerekiyor. Open Subtitles لأنكِ يجب أَن تجدي سبباً جيداً للعوده إلي فوق
    İkiniz arasında her ne oluyorsa, umarım, hak ettiğin mutluluğu bulursun. Open Subtitles مهما كان ما يدور بينكما أتمنى أن تجدي السعادة التي تستحقّينها
    Burada olmak çok iyi oldu, çünkü bu sabah işe gitmiyorum. Open Subtitles ومن المريح جدا، وجودك هنا، لأنني لن تجدي نفعا هذا الصباح.
    Evet, tabi. Kendini bizim için riske atacak birini bul bakalım. Open Subtitles لن تجدي أحداً منهم .مستعدٌ لئن يعرّض نفسه للخطر من أجلنا
    Böyle mükemmel bir teklif yönteminden sonra nasıl oldu da mutluluğu bulamadın acaba! Open Subtitles وباقتراح من هذا القبيل ، فإنك لن تجدي السعادة الأبدية؟
    Babanı bulmak istiyorsan, daha akıllıca davranmalısın. Open Subtitles لو أردتي أن تجدي أباكي فلتفكري بأسلوب أذكي من ذلك
    Peter'dan daha iyi bir öğretmen bulmak istersin belki. Open Subtitles ربما يجب عليك ِ أن تجدي معلما أفضل من بيتر
    Belki bir daha telefon bulamazsın diye. Open Subtitles هذا في حالة إذا لم تجدي كابينة هاتف ثانيةً
    Artık burada kilitli kapılar bulamazsın. Open Subtitles حسنٌ، لن تجدي أيّة أبواب موصدة هنا مجدّدا.
    İyi o zaman, gidip sadaka verecek başka birini bulmalısın çünkü ben istemiyorum. Open Subtitles حسناً , عليكي أن تجدي لنفسك مجال خيري آخر , لأنني لست متاحاً
    Onu itham edecek bir şey bulmalısın. Ofise geçtiğimde beni ara. Konuşuruz. Open Subtitles عليكِ أن تجدي شيئاً عليه اتصلِ بي على المكتب وسنناقش هذا الأمر
    Onun bir resmini bulmanı ve bir ilan yapmanı istiyorum. Open Subtitles أحتاج ان تجدي صورة لها احتاج ان تقومي بعمل منشور
    Yukarı dönmek için iyi bir sebep bulman gerekiyor. Open Subtitles لأنكِ يجب أن تجدي سبباً جيداً للعودة إلى أعلى.
    Umarım sağlık hizmeti olan bir iş bulursun, çünkü benimki bugün bitiyor. Open Subtitles امل ان تجدي عملا يتضمن الرعاية الصحية لأن تأمين عملي ينتهي اليوم
    Bu işe yaramıyor. Sadece benim ruhum ve nefesim onu iyileştirebilir. Open Subtitles إنها لا تجدي ، لن يعجل بشفاءه سوى نفسي المر المتخثر
    Bak, önce hedefi bul sonra ona odaklan. Open Subtitles أترين، بمجرد أن تجدي أسلوبك، حينها يمكنك التأقلم معه
    O zaman sanırım daha önce eşyalarımı karıştırırken bir şey bulamadın. Open Subtitles أظنك لم تجدي شيئاً عندما عبثتي بأشيائي. لنهدأ قليلاً.
    Kendi kızını ararken bana da birtane... bulabilirsin diye umuyordum. Open Subtitles كنت آمل بينما تبحث عن فتاتك, ربما تجدي لي واحدة.
    Sana bedava içki getiren ve koynuna kadar giren doğru kişiyi asla bulamayacaksın. Open Subtitles انتِ لن تجدي ابداً الشخص المناسب الذي يعد معكِ المشروبات ومن ثم تشربونها
    Birkaç ya falan sonra siz yeni birini bulana kadar. Open Subtitles سيستغرق بضعة أشهر لكي يتم و حتى تجدي بدلاء لنا
    Teftiş yapacak çocuk hizmetleri görevlisi bulamadınız ve kendiniz teftişe çıktınız. Open Subtitles دعيني اخمن لم تجدي احدا من خدمة رعاية الاطفال ليعود اذن اتيتِ للتفتيش
    Değer verdiğim herkesi kaybetmeden önce bunu durdurmanın bir yolunu bulsan iyi olacak. Open Subtitles يجب أن تجدي طريقة لإيقاف ذلك قبل أن أخسر كل من أهتم بهم
    3,5 metre bayan. Bundan daha güzel bir ağaç bulamazsınız. Open Subtitles اثنا عشر قدماً سيدتي لن تجدي شجرة اجمل من هذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more