"تمّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • edildi
        
    • edilmiş
        
    • alındı
        
    • alınmış
        
    • olarak
        
    • yapıldı
        
    • yapılmış
        
    • edildim
        
    • verildi
        
    • Tamamdır
        
    • tarafından
        
    • tamamlandı
        
    • çıktı
        
    • geçti
        
    • edildiğini
        
    Bu sırrı saklamak için rüşvet aldı. Ya da tehdit edildi. Open Subtitles الطبيب الجيد قد تم رشوته لإبقاء الأمر سرّا، أو تمّ تهديده.
    3 adamımız vuruldu. En az 3 el ateş edildi. Open Subtitles هناك ثلاثة أشخاص سقطوا وعلى الأقل تمّ إطلاق ثلاثة رصاصات
    Plakanın bu sokakta park etmiş bir arabadan çalındığı ihbar edilmiş. Open Subtitles لوحة التسجيل تمّ التبليغ عن سرقتها من سيارة مركونة بهذا الشارع
    Peki, bu dün gece Los Angeles Nehri güvenlik kameralarından birinden alındı. Open Subtitles حسناً، هذه الصّور تمّ إلتقاطها من كاميرة مراقبة بجانب النهر ليلة أمس
    Yanlış, esir alınmış ve şimdi o bir tutuklu. Ne? Open Subtitles ــ خطأ، تمّ احتجازها كرهينة وهي الآن أسيرة ــ ماذا؟
    Evet, itirazlarıma rağmen prosedürünüz küçük bir günübirlik ameliyat olarak listelendi. Open Subtitles أجل، وعلى الرغم من إعتراضاتي، فقد تمّ إدراج عمليّتك كجراحة كطفيفة.
    Artık bölüntüler üzerine olan çalışmayı görüyorsunuz ve büyük bir buluş elde edildi. Open Subtitles إذن، الآن نرى العمل الذي تمّ على التجزئات .والتطوّر المهول الذي تم تحقيقه
    İlk senesinden sonra, Avusturya'daki Ars Electronica Müzesi tarafından lobilerine kurulmak için davet edildi. TED تمّ استدعاؤه في السّنة الأولى، إلى متحف الكترونيكا أرس في النّمسا تمّ عرضه في ردهة المتحف،
    Gelecek 10 yıl için önerilmiş tüm bu kömür santralleri iptal edildi. TED كل محطات الفحم هذه والتي أُقترحَ إنشاءها في السنوات العشر القادمة تمّ إلغاءها.
    Ekmek Suriye ve Iraktaki... ...çiftçiler tarafından icad edildi. TED لقد تمّ اختراعه من قِبل المزارعين في العراق وسوريا على وجه الخصوص.
    24 saat içinde ele geçen iki kurbanın aynı adam tarafından tecavüz edilmiş olması çok garip bir tesadüf. Open Subtitles هذه مصادفة بغاية الغرابة العثور على ضحيتين خلال 24 ساعة و قد تمّ اغتصاب كلتيهما من قِبل الرجل نفسه
    Annesi Tip 1 diyabete bağlı böbrek yetmezliğinden ölmüş, ki bu ekarte edilmiş. Open Subtitles توفيت والدته من فشل كلويّ ناتج عن النمط الأوّل للسكري والذي تمّ استبعاده
    Herşey ekarte edilmiş. Bunun anlamı tekrardan ekarte etmemiz gerekiyor. Open Subtitles تمّ استبعاد كلّ شيء ممّا يعني أنّ علينا إعادة الأمر
    Ama bir enstitüde tutulmuyor, 1998'de özel bir alıcı tarafından satın alındı. TED ولكنه لم يكن في معهد، تمّ شراؤه من قبل مالك خاص في عام 1998.
    Kayıtlara göre altı ay önce bir yatırımcı tarafından satın alınmış. Open Subtitles وفقاً للسجلّات، فقد تمّ شراؤها من أجل التطوير منذ 6 أشهر.
    Soruşturma açılmış ama nihayetinde ölümler kaza olarak kayda geçmiş. Open Subtitles تمّ توجيه إتهامات، لكن في الأخير تمّ إعتبار الوفيات كحادثة.
    Girişiniz çoktan yapıldı. Bu gece hiçbir şey için endişelenmeyin. Open Subtitles لقد تمّ تقييد أسمائكم، وليس لديكم ما تقلقوا بشأنه الليلة.
    Hayvan istismarına dair kanıt yok ve deneyler yasal sınırlar içerisinde yapılmış. Open Subtitles لا يوجد دليل على تعذيب الحيوانات، والتجارب تمّ إجرائها وفق حدود قانونية.
    Ben tekerlekli sandalyeli dört farklı adam tarafından terk edildim. Open Subtitles تمّ هجري سلفاً من 4 رجال على كراسي متحرّكة
    Tamam, millet, karar verildi, devam ediyoruz. Open Subtitles حسنـاً يـا رفـاق، تمّ تسويـة الأمـر، سنذهب
    Tamamdır. Para hesabına geçti. Şimdi bombayı durdurmama izin ver. Open Subtitles تمّ الأمر، عشرون مليون يورو أصبحت في حسابكم، والآن دعني أعطّل هذه القنبلة
    Konsey'in isteği tamamlandı. Küre hazır. Open Subtitles تمّ الإيفاء بطلبات المجلس، الكريّة جاهزة.
    Steve'in benim için yalan söylediği ortaya çıktı, maaşından para kesildi. Open Subtitles , تمّ كشف حقيقة أنه كذب لصالحي , وتغرّم عدّة أيام
    Tepkisel etkenin fosfat bilesigine eklenmesinin üstünden 12 saat geçti. Open Subtitles إثنا عشر ساعة منذ تمّ إضافة العامل التفاعلي للمُركّب الفوسفاتي.
    Bir dakika boyunca, insan olarak varoluşumun fark edildiğini ve kurtarılmaya değer olduğumu hissettim. TED للحظة، شعرتُ أن وجودي كشخص قد تمّ ملاحظته، وكنتُ أستحقُ الإنقاذ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more