| Günümüzde, Norveç sağlık bakanı hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor. | TED | واليوم، يتحدّث وزير الصحة النرويجي عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى. |
| Bence çocuk hizmetleri, ona kısa sürede yeni bir aile bulur. | Open Subtitles | أتصوّر أنّ خدمات الأطفال على الإرجح سينقولنها إلى منازل التبني قريباً |
| Eğer acil servisi arayabiliyorsan hemen ara. | TED | إذا كنت قابلاً للوصول إلى خدمات الإسعاف الطبية، اتصل بهم. |
| Bu dosyalarda yer alan kanıtlar eğer Güvenlik Güçlerinin amaçlarına hizmet etmiyorsa değiştiriliyordu. | Open Subtitles | لو أنّ الدليل في هذه القضايا لم يناسب أهداف خدمات الأمن، كانوا يزورونها |
| Muhite, yerel halkın kullanmak isteyeceği dükkanlar gibi yerel hizmetler katacak mı? | TED | هل ستضيف خدمات محلية مثل المتاجر للحي الذي قد يستخدمه السكان المحلييون؟ |
| Üstelik her servis sağlayıcısından data toplamanın başladığı tarihe dair detaylar bile verilmiş. | TED | حتى انهم تحصلوا على بيانات محدده عندما ابتداء جمع البيانات لكل مقدم خدمات |
| Ben de büyük bir adamım ve iyilik yapıp iyi hissetmeyi severim. | TED | وأنا رجل رائع، وأحب أن أكون راضيًا عن نفسي بفعل خدمات كهذه. |
| Yeni bayilere kiralama hizmeti ve destek sağlamak için kurduğum bir şey sadece. | Open Subtitles | مجردُ شيء قد صنعته لأوفر خدمات التأجير تعلم، دعم القروض للمتعاقدين الجدد معنا |
| Babanın sorumlu bir ebeveyn görevlerini yerine getireceği zamana kadar bahsi geçen çocuğun Aile hizmetleri'ne verilmesine karar verilmiştir. | Open Subtitles | وأضع الوصايه الخاصة بالطفلة في يد خدمات رعاية الأطفال حتى يستطيع الأب إثبات قدرته على أداء واجباته ومسؤلياته كوالد |
| Sonra Çocuk Koruma hizmetleri'ni arayacaklar ve kimseyi tanımadığı bir evde yaşayacak. | Open Subtitles | ،حسناً وبعدها سيتصلون على خدمات حماية الطفل وسيذهب للعيش في منزل جماعي |
| Teoride, Liberya'nın kamu sağlık hizmetleri ücretsiz. | TED | من الناحية النظرية خدمات الصحة العامة في ليبيريا مجانية. |
| Aslında bizim telefon servisi öyle zahmetliydi ki, 1984'de bir Parlemento üyesi kalktı ve şikayetini bildirdi. | TED | في الحقيقة، كانت خدمات الهاتف من البؤس بحيث أن عضوا من البرلمان تقدم في عام 1984 واشتكى بخصوص هذا. |
| Aslına bakarsanız, Sürdürülebilir Gelişim Hedeflerinin peşinden gitmemize yardım edecek 6 uzay servisi var. | TED | في الواقع، هناك ست خدمات فضائية يمكن أن تساعدنا على تحقيق أهداف التنمية المستدامة. |
| Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var. | Open Subtitles | هناك مغسلة سيارات تعمل طوال الليل بالقرب من منطقة خدمات المطار |
| - "Hayır" daha uygun. Telefon şirketi ölülere hizmet vermez. | Open Subtitles | لن تستطيع يا لانس ,شركات التليفون لا يقدموا خدمات للموتي |
| Ve bu sadece catering şirketleri, otelciler, perakendeciler, kamu ve işletmelere hizmet veren herkes için değil. | TED | ولا ينطبق هذا على الممونين فقط، بل وأصحاب الفنادق، وتجار التجزئة، إنه ينطبق على أي شخص يقدم خدمات للعموم أو للتجار. |
| Şüpheli ve kız kardeşi 1995 yılında sosyal hizmetler tarafından buraya getirilmiş. | Open Subtitles | المشتبه به وأخته تم وضعهم هنا عن طريق خدمات المجتمع عام 1995 |
| Bunun nedeni, onların daha iyi iş fırsatlarının olması ve devletlerinin onlara daha iyi sosyal hizmetler vermelerinden dolayıdır. | TED | وذلك لأنه لديهم فرص عمل أفضل وتعرض دولتهم خدمات اجتماعية أفضل. |
| Diğer servis sağlayıcıları kontrol edebilir misin... bak bakalım bir şey bulabilecek misin? | Open Subtitles | هلاّ بحثتي مع متعهدي خدمات آخرين و لترى إن كان بإمكانك إيجاد شيء؟ |
| Senden iyilik isteyecek konumda değilim, Pierre. | Open Subtitles | انا لست بموقع يسمح لى أن أطلب منك أى خدمات يا بييار |
| Yani okul yok, hastane yok, polis yok, banka yok, spor kulübü yok, kamu hizmeti yok. | TED | فلا يوجد مدارس، ولا مستشفيات، ولا شرطة، ولا بنوك، ولا نوادي رياضية، ولا خدمات. |
| Telefon hizmetlerini perakende satan yaklaşık 115.000 kişi var. Kendi muhitlerinde. | TED | يوجد 115.000 شخص يقدّمون خدمات الهاتف بنظام تجارة التجزئة في أحيائهم. |
| Müşterilere platformu ücretsiz verirsiniz yeterli kullanıcı tabanı oluşunca premium servisleri firmalara satarsınız. | Open Subtitles | تسلم المنصة للمستهلكين بالمجان وعندما تمتلك قاعدة مستخدمين كبيرة تبيع خدمات بريميوم للمؤسسات |
| Bir toplum kuruluşuyla ilgili bir şeyde ona yardım etmemiş miydin? | Open Subtitles | ألم تُقدم له العون بشأن بضعة خدمات إجتماعية أو ما شابه؟ |
| Aile planlaması hizmetlerine erişim olması gerekiyor. | TED | تحتاج إلى الوصول إلى بعض خدمات تنظيم الأسرة. |
| Belki de Çocuk Esirgeme Kurumu kızınızın neden hiç okula gitmediğini öğrenmek ister. | Open Subtitles | ربما خدمات الأطفال سيكونون مهتمين بواقع أن إبنتك لا ترتاد المدرسة على الإطلاق |
| Ne zaman mesafe katetmek istese... ..bu adamın hizmetini kullandı. | Open Subtitles | عندما أراد أن يبقي على مسافة طيبة وظف خدمات هذا الرجل |
| Acil servisler dünyanın çeşitli bölgelerinde meydana gelen depremlerden bahsediyor. | Open Subtitles | خدمات الطورايء تستلم تقارير متعددة عن زلازل تحدث عبر العالم |
| Eğer bir otel odasında olsaydık ve sen de oda servisinden bir şey isteyebilecek olsaydın çikolatalı pasta, çilek ya da sıcak bal. | Open Subtitles | لو كُنا بغرفة الفندق و كانَ لكِ أن تطلبى شيءً من خدمات الغرف. أستكونكعكةالشيكولاتة،أم مخفوقالفراولة، أم العسل الدافيء؟ |