| dostum, neden eve gidip bir kutu uyku hapı içmiyorsun? | Open Subtitles | يا رجل لم لا تذهب لبيتك وتأخذ بعض الأقراص المنومة؟ |
| Bak dostum, huzursuzluk çıkarmak istemiyorum. Parasını öde ya da yerine koy. | Open Subtitles | انظر يا رجل ، لا أريد مشاحنات ادفع ثمنه أو أعده لمكانه |
| Bunu yapacaktım ama şehre yeni geldim. Özür dilerim dostum. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك لكني وصلت مؤخراً للمدينة، أعتذر يا رجل |
| bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. | TED | بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام |
| Burada arkadan biri itiyor ama rüzgarla da gayet güzel yürüyor. | TED | هناك رجل يدفع من الخلف ولكن يمكنها السير على الرياح بكفائة |
| Haydi, dostum. Siktir et koçları. Bizim için yap, oğlum. | Open Subtitles | اللعنة على المدربين يا رجل افعلها من أجلنا يا رجل |
| Bak, dostum... seni bu pisliğin içine çektiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | انظر , يا رجل أنا آسف أدخلتك في هذا التبن |
| Hadi be dostum. Adam Joliet hapishanesinde 3 yıl yattı. | Open Subtitles | هيا يا رجل لقد ظل ثلاث سنوات يعاملها وكأنها جولييت |
| Saat çok geç oldu. Evdeyim ve sarhoşum. Yapma dostum. | Open Subtitles | الوقت متأخر كالجحيم يا رجل أنا في البيت و مسطول |
| - 20 dolarlık banknotun arkasını hiç gördün mü dostum? | Open Subtitles | هل رأيت ظهر ورقة 20 دولار؟ لا أعلم يا رجل |
| Bilemiyorum dostum. Bunun işe yarayıp yarayamayacağından bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ،يا رجل كيف نعرفْ ان هذه الأشياءِ سَتَعْملُ؟ |
| Ananth, süreçlerin yeniden yapılandırılması üzerinde çalışan çok başarılı bir iş adamıydı. | TED | كان أنانيث رجل أعمال فائق النجاح عمل على إعادة هيكلة إدارة الأعمال. |
| Yaşlı Adam: Bunun hayatınızın sıradan bir günü olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | رجل مسن : تعتقد أنه مجرد يوم آخر في حياتك ؟ |
| Festivaldeyken bir adam bana bacaklarımın arasına nasıl bongo koymaya cesaret ettiğimi sormuşu. | TED | ذات مرة في مهرجان سألني رجل كيف أجرؤ على وضع الطبول بين قدمي |
| Chris Anderson: Pekâlâ, neredeyse tüm hayatı boyunca pandemi konusunda endişelenen biri var. | TED | كريس أندرسون: حسناً، إنه رجل قلق من الأوبئة كثير جداً في كل حياته. |
| Bu Peder Steve. İlham veren biri. Huntington, Batı Virginia'daki ilk yandaşlarımdan. Bu sorunun en sıkıntılı noktasında yer alıyor. | TED | القس ستيف. رجل ملهم. أحد حلفائي في وقت مبكر في هانغتون، غرب فيرجينا. إنه على حافة سكين حاد لهذه المشكلة. |
| Biliyorsun siyah adamın beyaz adama sopa kaldırabildiği, fakat ayaklanma başlatmadığı tek yer. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى التي يلوح زنجي بعصاه على رجل أبيض ولا يبدأ تمرد |
| ahbap ! Başardın adamım ! lşıklar muhteşemdi adamım ! | Open Subtitles | يا رجل لقد فعلتها يا رجل تلك الأضوية كانت رهيبة |
| Tanrı'yı hesaplamadan kendi imajından bir insan yaratmayı araştıran bir bilim adamı. | Open Subtitles | رجل العلم الذي سعي ليخلق رجل حسب رؤيته بدون وضع حساب لله |
| Yahudi olan birini arıyordum, çünkü ben Yahudiyim ve bu benim için önemliydi. | TED | كنت أبحث عن رجل يهودي، فأنا كذلك، و هذا أمر مهم بالنسبة لي. |
| Evet, hayatta o saygıdeğer bir adamdı . Büyük bir adam. | Open Subtitles | نعم، لقد كان في حياته رجل غير عادي ذو عقل عظيم |
| Bahse girerim, daha önce bir erkekle otel yatağında oturmamışsındır? | Open Subtitles | أراهنك أنك لم تجلسى أبداً على فراش فندق مع رجل |
| Sakin ol, Pony. Hepsi geçecek, oğlum. Sen sakin ol, oğlum. | Open Subtitles | خذها برفق, بوني, ستكون بخير يجب عليك ان تهدأ يا رجل |
| Doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. | TED | نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً. |
| O derecede yetenekli bir adamdan hepimiz çok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنّنـا جميعاً بإمكـاننـا التعلّم من رجل ذو مواهب واضحة |
| Şimdi size bir video izleteceğim. Ash isimli bir adamı yürüyorken görüyorsunuz. | TED | سأعرض لكم مقطع فديو الآن عن رجل اسمه آش، يمكنكم مشاهدته يمشي |
| İyisi mi başka birini bulsun. Etrafta yeterince erkek var. | Open Subtitles | لكن من الأفضل لها الحصول على رجل آخر يوجد العديد من الرجال |
| Oradan aşağı doğru bakması gerekiyordu, yarım bir adammış gibi hissediyordun. | Open Subtitles | قريباً عندما تنظر هُناك للأسفل ستظن إنك تنظر إلى نصف رجل. |