| Yani 10-12 nesil içinde binlerce hatta milyonlarca torununuz olacak. | TED | إذا في 10 ـ 12 جيل ستكون ذريتك بالآلاف والملايين |
| Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekte durum bundan bile zorlu olacak. | TED | لكي لا أخفي عنكم شيئا، الحقيقة، ستكون الوضعية أكثر صعوبة. |
| 2018 yılı itibariyle Çin'deki üretim maliyetleri ABD ile aynı olacak. | TED | بحلول عام 2018، تكاليف التصنيع في الصين ستكون مساوية للولايات المتحدة |
| Belki de yapabilirsiniz, ancak büyük olasılıkla oldukça uyduruk bir şey olur. | TED | يمكنك ربما القيام بذلك، لكنها ستكون عدة رديئة للغاية على ما أعتقد. |
| Birleşik Devletler ve Japonya da bu listede olacak ama onlara zaten baktık. | TED | بالتأكيد، ستكون الولايات المتحدة واليابان ضمن تلك القائمة، لكننا ألقينا نظرةً عليهم بالفعل. |
| Kameralı telefonlar, tabiki de, bu proje için temel olacak. | TED | الهواتف المزودة بالكاميرات ستكون بطبيعة الحال، أساسية في هذا المشروع. |
| ve gelecek iki haftada, bu konutlara taşınacak ilk 200 aile arasında olacak. | TED | وفي الأسابيع القليلة القادمة، ستكون بين أول 200 أسرة تتنقل داخل هذا التطوير. |
| bir dakika sonra köprücük kemiğim sonsuza kadar yok olacak. | Open Subtitles | دقيقة آخرى , وعظمة الترقوة خاصتى ستكون ضاعت إلى الأبد |
| Birazdan burada olacak ve ikinizin göz önünde takışmasını istemiyorum. | Open Subtitles | انها ستكون هنا حالا, ولا اريد ان تتشاجروا امام العامة |
| Sonradan durum değişince sizin için anlamı büyük olacak ama. | Open Subtitles | بعد هذا، وعندما تتغير الظروف، ستكون صفقة رابحة بالنسبة لك |
| Yoldaşlar. bir seneye kadar Hayvan Çiftliği dünyadaki en iyi çiftlik olacak. | Open Subtitles | ايها الرفاق, في غضون سنة قصيرة مزرعة الحيوانات ستكون الاروع في العالم |
| Karın olacak bir kadın. Dünyada hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | إمرأه ستكون زوجتك و لا شئ فى العالم سيغير ذلك |
| Karın olacak bir kadın. Dünyada hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | إمرأه ستكون زوجتك و لا شئ فى العالم سيغير ذلك |
| Birlikte mutlu bir yaşantımız olacak, ama, artık başka büyü: | Open Subtitles | ستكون لدينا حياة لطيفة، طبيعية حياة سعيدة ، ليس أكثر |
| bu yolculuk fazladan ağırlık olmadan da yeterince zorlu olacak. | Open Subtitles | هذه الرحلة ستكون صعبة بدرجة كافية بدون أخذ حمل زائد |
| Evet, sen gidince burası sessiz bir yer olacak Cole. | Open Subtitles | نعم ، ستكون بلدة هادئة بعد ان تغادرها ، ياكول |
| Yörüngedeki toplam uydu sayısında dev bir artıştan söz ediyoruz. | TED | ستكون هناك زيادة هائلة في عدد الأقمار الصناعية في المدار. |
| Eğer o dikişleri içimde bırakırsan bir sonraki hastan kendin olursun. | Open Subtitles | إن قمت بوضع الغرز على شكل كلب فإنك ستكون المُصاب التالي |
| Bizim Seattle'daki tesisimiz dünyanın Her yerinde yapılması için bir model olabilir. | TED | منشأتنا في سياتل ستكون بمثابة نموذج لهذه الأمكنة في جميع أنحاء العالم. |
| Çünkü 10 saat boyunca onun içindesiniz -- bu küçük alanda 10 saat. | TED | لأنك ستكون في نفس المكان لمدة عشر ساعات عشر ساعات في حجرة ضيقة. |
| Saddam Hüseyin'in savaşların anası olacağına söz verdiği savaş için. | Open Subtitles | لمعركة وعد بها صدام حسين أنها ستكون أم كل الحروب |
| bu foto onun fantezilerine at olamaz. Kabuslarıyla alakalı olmalı. | Open Subtitles | لذا فإن هذه الثورة لن تكون خيالاته بل ستكون كابوسه. |
| Seni odana göndereceğiz. Biraz süt ve kurabiye, Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سنعود بك الى غرفتك ، مع قليل من الحليب والحلوى ستكون بخير |
| bu yüzden daha geleneksel şirketlerin hacker kültürünü ve getirdiği yaratıcı kaosu benimseyebilmeleri için zaman ve uyum gerekecek. | TED | وبالتالي فإن الشركات التقليدية، ستكون بحاجة للوقت كي تتكيف وتحتضن ثقافة المخترق وما تجلبه تلك الثقافة من فوضى إبداعية. |
| Takımım olmadan, çevremdeki insanlar olmadan, derinliklerdeki bu macera imkansız olurdu. | TED | دونهم، دون فريقي، دون كل المحيطين بي، مغامرة الأعماق ستكون مستحيلة. |
| Onlara iş yerlerinde geçirecekleri dört saatlik sessiz zaman dilimi inanılmaz değerli olacaktır. | TED | منحهم أربع ساعات من وقت هادئ في المكتب ستكون قيمة بشكل لا يصدق. |
| bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن. |
| Uzun bir gece olacaktı. MacKenzie malikanesinde dördümüz. Şunu dinle. | Open Subtitles | ستكون ليلة طويلة فقط نحن الأربعة في قصر ماكنزي القديم |