"سعيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • İyi
        
    • sevindim
        
    • memnun
        
    • memnunum
        
    • güzel
        
    • seviniyorum
        
    • mutluluk
        
    • Mutluyum
        
    • mutluydum
        
    • mutluydu
        
    • mutlu
        
    • mutlusun
        
    • mutsuz
        
    • Tatlı
        
    • hoş
        
    Bir başkası tarafından rahatsız edilmek istemiyorum. İyi geceler, Bay Bond. Open Subtitles لا أريد لقاء آخر يفزعنى ليلة سعيدة ، يا سيد بوند
    İyi yolculuklar, ve umarım çok mutlu olursun ve cevabım hayır. Open Subtitles لذا، رحلة سعيدة يابرتشك وأتمنى لك السعادة و اجابتي هي لا
    İşte Apollo 13 ekibi ... dünyadaki herkeze... iyi akşamlar diliyor. Open Subtitles كان هذا طاقم أبوللو 13 نتمتى للجميع على الأرض أمسية سعيدة
    Beğendiğinize sevindim. Bunun parasını ödemek için partnerlerimin biraz avansa ihtiyacı olacak. Open Subtitles أنا سعيدة لإعجابك به ، زملائي يريدون علاوة بسيطة لشراء زى لهم
    Sana ne oldu? Hiçbir şey. Sadece yeniden eski halinize dönmenize sevindim. Open Subtitles لا شئ ، اننى فقط سعيدة أنك عدت لطبيعتك القديمة مرة أخرى
    Eğer babası olursa daha da memnun olurum, tabi seninde kocan olursa. Open Subtitles سأكون سعيدة أكثر لو كان لهذا الطفل أب ولو أصبح لديك زوج
    Kendimi sınadığım için çok Mutluyum. Kendimi biraz daha iyi tanıdım Open Subtitles .أنا سعيدة لأنّي اختبرت نفسي لقد صرت أفهم نفسي أكثر الآن
    Frank, bırak telsiz biraz dinlensin. Oğlun iyi geceler demek istiyor. Open Subtitles فرانك, اعط راحة للراديو ابنك يريد أن يقول لك ليلة سعيدة
    Clark, iyi ki gelebildin. Amerikan tarihi çalışıyoruz, komünizm korkusu. Open Subtitles كلارك أنا سعيدة لحضورك نحن نذاكر التاريخ الأمريكي الخوف الأعظم
    İyi ki bir şey söylememişim yoksa kendimi çok kötü hissederdim. Open Subtitles إنّني سعيدة أنّني لم أقل شيء، كان هذا ليشعره بشعور سيء.
    İyi ki annesi değilim, onu kaybettiğim için çok üzülürdüm. Open Subtitles أنا سعيدة لأني لست والدته, قد يتحطم فؤادي لو فقدته
    Programının bu kadar boş zamana elverişli olması çok iyi. Open Subtitles أنا سعيدة لأن جدول أعمالك يترك لك وقت فراغ كبير
    Bayanlar ve baylar, uçağımıza kalkış izni verildi. İyi yolculuklar. Open Subtitles سيداتي و سادتي، لقد بدأنا بالإقلاع نتمنى لكم رحلة سعيدة
    Bunu duyduğuma sevindim. Bayan Threadgoode eve gitmek için sabırsızlanıyor. Open Subtitles انا سعيدة لسماع هذا, مدام ثريدغود كانت تتشوق للعودة للمنزل
    - Merhaba, Bayan Goebbels. - Sizi gördüğüme sevindim, Junge. Open Subtitles ـ مرحبا، سيدة جوبلز ـ أنا سعيدة لرؤيتك، سيدة جانج
    Hayır aramanıza sevindim. Geçen hafta yüzünden kendimi çok kötü hissediyordum. Open Subtitles لا، أنا سعيدة لاتصالك، لقد شعرت بسوء مما حدث الأسبوع الماضي
    Sizi yakaladığıma gerçekten çok sevindim çünkü... birkaç sorum daha olduğunu fark ettim. Open Subtitles أنا سعيدة للغاية أنني وجدتكِ لانني أدركت أن لديِ المزيد من الاسئلة لكِ
    Ve daha çok insanın gelmesinden çok memnun, başarısızlığıma daha çok şahit.. Open Subtitles وهى سعيدة أن المزيد من الناس قادمون ليكونوا شهوداً عندما أفشل أنا
    Stewie, sana ikinci bir şans verdiğim için çok memnunum. Open Subtitles أتعلم ستيوي .. أنا سعيدة حقاً أنني أعطيتك فرصة أخرى
    Ne zaman kendimi mutsuz hissetsem, güzel şeyleri düşünmeye çalışırım. Open Subtitles عندما أشعر أنني غير سعيدة فقط أفكر في أشياء لطيفة.
    - Onun adına seviniyorum, Charlotte. - Ondan çok hoşlanmışa benziyor. Open Subtitles ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به
    Tedaviye devam etmek istediğinizde arayın. Sizi görmekten mutluluk duyarım. Open Subtitles اتصل بي عندما تريد استكمال علاجك و سأكون سعيدة برؤيتك
    Bugünleri gördüğüme çok Mutluyum. Dünya o kadar değişti ki... Open Subtitles انا سعيدة لانني عشت الى هذا اليوم لقد تغير العالم
    Babam mutlu olduğu sürece, bende mutluydum büyük mutlu bir aile olacaktık. Open Subtitles ولكن طالما أن أبي كان سعيداً كذلك أنا وسنكون عائلة واحدة سعيدة
    Üniversiteye başlamadan önce benim güzel kızım öyle mutluydu ki. Open Subtitles قبل أن ترحل إلى الجامعة إبنتي إيميلي كانت سعيدة للغاية
    Hamilelikler bir kadının hayatında mutlu ve doyurucu anlarla dolu zamanlar olarak bilinir. TED إن فترة الحمل من المفترض أن تكون سعيدة ومرضية في حياة أي امرأة
    Biraz başını kaldır. Çok mutlusun. Open Subtitles ارفعي رأسك للأعلى قليلاً أنتِ سعيدة للغاية
    En Tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? TED هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟
    Şimdi bu durum onlar için hoş değil ama "işte ölçtüğümüz şeyler bunlar" diyebilecek özgüvene ve cesarete sahipler. TED الان تلك لم تكن وضعية سعيدة بالنسبة لهم لكن كان لديهم الثقة والشجاعة للقدوم نحوي والقول هذه هي تقديراتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more