| Dün gece biraz içtim, ve pembe kutudaki bütün şeyleri denedim. | Open Subtitles | شربت قليلا الليلة الماضية وأنا أجرب كل المنتجات من الصندوق الوردي |
| Ve geçen hafta, yaklaşık 3 litre insan kanı içtim. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي, شربت حوالي 6 مكاييل من دماء البشر |
| Piç kurusu... - Gündüz vakti ne diye böyle içtin? | Open Subtitles | لازالت الشمس ساطعة والوقت مُبكر لما شربت كل هذا القدر؟ |
| Kaç saat boyunca içtin de böyle leş gibi kokuyorsun? | Open Subtitles | كم شربت منه حتى تفوح منك كل هذه الرائحه الكريهه |
| Orada bir kere Java kahvesi içmiştim. Bana huzur hariç her şeyi verdi. | Open Subtitles | شربت كأس جافا مرة هناك أي شيء ما عدا ذلك جعلني أشعر بالأمان |
| Biraz heyecanlı gözüküyorsun. -Sabah çayın yanında üç kahve içmiş olabilirim. | Open Subtitles | لعلي قد شربت فنجان قهوة أو ثلاثة مع الشاي هذا الصباح. |
| Tüm kasabayı zil zurna sarhoş edecek kadar içkiniz var. | Open Subtitles | لقد شربت ما يكفي من النبيذ ليذهب البلدة كلها بالرياح |
| Ona çok değer veriyorum ve 2.5 kadeh kırmızı şarap içtim. | Open Subtitles | أنا أهتم به كثيرًا وقد شربت كأسين ونصف من النبيذ الأحمر |
| Ben daha önce içtim. Çok içersem sürekli çişe gitmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | شربتُ من قبل ، إذا شربت الكثير فسأحتاج ان اتبولَ طوال الوقت |
| O verdiğin şeyi içtim ve bir küvetin içinde uyandım. | Open Subtitles | لقد شربت ذلك الشيء الذي أعطيتني وأستيقظت في حوض الإستحمام. |
| Vardı ama şişelerin üçünü de uçakta sen tuvalete girince içtim. | Open Subtitles | لدي ولكني شربت الثلاث زجاجات على الطائرة عندما ذهبت الى الحمام |
| Kandırdım! İyi denemeydi şapşik. Beş tane şat içtim sadece. | Open Subtitles | مجنونة، محاولة جيدة ، ايتها الغبية لقد شربت خمس كؤس |
| Nüfusun yarısının yaptığı gibi, yalnızca bir içki içtim. | Open Subtitles | لقد شربت نفس الجرعه التى يشربها نصف السكان دون أن يسكروا |
| Kaç saat boyunca içtin de böyle leş gibi kokuyorsun? | Open Subtitles | كم شربت منه حتى تفوح منك كل هذه الرائحه الكريهه |
| Çünkü dişlerimi güçlü ve sağlıklı yapması için içmem gereken sütleri sen içtin. | Open Subtitles | هذا لانك شربت كل الحليب الذي كنت احتاجه لاحصل على اسنان قوبة وصحية |
| Bu kadar içtin, inene kadar sabretsene. | Open Subtitles | لقد شربت إثنان حتى الآن . ألا تستطيع الإنتظار حتى نهبط؟ |
| Kakule çayı içmiştim bir zamanlar, ama bu köpüklü çay da neyin nesi? | Open Subtitles | لقد شربت الشاى مع حبات الهال مرات كثيرة ولكن ماذا تعنى بالشاى والرغوة؟ |
| Efendim uçtuğunuz gece, termostaki kahveden siz de içmiş miydiniz? | Open Subtitles | سيد هل شربت من القهوة التي كانت في الحافظة التي أخذتها معك في الرحلة ؟ |
| Sonunda der ki, 'Bayan, üzgünüm, sarhoş oldum. | Open Subtitles | واخيرا قال لها : ميس ,انا اسف انا شربت , انا اعتذر |
| Noel, sana yardım ediyorum. Eğer daha fazla su içersen, ölebilirsin! | Open Subtitles | نول انا اساعدك اذا شربت ماءا اضافيا من الممكن ان تموت |
| Yanlış su çeşmesinden içmişim. Öğretmenim beni tutup çekti ve ne olduğunu anlamadım. Sonra bana siyah ve beyaz su çeşmesinden bahsetti. | TED | شربت من صنبور المياه الخطأ، دفعتني بعيدًا ولم أعلم ما الذي يحدث، وبعد ذلك شرحت لي عن مياه السود والبيض. |
| Sizi gücendirmek istemem ama bu gece ne kadar içtiniz? | Open Subtitles | لا اريد ان اقلل من شأنكم ولكن كم شربت اليلة؟ |
| Almayacağım. Bi günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. | Open Subtitles | لابأس أنا بخير , إن شربت أكثر من فنجاني قهوة سأصاب الجنون |
| Kasımpatı çayı içtiğim için bir parça daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | إنّهُ يشعرني بأفضل حال قليلاً منذُ أن شربت شاي الأقحوان. |
| Tatlım, bence yeterince içmişsin. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد شربت بما فيه الكفاية يا عزيزتي |
| Tek başına yaşamayı beceremediğin için mi içiyorsun. | Open Subtitles | بل شربت الكثير، لأنك لم تستطع ان تحرك قدميك |
| Şampanya içiyor ve deniz mahsulü yiyor, saçı yıkanmış, dudakları kırmızı ve dişleri beyaz. | Open Subtitles | لقد شربت شامبانيا .. وأكلت أطعمة بحرية وشعرها مغسول وشفتيها باللون الأحمر |
| Ama bana bir iyilik yap, biraz şarap içip de elle balık yakalamacadan sonra eski karınla uyuyakaldığını anlatma. | Open Subtitles | لكن اسدي لي خدمة ولا تخبرها أنك شربت النبيذ ونمت مع زوجتك السابقة أثناء مشاهدة اصطياد هيلـبيلي للسمك بيده |
| Yarısını iç. Hepsini içtiğini söylerim. | Open Subtitles | شربت نصف العلبة سأخبر أمي انك شربتها كلها |