"صادق" - Translation from Arabic to Turkish

    • dürüst
        
    • doğru
        
    • Sadiq
        
    • Sadık
        
    • içten
        
    • dürüstçe
        
    • dürüstsün
        
    • doğruyu
        
    • Gerçek
        
    • gerçekten
        
    • ciddi
        
    • dürüstüm
        
    • açık
        
    • dürüsttür
        
    • samimi
        
    Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. TED ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما.
    İnsanların bana her zaman sorduğu soruları cevaplayacağım, ama dürüst bir şekilde. TED وسوف أجيب على الأسئلة التي يسألها الناس دائماً لي، ولكن باحتيال صادق.
    Bunu anlayıp anlamayacağını bilmiyorum, fakat kendime dürüst bir adam gözüyle bakıyorum. Open Subtitles لا اعلم ان كنت ستفهميننى, لكنى اخذت على نفسى عهدا كرجل صادق
    Bak, varsay ki ben doğru Ve mantıklıyım, tamam mı? Open Subtitles انظر ، افترض أني صادق وأني سليم العقل حسناً ؟
    Paravan şirketler yardımıyla bombalamadan sorumlu Sadiq Samar'a satış yapılmış. Open Subtitles لشركة وهمية على رأسها صادق سامار الإرهابى المسئول عن التفجير
    Durgun durgun geldi bana Sadık. Bir sıkıntısı mı var? Open Subtitles يبدو صادق كتوما بعض الشئ هل يواجه متاعب أم ماذا؟
    Aslında bu gerçekten önemli, kendinle alakalı tamamen dürüst oldun mu? Open Subtitles هذا الشيءِ في الحقيقة يَهْمُّ، وكذلك أنت صادق جداً مَع نفسك؟
    Ve eğer bana karşı dürüst olmayacaksan, elbet olacak birini bulurum. Open Subtitles وان لم تكن صادقا معى سوف ابحث عن شخص يكون صادق
    Ne düşündüklerini tahmin etmem gerekmeyen dürüst biriyle tanışmak çok güzel. Open Subtitles من الجميل معرفة شخص صادق ولا أحتاج إلى تخمين مايفكر فيه
    Ben sana hiçbir zaman işini bırak demedim. Bana dürüst davranmanı istiyorum. Open Subtitles انا ما طلبت منك ترك شغلك انا طلبت منك تكون صادق معي
    Evet, ne yazık ki, tek dürüst olma... yeteneğine sahip olan kişi sensin. Open Subtitles وأنا صادق مع نفسي للأسف أنت الشخص الوحيد الذي لديه القدرة ليكون صادقاً
    Dinle, bu sahtekar kabuğun altında ben basit, dürüst biriyim. Open Subtitles اسمع تحت هذا المظهر المعوج. أنا رجل بسيط و صادق
    Ama kendime karşı dürüst olduğumda bu öpüşme meselesini büyütmemin sebebi... Open Subtitles لكن إذا كنت صادق مع نفسي سبب أستمراري بالتذكير بقبلتنا هو
    "Parlak, dürüst bir dinçlikle çalışanlar ödüllerle, kupalarla ve şekerlemeyle ödüllendirilecek!" Open Subtitles أن أولئك الذين يعملون بحماس صادق ولامع سوف يكافؤن بالجوائز والمكافآت
    Ve yeni bir okul kimliği gerek, Ve dürüst olmak gerekirse, Open Subtitles احتاج بطاقة تعريف جديدة من أجل المدرسة ولكي أكون صادق معكم
    Bizim gibiler için dürüst birinden daha tehlikeli bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد ما هو أخطر لمن هم مثلنا من رجل صادق
    Bazıları fakirlerin doğru düzgün iş yapmaktan kaçan, tembel beleşçiler olduğunu söyler. TED يردد بعض الناس قصة بشأن الفقراء ليسوا إلاّ مستغلّين كسالى يخدعون و يكذبون للإنتهاء من يوم عمل صادق.
    Sadiq'e sert vurmaması için yalvardım fakat adam olmaz işte. Open Subtitles حذرت صادق من عدم ضرب الكرة إلي هنا لكنه عنيد
    Görevime Sadık kalacağıma yemin ederim ama sen de onu uzaklaştırmayacağına yemin etmelisin. Open Subtitles اقسم ان اظل صادق في مهمتي لكن يجب ان تعدني بالا تبعدها عني.
    Sanırım içten bir özür dilemeyen bok kafalı birinin sesini duydum. Open Subtitles أعتقد إنني سمعت صوت شخص أحمق يتحدث لي بدون إعتذار صادق
    Hey, üzgünüm, ben sadece dürüstçe davranıyorum çünkü biz arkadaşız. Open Subtitles أنا آسف ،لكوني صادق معك لأنك كما تعلمين بأننا أصدقاء
    dürüstsün, doğrusun, güvenilirsin, candansın ve-- Open Subtitles إنك أمين و صادق يمكن الإعتماد عليك و مخلص
    O zaman mutlaka doğruyu söyleyen Beyaz ayak'tır. Open Subtitles حسناً , إذن انه صادق ذو قدم بيضاء بالتأكيد
    Gerçek aşkının öpücüğü sonunda evlilik ve dev bebekler oldu. Open Subtitles وأنّ قبلة من حبّ صادق قادته للزواج منها وانجاب الأطفال.
    Acıdığını biliyorum ama ciddi olduğumu anlaman gerekiyordu. Open Subtitles أنا أعلم بأنّها مؤلمة ولكن توجّب علي أن أريك بأنّني صادق
    Sana karşı dürüstüm, çünkü sanırım senden karşılık alabilmemim en iyi yolu bu. Open Subtitles أنا صادق معكِ لأنني أعتقد أن هذه أفضل طريقة للحصول على نتائج جيدة
    Vay be Jake, kokaini bırakınca epey açık yürekli bir insan olmuşsun. Open Subtitles رائع يا جايك,لقد اصبحت صادق جداً منذ ان اقلعت عن تعاطي الكوكايين
    Doğuştan dürüsttür ama kalbi hırsızlık için atar. Open Subtitles إنه صادق حقاً لكن بداخله تكمن رغبة بالسرقة
    Zihin okuyabildiğine inanan, çok samimi bir kişi vardı. TED و قد كان لديهم شخص صادق جداً، والذي كان يؤمن أنه يمكنه أن يعرف ما يفكر به الآخرون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more