"صدم" - Translation from Arabic to Turkish

    • çarptı
        
    • çarpmış
        
    • şok
        
    • çarpan
        
    • çarpıp
        
    • şoke
        
    • kaza
        
    • çarptığını
        
    • vurdu
        
    • vurup
        
    • çarpıyor
        
    • şoka
        
    • çarpmak
        
    • vur-kaç
        
    Arabasına bindi ve kendini bir duvara çarptı. Open Subtitles استقل سيارته و قادها و صدم نفسه بجدار مساند
    Arabamı çalan serseri birine mi çarptı sizce? Open Subtitles هل تعتقدون أن اللقيط الذي سرق سيارتي صدم أحدهم؟
    Bu vaka hakkında çok birşey söylemeye gerek yok, bu bir trafik kazası, alkollü bir sürücü bu kadına çarpmış. TED وبدون التحدث كثيراً عن هذه الحالة يمكن القول انها حادث سيارة لقد صدم سائق مخمور هذه المرأة
    Saint Petersburg şehir merkezinde arabasını başka bir arabaya çarpmış. TED في وسط المدينة في سانت بيترسبيرغ في الواقع هو صدم سيارته بسيارة اخرى
    kaza haberi, ülkede ve gösteri dünyasında şok etkisi yarattı. Open Subtitles الحادث صدم صناعه الرفاهيه و الأمّه بأكملها
    Arabana çarpan biriyle tartıştın, bütün gün onu kovaladın ve aynı adam sana zarar vermek için okula mı geldi? Open Subtitles تشاجرت مع رجل صدم سيارتك وامضيت يومك فى صراع معه ثم توجه هو إلى المدرسة كى يؤذيك
    Aynı gün, bir bisikletliye çarpıp onu öldürmüş. Open Subtitles وفي اليوم نفسه، صدم وقتل شخصاً يركب دراجة،
    Sonra ben ona vurdum, kaydı ve kafasını çarptı. Open Subtitles هـو مـن ألقـى اللكمـة الأولـى , بعدها ضـربـتـه و هـو زلّ و صدم رأسـه بطـاولـة الـحـانـة
    Billie'nin köpeği nasıl öldü bayan Copeland? İki hafta önce araba çarptı. Siz nasıl öğrendiniz? Open Subtitles كيف مات كلب بيلي, سيدة كوبلاند؟ صدم بسيارة قبل اسبوعين
    Arabayı kullanıyordu. Başını ön cama çarptı göğsünü direksiyona vurdu, eski araba, hava yastığı yok. Open Subtitles لا , كان هو من يقود صدم رأسه بالزجاج الأمامي و صدره بالعمود
    Diğer yerel haberler ise şöyle, ...karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yayaya hızla giden bir araba çarptı. Open Subtitles في الأخبار المحلية الأخرى، رجل صدم من قبل سيارة مسرعة في وقت متأخر من الليلة الماضية بينما هو يعبر الشارع
    Elektrik mühendisi gece bir geyiğe çarpmış. Open Subtitles المقاول الكهربائي إتصل لقد صدم غزالا ليلة أمس.
    Geyiğe çarpmış dedim. Beni dinlemediğini biliyordum. Open Subtitles لقد قلت لك انه صدم غزالا، عرفت بأنك مَا كنت تَستمعُ لي.
    Dondurma kamyonu çarpmış ve 19 blok sürüklenmiş! Open Subtitles تقول انه صدم من عربة آيسكريم وجر لمسافة 19 شارعا
    İnsanları şok etmeyi sevdiğini biliyorum ve böyle yaşamanın şu an güzel bir fikir olduğunu düşündüğünü de biliyorum. Open Subtitles لكن لا أحد منا حقيقية ً يفهم الآخر أفهم أنكِ تحبين صدم الناس وتعتقد ان العيش هكذا فكرة صائبة الآن
    Bir gün insanları şok etme yolları tükenecek. Open Subtitles يوماً ما، لن يتمكن ذلك الرجل من صدم الناس
    Ofisindeki kadına çarpan adam değil miydin sen? Open Subtitles ألست أنت الرجل الذي صدم المرأة بسيارتك ؟
    Tamam, bir de bu. Sarhoş kamyon şöforü sekiz yaşındaki kıza çarpıp öldürüyor ve yanlış alkol nefesi testiyle kurtuluyor. Open Subtitles حسنٌ، وهذه عن سائق سكير صدم وقتل فتاة في الثّامنةِ من عمرها ونجى بفعلته بتقرير خطأ لكشف السّكر.
    Bu alan, hepimizi şoke eden Martha Livingston cinayetleri ile biliniyor... Open Subtitles والمهتمين في هذا المجال يتذكرون قتل مارثا ليغفنسون الذي صدم الجميع
    Arabaları çarpışmış.Küçük bir kaza gibi.Adam kadının arabasına sıkı vurmuş. Open Subtitles سياراتهم إصطدمت ، تصادم خفيف هو صدم سيارتها هل كان حادثا؟
    Sürücü bir hayvana çarptığını sanarak, sürmeye devam etmiş. Open Subtitles ظن السائق بأنه صدم حيواناً واستمر بالسير
    Fairview detektif polisi, vurup kaçan bir araba tarafından öldürüldü, değil mi? Open Subtitles محقق بأوسمة في فيرفيو قتل في حادث صدم و هرب أليس كذلك؟
    Başlıyoruz. Buzdağına sancak tarafından çarpıyor. Open Subtitles ها نحنُ أولاء، جانب مُقدمة السفينة صدم جبل جليديّ.
    Gördün mü eğer tekli gözlük takmış olsaydı, şoka mı girmiş dehşete mi kapılmış anlayabilirdik. Open Subtitles ترين، لو أنه كان يرتدي المونوكل، كنا عرفنا إذا كان صدم أو ارتعب.
    Üç defa alkollü araba kullanıp bir de yaya geçidinden geçen rahibe çarpmak hata değildir. Open Subtitles صدم الكاهن في المنتزه بعد ثلاثة ايام من ادانتك بالسياقة تحت السكر ليس بخطأ؟
    Kurye onu yakalayan polisi öldürdü ve vur-kaç vakası gibi gözükmesini sağladı. Open Subtitles الجاسوس قتل الشرطي الذي قبض عليه وجعل الأمر يبدو كحادثة صدم وهروب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more