"طلاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrencileri
        
    • öğrencilerini
        
    • çocuklar
        
    • öğrenci
        
    • çocuk
        
    • öğrenciler
        
    • sınıflar
        
    • öğrencinin
        
    • öğrencileriyle
        
    • öğrencilerinin
        
    • öğrencilerle
        
    • sınıf
        
    • öğrencim
        
    • öğrencisi
        
    • çocukları
        
    Harvard'lı üniversite öğrencileri elektrik şoku üreten bir makinaya bağlanır. TED عندما قاموا بوصل طلاب من جامعة هارفر بموصل كهربائي صاعق
    Birincil görevim, bu kurumun öğrencilerini... ve herkesi, aslında tüm insanlığı... yeni bir Stifler tehdidinden korumaktır. Open Subtitles هدفي الأول هو حماية طلاب هذه المنشأة وكل الجنس البشري من خطر ستفلر آخر
    Pekâlâ, çocuklar cumartesi günkü defile notlarınızın yarısına etki edecek. Open Subtitles حسناً، يا طلاب عرض يوم السبت عن نصف درجتكم النهائية
    Tarihi otelde üç öğrenci yaralanmış ya da öldürülmüş olabilir. Open Subtitles ثلاثة طلاب قد اصيبوا او قتلوا في هذا الفندق التاريخي
    Kavgayı oğlunuzun başlattığını söyleyen 3 tane daha çocuk var Open Subtitles لدي ثلاث طلاب اخرون يقولون ان أبنك بدء كل شيء
    Bir dakika, bu okuldaki sınıfları, içinde öğrenciler varken mi? Open Subtitles لحظة, من قاعة دراسة لأخرى ؟ أتقصد بداخلها طلاب ؟
    Son sınıflar odayı tutar biz de altılı birayla içeri doluşurduk. Open Subtitles طلاب البكالوريا كانوا يستأجرون الغرف بينما نحن نقوم بجلب المشروبات الكحولية
    Bir öğrencinin Amerika'da ya da Avrupa'daki eğitim masrafıyla AMBE'de beş öğrenci eğitim görebilir. TED يمكن تعليم خمسة طلاب في آيمز بتكلفة تعليم طالب واحد في الولايات المتحدة أو أوروبا.
    Başka biri yok. Şu tıp öğrencileriyle takılıyor, ve oldukça fazla zaman geçiriyorlar. Open Subtitles ليس صديقا آخرا إنها فقط تصاحب طلاب الطب هؤلاء
    Tıp öğrencileri tarafından otopsi odası olarak kullanılan yer mi? Open Subtitles واحد، والتي تم استخدامها كغرفة تشريح من قبل طلاب الطب؟
    Hepsinin hipokampüsünü çıkart ve nöroloji öğrencileri için onları diseksiyona hazırla. Open Subtitles استخرجي الأفضل من بينهم ثم قومي بتحضيرها للمناقشة مع طلاب الأعصاب
    İnanç beni ve kardeşlerimi üniversite öğrencileri bizi kilise okuluna davet etmek için evimize geldiklerinde buldu. TED وجد الإيمان طريقه إليّ وإلى أشقائي عندما حضر طلاب الجامعة إلى منزلنا لدعوتنا إلى مدرسة يوم الأحد.
    Senin peşindeki, ilahiyat öğrencilerini pek sevmiyor. sınıf arkadaşlarından birini yakalamış. Open Subtitles ملاحقك لا يحب طلاب الحلقات الدراسيه لقد طارد احد زملائك
    Tacize karşı bütün öğrencilerini korumak için hukuk ve ceza temsilcisi kraliçe adayıyım. Open Subtitles أنا مرشحة لملكة الحفلة الراقصة للقانون و النظام موجودة هنا لكي أحمي جميع طلاب هذه المدرسة من المضايقة.
    Bu iş bunun gibi inanılmaz çocuklarla başlar- şu erken gelip geç çıkan çocuklar. TED وبدأت مع طلاب رائعين مثل هؤلاء، يأتون مبكراً ويبقون حتى وقت متأخر.
    Beyaz ağırlıklı özel okullara giden siyahi bir öğrenci olarak, ırksal basmakalıp düşünceleri yansıtan tutum ve davranışlarla karşılaştım. TED كطالب أسود يذهب لمدرسة أكثرها طلاب بيض، اعتدت على التصرفات التي تعكس الأفكار العنصرية
    Komşum olan şu liseli çocuk ta olmasa kimsenin sigara makinasını kullanacağı yok. Open Subtitles لولا طلاب المدرسة الثانوية المجاورة، لما استعمل أحد آلة السغائر حتى.
    Ali, buraya gelen başka öğrenciler de var, tamam mı? Open Subtitles الي هناك طلاب اخرون يأتون إلى هنا , حسنا ؟
    Keşke 2. sınıflar bize vakit kaybettirmeyi kesse. Open Subtitles آمل أن يكف طلاب الصف الثاني هؤلاء عن إهدار وقتنا
    Bu trajik olay kimseden yardım istemesini bilemeyen stres yüklü bir öğrencinin intiharıyla ilgili. Open Subtitles الإنتحار المأساوى يبدوا إنها مجرد حادثة عن طلاب لا يعرفون كيفية السؤال عن المساعدة
    çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz yoksa çocuk yerine lise öğrencileriyle garip derecede yakın ilişkinizi sürdürecek misiniz? Open Subtitles أو ستواصل فقط في تكوبن علاقات حميمية غريبة مع طلاب الثانوية بدلاً من إنجاب الأطفال؟
    Biz de bu durumdaki öğrencilerinin genellikle yaptıkları şeyi yaptık. TED لذلك قمنا بما يقوم به طلاب الجامعة عادة في موقف كهذا.
    Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. TED و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس
    Bu davranışı sınıf içerisinde de gözlemliyorum, neyi farkediyorum dersiniz? TED وأنا أرى هذا السلوك في الفصل الدراسي، ماذا لاحظت؟ لاحظت أن طلاب ماجستير ادارة الأعمال
    İlk ders bu akşam. Şu anda altı öğrencim var. Open Subtitles الفصل الاول سيبدأ الليلة وانا بالفعل لدي 6 طلاب
    Aniden, lise öğrencisi dolu o oda, kahkahalara ve çakılan beşliklere boğuldu. TED فجأة، كل من كان في الغرفة من طلاب الثانوية انفجروا يضحكون، يتصافحون.
    Her şeyi öğreniyoruz. Ve yeniden, bu kadar çeşitli altyapılardan çocukları alıp bu kadar özel bir iş yaptığınızda gerçekten bir an oluşturuyoruz. TED ومرة أخرى, عندما تستطيع أخذ طلاب من كل نوع لعمل شيء مميز كهذا، نحن فعلا نصنع لحظة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more