| Hayır, hiç şüphem yok ama şehir morgundan şimdi geldim. | Open Subtitles | لا,اطلاقا, ولكنى قد عُدت للتو من مشرحة المدينة |
| Ne aradığınızı bilmiyorum ancak yeni geldim. | Open Subtitles | انظر،لا أعلم عن ماذا تبحثون لكنني عُدت فحسب،حسناً؟ |
| Neden bana yardım etmek için geri döndün? | Open Subtitles | كان بإمكانك الهرب ؟ لِمَ عُدت لتساعدني ؟ |
| Çok erken döndün. Pek uzun sürmedi. | Open Subtitles | لقد عُدت باكراً, لم تستغرق الكثير من الوقت |
| Böylece sıkça yaptığım gibi çizim masama geri döndüm | TED | وبالتالي عُدت مرة أخرى إلى لوحة الرسم، كما أفعل عادة. |
| Biliyor musun dün gece eve şapkasız geldin? | Open Subtitles | هل تعلم بانك عُدت للمنزل الليلة الماضية بدون قبعتك |
| New York Üniversitesi kampüs güvenliği. Yine üniformaya dönmüşsün. Bir nevi. | Open Subtitles | امن حرم جامعة نيويورك عُدت إلى ارتداء الزى نوعاً ما |
| Eve döndüğümde burada olduğunu ve hiçbir şey olamamış gibi | Open Subtitles | كلما عُدت إلى المنزل, يُخالجني شعور أني سأجده فيه ينتظرني.. |
| Ama oraya varır varmaz... babam öldü ve cenaze için buraya geldim. | Open Subtitles | و لكن و بعد وصولنا إلى هناك توفي والدي , و عُدت إلى هنا من أجل الجنازة |
| Çağrı aldığımda işe gidiyordum. Ben... Hemen eve geldim. | Open Subtitles | لقد كنت في العمل عندما إتّصلوا بي و قد عُدت على الفور إلى المنزل |
| Beni öldürmeye çalıştın seni hasta orospu çocuğu. Tahmin et... Geri geldim. | Open Subtitles | "أنت حاولت قتلي أيّها المختل التافه لكن إحزر, ها أنا قد عُدت". |
| Karakolda tüm gecemi alan birkaç işi bitirdim eve geldim. | Open Subtitles | لقد عُدت إلى المنزل بعد ليالٍ متواصلة من العمل |
| Karakola döndün, delil odasından parayı çaldın. | Open Subtitles | عُدت إلى القِسم، وسرقت المال من غرفة الأدلّة |
| Demek eşyalarını almak için döndün? | Open Subtitles | إذاً، هل عُدت لتأخذ مُتعلقاتك؟ لست بحاجة إلى ذلك. |
| Bunlar çok lezzetli! Ne çabuk döndün. Nasıl gitti? | Open Subtitles | هذا جيدٌ للغاية، لقد عُدت كيف سارت الأمور؟ |
| Ortakyaşamım beni korudu... ve dönebildiğim kadar çabuk geri döndüm. | Open Subtitles | متكافلي ساعدني على المقاومة و عُدت بمجرد أن إستطعت |
| Eve hoş geldin. Döndüğüne sevindim. | Open Subtitles | مرحبـاً بعودتك إلى الوطن مسرورة أنّكَ عُدت |
| "Hafızan silinmiş olarak dönmüşsün..." | Open Subtitles | ذاكرتك مُحيت عندما عُدت إلى... |
| Ama yıllar sonra köyüme geri döndüğümde pek bir şey değişmemişti. | TED | لكن بعد سنوات، حين عُدت إلى قريتي، لم يكن قد تغير الكثير. |
| İşe geri döndünüz ve size bir ortak verdiler. | Open Subtitles | أفهم أنّك عُدت إلى العمل وجعلوك تعمل مع شريك |
| Bir ağaca çarptım ama kendimi iyi hissedince tekrar kaymak için tepeye tırmandım. | Open Subtitles | ارتطمت في شجرة، لكنّي شعرتُ بخير، لذا عُدت لأعلى التلّ، مستعد لأتزلج ثانية، |
| Kambur balinaları benimle birlikte geleceğe götürerek Yeniden üremeleri için çaba gösteriyorum. | Open Subtitles | عُدت بالزمن إلى الماضي، كل أجلب حوتين حُدْب برفقتي في محاولة، لإعادة توطين الأنواع. |
| Hayata döndüğümden beri görmemem gereken şeyler görüyorum. | Open Subtitles | منُذ عُدت للحياةِ أرى أشياءً لا يحري أن أراها. |
| O gece eve geldiğimde, bir yanlışlık olduğunu hissedebiliyordum. | Open Subtitles | حينما عُدت إلى البيت تلكَ الليلة، شعرتُ أنّ ثمّة شيء خطأ. |
| Hafta sonu daha çok kötüleşti ve bu sabah tekrar doktora gittim. | Open Subtitles | لقد ازداد الأمر سوءًا في نهاية الأسبوع وقد عُدت للطبيب هذا الصباح |
| Daha fazla teste vaktim yok. Hastahaneye geri dönersem bu şansı kaçırırım. | Open Subtitles | ليس لدي وقت للمزيد من التجارب إذا عُدت للمستشفى، فسأخسر هذه الفرصة |
| tekrar kahve içmeye döndüğünü görmek çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتك وقد عُدت لشرب القهوة مُجدداً. |
| Gerçekliğimin değişmesini ve birinin benim hayata döndüğümü farketmesini umdum. | TED | تمنيت لو أن واقعي يتغير وأن يلاحظ شخصاً ما أنني قد عُدت للحياة. |