"قضية" - Translation from Arabic to Turkish

    • davası
        
    • davasında
        
    • davayı
        
    • davada
        
    • olay
        
    • vaka
        
    • olayı
        
    • davasına
        
    • davasıyla
        
    • dosya
        
    • davaya
        
    • davasından
        
    • dosyası
        
    • davasındaki
        
    • davanın
        
    Şimdiye kadar köylülerin kazandığı bir arazi davası duydunuz mu? Open Subtitles هل تعلم أى قضية عن أرض فاز بها أهالى القرى
    - 1937'de Wilsorun Waldorf Astoria'ya karşı bir davası vardı. Open Subtitles في 1937 كانت هناك قضية ويلسون ضد فندق والدر النمسا
    YıIın en büyük davasında 9 numaralı jüri sen değilsin. Open Subtitles أنت لست المحلف رقم 9 في أكبر قضية هذا العام
    Dans pistinde bir davayı konuşuyor olmak beni rahatsız ediyor açıkçası. Open Subtitles لا أشعر حقاً بالإرتياح لمناقشة قضية و أنا في ساحة الرقص
    New York Eyaleti'nin, John Reilly... ve Thomas Marcano'ya karşı açtığı davada... gerçeği, tüm gerçeği ve yalnızca gerçeği söyleyeceğinize... Open Subtitles في قضية الأشخاص من ولاية نيويورك ضد جون رايلى وتوماس ماركانو تقسم على أن الدليل الذى سوف تقدمه هو الحقيقة
    Senin için kılını kıpırdatmaya değmeyecek bir olay mı bu? Open Subtitles ما الأمر ، ليست قضية كبيرة بما يكفي لكِ ؟
    Görüyorsunuz ya, umutsuz bir vaka, değil mi, Albay Fitzwilliam? Open Subtitles ولذا كما ترى أنها قضية ميؤس منها,أليس كذلك كولونيل فيتزوليم
    Polis işi, ben bir medyumum ve kaçırılma olayı araştırıyoruz. Open Subtitles تعتقد الشرطة أَنني روحاني والآن نحن نُحقّقُ في قضية إختِطاف.
    Bu kariyerimin davası. Bu noktada bile patrondan bir şey alamadım. Open Subtitles إنها قضية تحقق ترقية غير أن رؤسائي لا يكترثون البتة بذلك
    Geçen seneki astronot davası ile ilgili bir film yapıyorlar. Open Subtitles انهم يعملون فلم عن قضية رائد الفضاء من السنة السابقة.
    - Nasıl olur da Santa Clara davası hakkında böyle düşünürsün... Open Subtitles أنا قلت في الوقت هل تعتقدين إنه قضية سانتا كلارا ،،
    Geri kalanı ile karımı kirletiyorsunuz ve hakkınızda hakaret davası açılmasına çok yaklaşıyorsunuz. Open Subtitles الباقي هو تشويه لزوجتي وقد أقتربت كثيراً من تسميتك في قضية تلويث سمعة
    Gizemli Alev davasında yetkili İmparatorluk Güvenlik Şefi siz olacaksınız. Open Subtitles ستكون المفوض الإمبراطوري الخاص بي المسؤول عن قضية اللهب الشبحي.
    Bay Bond, Simmons davasında size yardım etmem gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles السيد بوند يعتقد أنه ينغبى أن أساعدك فى قضية سيمونز
    Sen ve Yahudi hilelerinin davayı nasıl da bulandırdığını gördüm. Open Subtitles لأنني أرى كيف تقوم بخدعك اليهودية بالتشويش على قضية واضحة
    DNA örnekleri yollandı ama bu davada sonuçları beklememe gerek yok. Open Subtitles تم إرسال الحمض النووي لكن هذه قضية لا أحتاج إنتظار نتائجها
    Üç yıl önce ilgilendiğim bir olay. Jones, bana bir araç ayarla. Open Subtitles هذه قضية قد توليتها منذ 3 سنوات مضت جونز احضر لي سيارة
    Yetki alanımız dışında oluşmuş bir vaka için polise fazla mesai yaptıramazsın. Open Subtitles ليس لديك حق في تصريح وقت إضافي على قضية تأصلت خارج إختصاصنا
    Bir kişinin başardığı en büyük rehin alma olayı olacaktı. Open Subtitles كان لتصبج تلك أسوأ قضية رهائن احتجزها مجرم واحد فقط.
    Central Park Beşlisi davasına bakabilirsiniz: ebeveynlerinin desteğiyle, 1989'da sahte bir şekilde vahşi bir toplu tecavüzü itiraf eden beş genç. TED يمكنكم فقط النظر في قضية سنترال بارك فايف: حيث اعترف خمسة مراهقين كذبًا بالاغتصاب الجماعي في عام 1989، في حضور آبائهم.
    KaçırıIma davasıyla ilgili herhangi bir gelişme var mı diye aradılar. Open Subtitles لدي مكالمة بالداخل لمعرفة هل عناك أي تقدم في قضية الاختطاف
    Bir dosya üstünde çalıştığını ve bana bir şey göstermek istediğini söylemiş. Open Subtitles قال أنّه كان يعمل على قضية ووجد شيئاً يريد أن يريني إياه.
    "Hiçbir yargıç iş arkadaşı ya da çalışanına dair bir davaya atanmamalıdır." Open Subtitles لا قاضي يُعَيّنُ للحكم فى أية قضية تَتعَلُّق بزميل عملِ أَو موظف
    Size 15 yıl önceki Clayvin davasından bir şey dinleteceğim. Open Subtitles سوف أعرض لك مقطعا من قضية آل كلايفين قبل 15عاما
    Sanırım annemin dosyası ile ilgili yeni bir şeyler buldum. Open Subtitles أعتقد أنّه لديّ بعض المعلومات الجديدة التي تخص قضية أمّنا
    Bu yüzden halkın Brendan'ın davasındaki haksızlığa karşı tepkisini anlıyorum. TED لذلك أتفهم الغضب العام من الظلم في قضية بريندان داسي.
    Sayın yargıç, böyle bir davanın önceliği söz konusu değildir. Open Subtitles سيدي القاضي، قضية مثل هذه لا حاجة بها إلى مرافعات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more