| O yerin kıymetli olduğunu biliyordum. O evde bir hazine var. | Open Subtitles | كنت أعرف ان هذا المكان يساوى شىء, يوجد كنز بهذا المنزل. |
| Ne dersin Jared, sence orada daha fazla hazine var mı? | Open Subtitles | ما رأيك، جاريد؟ كنت تعتقد هناك المزيد من كنز أسفل هناك؟ |
| 24 Temmuz 1715'te, İspanya Kralı Philip'in evlilik kutlamaları sırasında tarihteki en büyük hazine filosu Havana, Küba'dan yola çıktı. | Open Subtitles | في الرابع والعشرين من يوليو 1715م وإحتفالاً بزواج ملك أسبانيا فيليب أبحر أكبر إسطول بحري يحمل كنز من هافنا، كوبا. |
| "Dehset kulesi." Atlantis'in hazinesi, o kraterin içinde bir yerde. | Open Subtitles | برج الخوف كنز أطلانطس في مكانا ما في تلك الحفرة |
| Hayatını veya hazinesini kurtarmak için kaçarken ölen bir korsanla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لدينا قرصان إما يهرب بحياته أو بحثاً عن كنز لنفتح هذا ونكتشف |
| 24 Temmuz 1715'te, İspanya Kralı Philip'in evlilik kutlamaları sırasında tarihteki en büyük hazine filosu Havana, Küba'dan yola çıktı. | Open Subtitles | في الرابع والعشرين من يوليو 1715م وإحتفالاً بزواج ملك أسبانيا فيليب أبحر أكبر إسطول بحري يحمل كنز من هافنا، كوبا. |
| Neden geri geldin entrikaların için başka bir sihirli hazine almaya mı? | Open Subtitles | لماذا عدت ثانيةً، كنز سحري اخر من اجل مخططك؟ حسناً, ارحل بعيداً |
| Eğer o hazineyi elde edemiyorsam herhangi bir hazine elde ederim. | Open Subtitles | حسناً ، ان لم استطع الحصول على الكنز سأخذ كنز اخر |
| Gus, bu torbanın DNA'larımızla dolu sahipsiz bir hazine olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | غاس انت تدرك أن كيس القمامة هو كنز من الحمض النووي لدينا؟ |
| Gümüş sevkiyatı için stok kayıtları olabilir. hazine filosu çizelgeleri olabilir. | Open Subtitles | قد تكون معلومات عن شحنات الفضة، قد تكون جدول كنز أسطول |
| Zarifçe düzenlenmiş bir yığın sayıya benziyor olabilir; fakat bu aslında matematiksel bir hazine sandığı. | TED | قد يبدو لك هذا الشكل أشبه بكومة من الأرقام المرتبة ، لكنه في الواقع، كنز رياضي قيّم جداً. |
| Yani, ah, şey hakkında ah, tılsımlı bir taşın içine kilitlenmiş garip ve muhteşem bir hazine hakkında. | Open Subtitles | حسنا، آه، حول لها آه، فهو يقع في حوالي كنز غريب ورائع الذي يحبس في حجر السحر. |
| Buna inanamıyorum! Kaptan, orada bir hazine bıraktık! | Open Subtitles | لا أصدق ذلك أيها الكابتن , لقد تركنا كنز بالإسفل هناك |
| Yıllarca Sor Juana kilisenin değerli hazinesi olarak görüldü. | TED | لسنوات، اعتبرت سور خوانا كنز ثمين للكنيسة. |
| Sence odada Ali Baba ve Kırk Haramiler'in hazinesi olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنه يوجد بها كنز "كولي بابا" و الأربعين حرامي ؟ |
| Sisle örtülü adanın ortasında Kral Ozerick'in hazinesi yatıyor. | Open Subtitles | في وسط تلك الجزيرة المغطاة بالضباب يوجد كنز الملك اوزريك |
| Tek bir adamı ve tüm zamanların en büyük hazinesini barındıracak bir yapı. | Open Subtitles | بناء منزل لرجلآ واحد وأعظم كنز فى الوجود. |
| Hangi hisse senedine yatırım yapabilirsin, nereden petrol çıkartabilirsin nerede define bulabilirsin ya da gelecek hafta piyango hangi numaralara çıkacak? | Open Subtitles | ..مثلاً.. من سيدخل بإستثمار، أو أين ستكتشفين النفط ..أين ستجدين كنز بالبحر |
| Eğer ona güvenmeseydim böyle değerli bir hazineyi ona teslim etmezdim. | Open Subtitles | إن لم أكن أثق به.. لما سلمت كنز ثمين بين يديه |
| Tapınakçı hazinesinin efsanesi var ve efsane lekelendi. | Open Subtitles | هناك أسطورة كنز الفارس، والصدأ يفسد الأسطورة. |
| Mutlu, mesut yaşıyordun ve bir milli hazinesin. | Open Subtitles | كنتُ تعيشين حياتكِ كريمة هُناك وأنتِ كنز وطني. |
| Hindistan'da iken, çok büyük bir hazinenin sahibi olduk. | Open Subtitles | صديقى مورستان و انا تمكنا من الاستيلاء على كنز لا باس به |
| Papa, Tarikatın hazinesine el koymak için, askerler gönderdi, ama hiçbir şey bulamadılar. | Open Subtitles | أرسل البابا الجيوش .. لتبحث له عن كنز الفرسان لكنه لم يجدوا شيئاً .. |
| O bir hazinedir, ve her iki taraf da eski bir savaşın son silahı olarak onu arar. | Open Subtitles | انها كنز وكلا الجانبيبن يبحثون عنها لانها السلاح النهائي في الحرب القديمة |
| Bu benim en değerli hazinem. Babama aitti. | Open Subtitles | هذا أثمن كنز أملكه، إنه لوالدي |
| Trol öfkelenirken paradokslar, özgürlüklerini kazandığın için seviniyor ve sizi merdivenlerin tepesindeki hazineye götürmeye söz veriyor. | TED | وبينما يرحل الوحش غاضبًا، تُحيّيك المخلوقات وتشكرك على إنقاذك لها، وتعدك أن تدلك على كنز في أعلى السلالم. |
| Evlendiğimde, yakında sana ne hazineler sakladığımı göreceksin. | Open Subtitles | عندما نتزوج قريبا . سوف تري ياله من كنز احضرته لكي |
| Bu gezegenin en değerli hazinelerini çalman şu anki endişelerimizin en ufağı. | Open Subtitles | سرقتك كنز هذا الكوكب الآمن.. هو أقل مخاوفنا حالياً.. |