"لو كان" - Translation from Arabic to Turkish

• ya
• eğer
• Keşke
• olmasını
• o
• diye
• de
• olsaydı
• olup olmadığını
• çok
• olur
• olsa
• varsa
• olurdu
• Olursa

ya görünüşte münferit olan her nesne, aslında o nesnenin dünyamıza girip çıkan daimi dalgasının bir parçası ise?
ماذا لو كان كل جسم يبدو معزولا كان في الواقع مجرد موجة مستمرة من هذا الكائن مارة عبر عالمنا؟

Düşündük ki: ya bir "Proof Mode (Kanıt Modu)" olsaydı.
بدأنا التفكير حينها: ماذا لو كان لدينا وضع خاص بالأدلة؟

dedi. Şimdi, eğer bu doğruysa, sağlık sistemimizin gerçek bir ayıbı demek olur çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar.
والآن، لو كان ذلك صحيحاً فإنه إدانة لنظام الرعاية الصحية لدينا وذلك لأن هؤلاء المرضى سبق وأن كشف عليهم في اماكن أخرى.

Keşke beraber daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi?
وددت لو كان لدينا مزيد من الوقت معاً، لكن هذا لوقت أخر.

Kolay olmasını ben de isterdim, fakat oynama konusunda iyi değilim.
كنت أتمنى لو كان الأمر بهذه السهولة، ولكنني لا أجيد اللعب.

Ama sonra, ya mor olsaydı, ne olurdu diye düşündüm.
لكن بعدها كنت أفكر ماذا لو كان أرجواني اللون ؟

eğer terkediyor idiyse ya da kovulduysa, bunlardan hiçbiri asla olmazdı.
لو كان مستقيل أو مطرود لكن لا شيء من هذا حدث

Oyuncu yerine, avukat ya da doktor olsa sever miydin peki?
لو كان محاميا أو طبيبا بدلا من ممثل هل كنت ستحبينه

Bir çiftin ya da ailenin elinde, daha değerli olacağını sanmıyorum.
لست متأكدة ان كان من الأفضل لو كان لزوجين أو لعائلة.

Aslında bu bir film olsaydı, üç ya da dört bölümlük olurdu.
في الواقع، لو كان هذا فلما لاحتاج إلى ثلاث أو أربع تتمات.

eğer risk almaktan korkmayan, düşünmekten korkmayan ve bir kahramanı olan çocuklarımız olsaydı, dünyamız ne kadar güçlü olurdu?
تخيل كيف سيكون العالم قوياً لو كان لدينا طلاباً لا يخافون أن يجازفوا لا يخافون أن يفكروا ولديهم بطل؟

dilini, eğer sağlam olsaydı dişlerinin olduğu yerden uzatan, adam.
يدفع لسانه خلال ثقبٍ كان فيه سنّه، لو كان كاملاً.

Keşke yanımda kamera olsaydı. Altına etmiş gibi duruyorsun, ufaklık.
لو كان معى كاميرا لصورتك يبدو أنك تبولت فى ملابسك

Bugün birine ateş edeceğim ve bu kişinin sen olmasını tercih ederim.
أنا أرغب في أن أردي أحداً اليوم, و أفضل لو كان أنت.

Keyifin önemli olduğu durum, eğer bağlılık ve anlama sahipseniz, o zaman keyif hepsinin üzerindeki krema ve vişne gibi.
عندما لا يهم إلا السعادة, تكون لو كان لديك كلا من الإرتباط و المعنى, فالسعادة تكون كالزبد المخفوق مع الكرز.

Ve param olsaydı burada yaşamak isterdim diye kara verdim.
و فيما لو كنت سأقيم فيها لو كان لدي المال

Ben de olayın kaza olup olmadığını uzun süre düşündüm.
أعرف، تساءلت عن ذلك مئة مرة لو كان حادثاً حقاً

çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor.
ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً.

Dünya biraz daha farklı olsa neler olacağını hiç düşündünüz mü?
هل فكرت فيما قد يحدث لو كان العالم مختلفًا بعض الشيء؟

Zihinsel uyarı için bir kitap iyidir ama nefret ettiğim bir şey varsa o da çok miktarda nüsha ile sokaklarda uğraşmaktır.
ان الكتاب شئ جيد لتنبيه العقل لكن, لو كان هنا شيئا احتقره , هو المعاناة فى الشوارع حاملا كميات كبيرة من المطبوعات

eğer babası Olursa daha da memnun olurum, tabi seninde kocan Olursa.
سأكون سعيدة أكثر لو كان لهذا الطفل أب ولو أصبح لديك زوج