| Harekete ilişkin bilgiler için profesyonel bir oyuncu olmanıza gerek yok. | TED | ليس من الضروري ان تكون لاعبا محترفا للحصول على رؤيات الحركات. |
| Tepki yok. Ya Monty Python hayranı değil ya da Beni anlamıyor. | TED | إمّا أنّه ليس من معجبي مونتي بايثون، أو أنّه لا يستطيع فهمي. |
| Hayır, hiç görmedim ama depoda eski bir bot vardı. | Open Subtitles | لا، ليس من قبل، لكن هناك طوافة قديمة في المخزن. |
| ... Korku olması zorunlu değil. Şu an bindiğiniz hız treninin türü nedir? | TED | ليس من الضروري أن يكون الخوف. ما هو نوع السفينة الدوارة أنت عليها؟ |
| Bu yüzden bazen bu matematiği yapan herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz. | TED | إذاً ليس من المفاجئ أن نشعر أحياناً بأن الجميع يتداولون هذه الخرافات. |
| Peki bir şey diyeyim mi canım, seni rahatlatacaksa hiç tipim değilsin. | Open Subtitles | حَسناً،تَعْرفُ شيءاً, إذا هو أيّ تعزية إليك، أنت فقط ليس من مستواي. |
| Bilmen gerekir ki Cadılar Bayramı'nda şaka yapmak pek de akıllıca değildir. | Open Subtitles | عليكَ أن تعلم أنّه ليس من الحكمة أن تعمل علي مقالب الهالوين. |
| Yalan yok, kandırmaca yok, birini yanıltarak zarar görmesine neden... olma ihtimali yok. | Open Subtitles | بدون كذب , وبدون خداع ليس من المحتمل لشخص ما ذو قلب حساس |
| Erkek adı aramaya gerek yok. Bir kızımız olacak. Tamam. | Open Subtitles | ليس من الضروري ان نناقش اسامي الاولاد نحن سنرزق ببنت |
| Artık ne kadar geç olduğunu söylememe gerek yok, değil mi, Ajan Mulder. | Open Subtitles | أنا ليس من الضروري أن أخبرك كيف متأخرا هو، يعمل أنا، الوكيل مولدر؟ |
| Kilo vermene gerek yok. Seni... -...olduğun gibi seviyoruz ! | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تَفْقدُي رطلاً إننا نَحبُّك كما أنت |
| Artık benimle okula kadar gelmene gerek yok, biliyorsun anne. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تصحبيني للمدرسة بعد الآن يا أمي |
| Benim kim olduğum ve bunu neden yaptığım, seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | من أنا ولماذا أنا أفعل هذا هو أمر ليس من شأنكِ |
| Bay Kim, başkalarının işlerine karışmak hiç de kibarca değil. | Open Subtitles | مستر كم، انه ليس من الأدب ان تعبث بأعمال الآخرين |
| Ancak bu yeteneği kullanışımız ile mutluluğumuz arasındakı ilişki hala net değil. | TED | وحتى الآن ليس من الواضح ما العلاقة بين استخدامنا لهذه القدرة وسعادتنا. |
| Yani yeni gücün galip geleceği konusu tam olarak net değil. | TED | ولذلك، ليس من الواضح أن القوة الحديثة سوف تكون المنتصر الحتمي. |
| Ama az önce de konuştuğum gibi bir dini etkilemek kolay değil. | TED | لكن ليس من السهل أن نؤثرعلى الدين، كما تحدثنا توًا عن الأمر. |
| Biliyor musun Vince... bence katılmak verdiğin en iyi karar olmaz. | Open Subtitles | أتعرف , فينس ليس من الجيد ان تترك هذا يضيع منك |
| Biliyor musun Vince... bence katılmak verdiğin en iyi karar olmaz. | Open Subtitles | أتعرف , فينس ليس من الجيد ان تترك هذا يضيع منك |
| Bu sen olmak zorunda değilsin. Başka birileri de onların icabına bakabilir. | Open Subtitles | ليس من واجبك ان تكونى انتى شخص اخر يمكن ان يعتنى بهم0 |
| Şimdi, Mickey in performansından sonra,buralarda takılmak pek... akıllıca değil. | Open Subtitles | الآن ، ليس من الذكاء البقاء هنا بعد أداء ميكي |
| Ne yaptığın Beni ilgilendirmez Fran. 21 yaşını geçtin sen. | Open Subtitles | ليس من شأني ما تفعلينه عمرك أكثر من 21 سنة |
| Belki de artık gerçeklerle yüzleşip kaderimizde olmadığını kabullenmemiz gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتقبل حقيقة أن هذا ليس من أجلنا |
| Burası çok güzel biryer, ama bilmediğim yerlerde olmak zor. | Open Subtitles | هذا المكان لطيف جدا لكن ليس من السهل الخروج منه |
| Şimdi şunu anladık ; tarihin illede ileri doğru gitmesi gerekmiyor. | TED | فنحن نعلم الآن أنه ليس من الضروري أن يتحرك التاريخ للأمام. |