"من الواضح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Belli ki
        
    • Açıkçası
        
    • Görünüşe göre
        
    • açık
        
    • açıkça
        
    • Anlaşılan
        
    • Kesinlikle
        
    • Besbelli
        
    • kesin
        
    • ortada
        
    • Görünen o
        
    • görünüyor
        
    • tabii
        
    • elbette
        
    • tabi
        
    Bu aşamada, bir şirket kurmaya ve bunu daha ileri götürmeye karar verdik çünkü Belli ki bu sadece basit bir tıknaz iki ayaklı. TED الآن ، في هذه المرحلة ، فقد قررنا إنشاء شركة وتطوير هذا أكثر لأنه من الواضح أن هذا كان مجرد جسم قصير ذو قدمين.
    Açıkçası uzay ve onun hakkındaki her şeyden etkilenirdim, fakat onun içine mühendislikle girdiğimde daha da fazla etkilendim. TED من الواضح أنني كنت معجبا ومهتما بالفضاء وبكل ما يتعلق به، ولكنني كنت مهتما بالهندسة والمستوى الذي وصلت إليه.
    Görünüşe göre daha önce burada bulunmuşsun. Herhangi bir şey hatırlıyor musun? Open Subtitles من الواضح أنك أتيت هنا في السابق هل تتذكر أي شيء ؟
    Vahşi bir hayvanın içeriye bir yol bulduğu çok açık. Open Subtitles من الواضح ان هناك حيوان متوحش وجد طريقه الى الداخل
    açıkça görülüyor ki göğüs kanserine yatırımımız sonuçlar ortaya çıkardı. TED من الواضح أن استثمارنا في سرطان الثدي قد أثمرعن نتائج.
    Anlaşılan benim ülkedeki en iyi at terbiyecisi olduğumu bilmiyorsun. Open Subtitles من الواضح أنك لا تعلمين أننى أفضل حاكم للخيول بالبلد
    En azından bana göre bu sorunun cevabı Kesinlikle evet. TED والجواب على هذا السؤال، بالنسبة لي، من الواضح سيكون نعم.
    - Bir çamur parçası yakınlarda gelen bir ziyaretçiden Besbelli... Open Subtitles انها قطعة من الطين من الواضح انها من زائر حديث
    Belli ki hatırı sayılır derecede aklı başında bir beyefendi. Open Subtitles من الواضح أنه رجل نبيل ذو قدر كبير من الأعتبار
    Ama Belli ki vaktimi boşa harcıyorum. Binbaşı sana bir iki şey öğretir. Open Subtitles لكن من الواضح أنني كنت أقوم بتضييع وقتي سيلقنكِ الرائد درسًا أو درسين
    Ama Belli ki bu yeterli değilmiş. Önce senin beni öldüreceğini sanmıştım. Open Subtitles لكن من الواضح ان ذلك غير كاف عندما، إعتقدت بأنّك ستقتلني أولاً
    Açıkçası, biliyorsun prosedürle ilgili meseleleri seninle tartışmak için yetkili değilim. Open Subtitles من الواضح .. انته تعرف اننى لست حرا لمناقشه إجرائاتى معك
    Açıkçası sıçrama sürücülerini geliştirmişler Veritabanımızdan çaldıkları Aurora görev raporlarındaki bilgiyi kullanarak... Open Subtitles حسنا من الواضح أنهم طوروا نظام الدفع مستعملين المعلومات من قاعدة البيانات
    Görünüşe göre, ölülere yakın olmak cinsel dürtüleri harekete geçirebiliyor. Open Subtitles من الواضح ان بعض المثارين جنسياً ينفعلون بالقرب من الموت
    Görünüşe göre erkeklerin görebildiği ve kızın Deli olduğunu gösteren bir şey Open Subtitles ما هذا؟ من الواضح, أنه شئ تمتلكه النساء و يستطيع الفتية رؤيته
    - Bence nedeni çok açık! "Angarya iş mi var? Open Subtitles حسنا، أود أن أقول هو لعنة جميلة من الواضح لماذا.
    açıkça görülüyor ki bir şehir değil. Bir çeşit karakol gibi. Open Subtitles من الواضح أنّها ليست مدينة، بل موقع خارجي من نوع ما
    İkimizin de haberi olmadan seni kardeşimle buluşturmuş. Pek de iyi gitmemiş Anlaşılan. Open Subtitles هينسقتلك موعداًمعاخيضدرغبتنا , و من الواضح أن الامر لم يسير على ما يرام
    Kesinlikle. Belli ki bu iş için çok çaba harcamışsınız. Open Subtitles نعم , من الواضح انك بذلت جهداً كبيراً في عملك
    Yarın, Besbelli ki tüm aile beni güldürmek için orada olacaktır. Open Subtitles من الواضح بأن العائلة بأكملها شتكون موجودة غداً وسيسعوا جاهدين لإضحاكي
    Şurası kesin ki üzerinde çalıştığım konu tamamen cinselliğe dayanmakta. Open Subtitles و من الواضح أن موضوع دراستي مبني كليا على الجنس
    Senin bu şeyi nasıl okuyacağın hakkında hiçbir fikrin olmadığı açıkça ortada. Open Subtitles بما أنك من الواضح أنه ليس لديك دليل كيف تقرأ هذا الهراء
    Görünen o ki, bu bıyıklı tüy yumağı Prens değil. Open Subtitles حسنا، من الواضح إن ذلك الماكر ليس الأمير أنت أبله
    Eve hırsızlık yapmak için giren birinin işi gibi görünüyor. Open Subtitles من الواضح أنه كان لصاً اقتحم المنزل وسرق بعض ممتلكاتها
    Hiçbiri işe yaramadı tabii ki. Çünkü kendisi salağın teki. Open Subtitles ولم تنفع تلك الإقتراحات , من الواضح أنها كانت غبية
    elbette daha hızlı ilerleyebiliriz ama geçmişte yaptığımız bir dizi saçna şeyi durdurmayı gerektiriyordu. TED من الواضح أنه يمكننا التحرك أسرع، لكن هذا تطلب التوقف عن بعض الأشياء الغبية التي كنا نفعلها في الماضي.
    Ona bakabilirsiniz ama onunla konuşamazsınız, tabi size hitap etmezse... Open Subtitles يمكنك النظر اليه لكن لا تتكلم من الواضح انك متكلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more