"نجح" - Translation from Arabic to Turkish

• işe
• başarılı
• başardı
• başarırsa
• başarmış
• geçti
• yolunda
• çalışıyor
• iş
• oldu
• çalıştı
• başarıyla
• gitti

Tedavi işe yaradı. Başkasında kullanmam gerekti ama evde daha ot var.
لقد نجح العلاج اضطريت لحقنه بشخص آخر ولكن يوجد المزيد منه بالمنزل

Eğer bu işe yararsa ve Dünya'ya bir solucan tüneli açabilirsek...
لو نجح هذا، وتمكنا من إنشاء ثقب دودي يصل إلى الأرض

Yaş olayı biraz garip biliyorum ama Catherine Zeta Jones'ta işe yarıyor!
قد يكون العمر غريب قليلاً ولكن الأمر نجح مع كاثرينا زيتا جونس

İlerleyişleri başarılı olsa bile daha farklı bir acı sonla bitireceğim.
حتى إذا نجح التقدّم سأنتهي الى مزيد من الأوضاع الصعبة أخرى

İki yıl önce Mr. Tucker insan kelimeleri konuşabilen bir kimera yaratmayı başardı.
قبل سنتين مضت, نجح السيد تاكر بتكوين كميرىأي : المقلد ينطق بكلمات بشريه

Aslında, bir diyet planı olarak işe yarar sayılır. İşte orada!
في الواقع، كبرنامج للحمية لقد نجح نوعا ما، ها هي ذا

Bu işe yararsa, o zaman soğutma sisteminin tamirini anlatabilirim.
لو نجح هذا ، فيمكنني إرشادك لتعيد تشغيل أنظمة التبريد

İster Karma diyin ister voodoo. Her ne ise, işe yarıyordu.
سمّها عاقبة أخلاقية , سمّها شعوذة ما قام بهذا قد نجح

Bu işe yararsa, sonunda küçük kızlarımı ve harika karımı görebileceğim.
إذا نجح هذا, سأكون قادراً على رؤية بناتي الصغيرات وزوجتي الرائعة

İki onkolojiste daha sonuçları kontrol ettirdim ve tedavi işe yarıyor.
جعلتُ طبيبي أورامٍ آخرَين يدقّقان في هذه النتائج، و العلاج نجح

Bu şekilde bu kadar uzun sürdürebildik. Bir şekilde işe yarıyor.
هذا سبب نجاح زواجنا طيلة هذه المدة بطريقة ما نجح الأمر

Biliyorsun, eğer bu işe yararsa sana teşekkür etme şansım olmayacak.
أنت تعرف، لو أن هذا نجح لن أكون قادراً على شكرك

Görünüşe bakılırsa sistem testi başarılı geçti ve acil bir deneme yapmak istiyorlar.
حسنا , فيما يبدو نجح اختبار نظام التكامل يريدون نقله حالا الى التجارب

Eğer başarılı olursa, eşiyle aynı odada kalmaya hak kazanır.
فإذا نجح في ذلك امكنه ان يقضي ليلته في غرفتها

Hilbert 20. yüzyıl matematik gündemini belirlemek istiyordu ve bunu başardı da.
ليحلها عالم الرياضيات. كان يحاول وضع جدول لرياضيات القرن العشرين، وقد نجح.

Bir çok denemeden sonra, Jean-François bunu başardı.
وبعد محاولات عديدة، نجح جان فرانسوا في عملها.

Eğer başarırsa, kriz sona erer... ve Crassus'un emekliliği de süresiz olarak devam eder.
إذا نجح ستنتهي الأزمة و ربما يبقى كراسوس في تقاعده الغامض

William başarmış fakat hikâyedeki iki değişkeni düşünelim.
نجح ويليام، ولكن لنتخيل حدوث متغيران بهذه القصة.

Biraz erken evlendiğimi biliyorum ama işler oldukça yolunda gitti.
أعلم بأنَني تزوَجت مبكَراً جدَاً لكنَ زواجي نجح بشكل كبير

Belki de insanlarda da aynı şekilde çalışıyor.
إذاً رُبما نجح الأمر على البشر بنفس الطريقة

Bunlar gerçekten iyi kalite. Manila'daki arkadaş iyi iş yaptı.
تلك ذات جوده عاليه اتصل بصديقنا فى مانيلا , قل له انه نجح

Bu Takımın başarıları oldu, ancak hala yapılacak çok şey var.
هذا الفريق قد نجح, ولكن هُناك الكثير يتعين علينا القيام به.

- Alev alamıyor. çalıştı! - Tabiki çalışacak, biz bu işin ustayız!
ــ لا يمكنه أن يشتعل، نجح الأمر ــ بالطبع نجح، نحن بارعان

Adam büyük başarıyla organize ettiği 68 avukatlar artık sistematik şekilde dava alıyorlar.
ولذلك، نجح في تنظيم 68 محامي كانوا يأخذون القضايا بصورة مستديمة