"نظام" - Translation from Arabic to Turkish

    • sistemi
        
    • sistem
        
    • sistemini
        
    • sistemine
        
    • sisteminin
        
    • sisteminde
        
    • sistemleri
        
    • sistemimiz
        
    • Düzen
        
    • sistemin
        
    • sisteminden
        
    • sisteme
        
    • sistemim
        
    • sistemindeki
        
    • sistemiyle
        
    İlkel bir hayvan, sınır sistemi var, Yavruyken okyanusta ordan oraya yüzer. TED حيوان بدائيّ، لديه نظام عصبيّ، يقوم بالسّباحة حول المحيطات في أوّل حياته.
    Nerede olduklarını bilebilmek için bir bilgisayarlı görüş takip sistemi kullandık. TED اعتدنا رؤية الكمبيوتر في نظام التتبع من أجل معرفة مكان وجودهما.
    Yapay zeka sistemi bir şeyleri yanlış anladığında problem olur. TED إنها مشكلة عندما يصنع نظام الذكاء الإصطناعي هذا أشياء خاطئة.
    Ailesi evlerinden atıldı, ve sosyal sistem çocuklarını ellerinden almakla tehdit ediyordu. TED وتم طرد عائلته من شقتهم وكان نظام الرعاية الاجتماعية يهدد بأخذ اطفاله
    Bu yüzden bu tam öğretmen geribildirim ve gelişim sistemini geliştirmek kolay olmayacak. TED لدى فبناء نظام تقييم ذاتي متكامل ونظام تطوير للمدرس لن يكون بالأمر اليسير.
    Bu sistem tüm ulaşım araçlarını tek bir ödeme sistemine bağlıyor. TED ذلك النظام يربط معا جميع متعلقات النقل في نظام دفع موحد
    Ve hiçbir yerde eğitim sisteminin kalitesi öğretmenlerin kalitesini geçmiyor. TED ولا يوجد نظام تعلو فيه جودة التعليم عن جودة مدرسيه.
    Hiçbir güvenlik sistemi olmadığı zaman, güvenlikle alakalı sorular dehşet vericidir. TED أسلئة حول الأمان، في ظل عدم وجود نظام أمني، تصبح مخيفة.
    Bir sürü kısa atımla LIDAR sistemi hızlıca detaylı bir profil çıkarıyor. TED وفي ظل النبضات القصيرة، يعطي نظام الليدار سريعًا مجموعة مواصفات أساسية مفصلة.
    Bunlar tıpkı yıldızların yaptığı gibi bir gruplama sistemi oluşturuyorlar. TED كانت تشكل جزءا من نظام تجمعات بقدر ما تفعل النجوم.
    Ancak derin yüzeyaltı Güneş'ten tamamen kopmuş bir dolaşım sistemi gibi. TED لكن السطح العميق يشبه نظام دورة دموية منفصل تمامًا عن الشمس.
    Bundan daha iyisinin yapılabileceğine karar verdiler ve Hindistan'a gidip Kerala eyaletindeki benzer sistemi incelediler ve bunu Etiyopya'ya uyarladılar. TED وقد قرروا أن هذا ليس بكافٍ، وذهبوا وقاموا بدراسة ولاية كيرالا الهندية التي لديها نظام مثل هذا، وقاموا بتبنيه لأثيوبيا.
    Öylesine kusursuz bir uyarı sistemi olmalı ki av köpekleri çalıştığımız barakaların 15 metre yakınına geldiğinde hiç iz bırakmadan işi örtebilelim. Open Subtitles أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة
    Ve bunun hakkında düşündüğüm, sağlık hizmetinin herhangi başka bir sistem gibi olduğu. TED والطريقة التي أفكر بها بذلك هو أن الرعاية الصحية مثل أي نظام آخر.
    Eğer göz önünde rahat hareket edemeseydim, ben de kanalizasyon sistemini kullanırdım. Open Subtitles اذا لم يكن بإمكانه الحركة في مكان مكشوف فسيتخدم نظام المجاري للتحرّك
    Diğer ülkeler de bir ulusa bir köy sistemini benimsediler. Open Subtitles وبعد ذلك بقليل، ساد نظام القرية الموحدة فى مدن الأخرى
    Böylece neredeyse iki tam yıl boyunca, göz sistemine yoğunlaşmış bir adamımız vardı. TED لذلك كان لدينا شخص واحد ركز على نظام العين لمدة عامين تقريبا بالكامل.
    Geminin alıcı sisteminin kontrolünü ele geçirene kadar iyi olacağım. Open Subtitles انها مجرد حتى أحصل على السيطرة من نظام استقبال السفينة.
    Ev sisteminde stereo bir şey dinlerken, iki kulağınız iki hoparlörü de duyuyor. TED عندما تستمع إلى الستريو في نظام منزلك تستمع أذنيك إلى كلتا مكبري الصوت
    Hong Kong'a bakalım, orada Octobus isimli çok ilginç bir sistemleri var. TED الان لو نظرت الى هونغ كونغ. لديهم نظام مثير للاهتمام يسمونه الاخطبوط
    Herkes teklifimi kabul etti ve yıllar boyunca bulaşık yıkama sistemimiz böyleydi. TED الجميع وافق على اقتراحي. ولمدة سنين، كان هذا نظام تنظيف الأطباق لدينا.
    Ben doğmadan önce bile, bu adam Düzen Efendileri'nin aradığı bir kaçaktı. Open Subtitles من قبل أن أولد , وهذا الرجل مدان من قبل نظام الحكم
    Ve bütün bu değişik elementleri özetleyip bir sistemin içine sokabiliriz. TED وكل واحدة من تلك العناصر المختلفة يمكننا حفظها ووضعها في نظام.
    Kung fu; bir dövüş sisteminden daha fazlasıdır. Bir düşünce sistemidir. Open Subtitles الكونغ فو ليس مجرد نظام قتالي فقط بل هو نظام فكري
    Bu tip bir teknoloji milyonlarca aracı tek bir sisteme entegre edecek. TED هذا النوع من التكنولوجيا سوف يدمج الملايين من المركبات في نظام واحد
    Çalmak için sinirlerin var... ve sinir sistemim çocukluğumdan bu yana iyiydi... Open Subtitles يجب ان يكون لديك اعصاب من الفولاذ .. ولدى نظام عصبى
    Sofistike suç ağları hapishane sistemindeki ırkçı bir ideolojiden doğmuştu. Open Subtitles شبكتهم الاجرامية المعقدة, نشأت من ايديولوجية عنصرية من نظام السجون.
    Evet, burayı kuran şirkete göre sanat eseri bir yangın önleme sistemiyle uğraşıyoruz. Open Subtitles نعم , وفقا للشركه التى صممت الغرفه نحن نتعامل مع نظام قمع الحرائق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more