"نفسك" - Translation from Arabic to Turkish

    • kendinden
        
    • kendin
        
    • Kendi
        
    • sen
        
    • kendinize
        
    • olduğunu
        
    • haline
        
    • kendinle
        
    • ol
        
    • kendinizi
        
    • bir
        
    • bak
        
    • kendiniz
        
    • - Kendini
        
    • kendine
        
    Minicik bir köpeği bu şekilde korkuttuğun için kendinden utanmalısın. Open Subtitles أنت يجب أن تخجل من نفسك لتخيف كلبة مسكينة كهذه
    Eger birini seversen kendin için istediginden daha fazlasini onlar için istersin. Open Subtitles إن كنت تحب شخص حقاً، فأنّك تحب الخير له أكثر من نفسك.
    ''Side hustle'' tamamen Kendi başınıza olmadan önce bunu deneme ve bu yetilere sahip olup olmadığınızı görmek için harika bir yol. TED النشاط الجانبي هو وسيلة رائعة لتجربة أن تكون مديرك الخاص ومعرفة ما إذا كان لديك هذه المهارات قبل أن تكون مدير نفسك.
    Ted, bırak gideyim. sen suçlu değilsin. Bunun kaza olduğunu biliyorum. Open Subtitles انت لست مذنبة, اعرف انها حادثة انت ستشنقين نفسك جراء ذلك
    Eğer bir silahın varsa kendinize sorun: Fazladan bir silahım var mı? TED إذا كنت تمتلك سلاحًا، فاسأل نفسك: هل لدي سلاح أخر لا أحتاجه؟
    Şu haline bak, kötü adam numarası hala işe yarıyor sanıyorsun. Open Subtitles أنطر الى نفسك الآن تجلس كالولد السيء .. دائماً كما كنت
    kendinden başkasını kandıramadın, ayrıca da artık bu işte yoksun. Open Subtitles لقد غششت نفسك فقط ، لأنك لن تحصل على شيء
    Aşırı bir tepki vermen halinde, bunlar seni kendinden koruyacaktır. Open Subtitles هذه ستحميك من نفسك لو بدر منك رد فعل عنيف
    sen, kendinden utanmalısın! Ben asla, onu hayal bile etmedim. Open Subtitles يجب أن تكون خجلان من نفسك لم أكن أتخيل أن
    sen sadece rüyalarını yaşayamamış insanın kendin olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles اتظنين نفسك انتي الوحيده التي كانت لديها احلام ولم تتحقق؟
    Madem her şeyi biliyorsun, git kendin bak o zaman. Open Subtitles إذا كنت تعرف كل شيء، ثم الخروج والبحث عن نفسك.
    Eğer kendin için bir şey yapmak istiyorsan şimdi yapsan iyi olur. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تساعد نفسك للخروج، عليك أن تفعل ذلك الآن.
    Ve bu nedenle her ulkenin ürünleri için Kendi pazarı oldugu bir durumdaydınız. TED ولذلك ستجد نفسك في وضع حيث كل ولاية لديها سوق منتجات خاص بها
    Sadece gözlerini kapa ve kimsenin seni izlemediğini söyle Kendi kendine. Open Subtitles لذا؟ اغلقي عيونك واقنعي نفسك بأنه لا يوجد أحد ينظر إليكِ
    - Kendi adınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı? Open Subtitles ـ أخبرها ـ ألديك ما تقوله نيابة عن نفسك ؟
    O kadar üzülme Bay Davies. sen elinden geleni yaptın. Open Subtitles هون على نفسك يا سيد ديفيز ، فعلت ما بوسعك
    sen yokken çok şeyler oldu. Burada, Şunu gel al. Open Subtitles . لقد أتعبت نفسك في حينها دعني أحصل على ذلك
    Şimdi şu soruyu kendinize sorun: Modern çağ bilgisayarlarının icadına ne zemin hazırladı? TED لذا اسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي جعل جهاز الحاسوب الحديث ممكناً حقاً؟
    Kim olduğunu, hangi şeytani gücü temsil ettiğini sanıyorsun bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم من تظنين نفسك أو أية قوّة شر تمثلين
    haline bak, deli gibi bakıyorsun. Elinde tüfek, kırmızı çorapları da giymişsin. Open Subtitles إنظر الى نفسك أنت عجوز مجنون تحمل مسدساً و ترتدي جراباً أحمر
    Çünkü kendinle takıla takıla sonunda Kendi canına kıyarsın sen. Open Subtitles لانك اذا استمريت فى الحياة مع نفسك ستريد قتل نفسك
    Ciddi bir şey yapıyoruz şurada. kendine biraz hakim ol. Open Subtitles نحن نقوم ببعض الهراء الجاد هنا لذا فتمالك نفسك اللعينة
    Yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir, böylece diğer insanlara ulaşabilir ve gerçek bağlantılar kurarsınız. TED العزلة هي حيث تجد نفسك بحيث تتمكن من الوصول للآخرين وتكوين ارتباطات حقيقية.
    Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen çok iyimser bir penguenseniz, yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz. TED لكن لو كنت بطريقاً شديد التفاؤل يقفز فقط وعيناه مغمضتان على أمل الأفضل، فقد تجد نفسك في ورطة عندما تصطدم بالأرض.
    bak, Tüm bunlar küçük önemsiz sorunlar bunları kendiniz halletmelisiniz. Open Subtitles كل هذه مجرد أمور صغيرة يجب أن تأقلمى نفسك عليها
    - Kendini kandırma. - Yıllardır senden kaçmaya çalışıyordu zaten. Open Subtitles لاتضحك على نفسك لقد حاولت الإبتعاد عنك منذ عدة سنوات.
    Eğer siz bir kurbansanız ya da tanıdığınız biri, şunu bilin: Güçlenmek için kendine bakmak ve kendini sevmek zorundasın. TED إذا كنت ضحية أو تعرف أحد الضحايا فاعلم هذا حتى تمتلك القوة لابد أن تعتني بنفسك لابد أن تحب نفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more