"نفس الشيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • aynı şeyi
        
    • aynı şey
        
    • de aynısını
        
    • aynısı
        
    • aynı şeyleri
        
    • da aynısını
        
    • aynı şeyin
        
    • de aynı
        
    • için aynısını
        
    • aynı şeyler
        
    • de aynını
        
    • aynı şekilde
        
    • aynı şeydir
        
    aynı şeyi akciğer kanseri veya herhangi bir hastalık içinde yapabiliriz. TED يمكننا ان نفعل نفس الشيء بالنسبة لسرطان الرئة ولكل مرض آخر.
    Şimdi lütfen buna bir de gay gözlüklerinden bakın ama şunu bilin herhangi bir gizi çıkarmanın temel olarak aynı şeyi gerektirdiğini bilin. TED الأن، رجاء انظروا الى الأمر من خلال منظور شخص مثلي، ولكن هل تعرف ما يتطلبه الأمر للخروج للعلن بشكل أساسي هو نفس الشيء.
    Bugün büyük veri yaklaşımı ekonomimizin büyük sektörlerini dönüştürüyor ve aynı şeyi biyoloji ve tıp alanında da yapabilir. TED اليوم، أساليب البيانات الضخمة تحول حتى أكبر القطاعات في اقتصادنا، ويمكنها عمل نفس الشيء في علم الأحياء والطب كذلك.
    Bu 'güzel', 'daha güzel', 'en güzel' ile aynı şey değildir. TED هذا ليس نفس الشيء عندما نقول جيد أو أفضل أو الأفضل.
    Amacınızı bulmakla sizi mutlu eden işi bulmak aynı şey değildir. TED إن إيجاد هدفك ليس نفس الشيء عند أيجاد وظيفةٍ تجعلك سعيداً.
    Seni bıraktığımız zaman tüm aile gelmiştik ben de aynısını istiyorum. Open Subtitles العائلة كلها أتت عند توصيلك للجامعة وأنا أريد نفس الشيء تماما
    Şimdi bu filmi izleyince, yine aynı şeyi yapmak isterdim diye düşünüyorum. Open Subtitles الآن وأنا أرى الفيلم, أود أن أفعل نفس الشيء بالضبط مرة أخرى.
    Grubun başkanı ben olmasam, aynı şeyi ben de isterdim. Open Subtitles إذا أنا ما كنت الرئيس منه، أنا أريد نفس الشيء.
    Endişelenme. Ben de aynı şeyi yapardım ama sadece onun tipim olmadığını düşünürdüm. Open Subtitles لا تقلقي ، كنت سأفعل نفس الشيء ولكني أعتقد بأنني لست نوعه المفضل
    Dördüncü zavallı damat adayına da aynı şeyi yapacağını düşünüyorum. Open Subtitles إنك ستقومين بعمل نفس الشيء بهذه الجوهرة المسكينة الرقم أربعة
    Kötü hissetmeyin, Albay. Buradaki herkes bana aynı şeyi söylüyor. Open Subtitles لا تشعر بسوء كولونيل كلّ شخص هنا يخبرني نفس الشيء
    Şimdi onu dinlerseniz, belki sizin için de aynı şeyi yaparlar. Open Subtitles و الآن إذا استمعتم إليهم ربما يستطيعون فعل نفس الشيء معكم
    Onu korumak benim görevim. Denise de aynı şeyi yapardı. Open Subtitles أنا أبوه، وظيفتى أن أحافظ عليه دنيس ستفعل نفس الشيء
    Kil için de aynı şey geçerli. Kurumuş kil kullanamazsın. Open Subtitles إنها نفس الشيء مع الطين، عادة لا نستخدم الطين القديم
    - Ama evine gittiğini söylediler. - aynı şey canım. Open Subtitles لكنّهم قالوا بأنّه ذهب إلى البيت حسنا هذا نفس الشيء
    Bunun süper güce sahip olmanla aynı şey olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أظن بان ذلك هو نفس الشيء بالنسبة لذوي القدرات الخارقة
    aynı şey vücudun için de geçerli, eğer onu sağlam beslemezsen, uzun ve keyifli bir hayat sürmesini nasıl bekleyebilirsin? Open Subtitles نفس الشيء بالنسبة لجسدك: كيف تتوقع لجسدك أن يدوم لفترة حياة طويلة و ممتعة إذا لم تضع أحجار البناء المناسبة؟
    Evet, yaptım ama savunmam şu ki sen de aynısını benim... Open Subtitles نعم , فعلت ذلك ولكن في دفاعي فعلتي نفس الشيء لي
    İkisi birbirinin aynısı, Keith. Buradaki her doktor bunu bilir. Open Subtitles إنهما نفس الشيء بالضبط هذا شيء يعرفه كل الأطباء هنا
    -Evde kedimle oturuyorum ve hemen her akşam aynı şeyleri yiyorum. Open Subtitles انا ابقى بالمنزل مع قطتي واطلب نفس الشيء كل ليله تقريباً
    Ayrıca dediğim gibi üzerinde çalışıyorum. Sana da aynısını yapmanı öneririm. Open Subtitles كما ذكرت سلفاً، أنا أعمل لإقناعه أقترح عليك عمل نفس الشيء
    Bu olay insanların, aynı şeyin Amerikan bizonlarının başına gelmek üzere olduğunu fark etmesini sağladı ve bu kuşlar bufaloları kurtarmış oldu. TED فقد دفع ذلك الناس لأن يدركواأن نفس الشيء كان يحدث للبيسون الأمريكي وبشكل ما أنقذت الطيور البيسون.
    Başta Dalia da kollajen tedavisi için aynısını demişti ama yola getirdim. Open Subtitles في البداية داليا قالت نفس الشيء عن علاجات الكولاجين لكنني غيرت رأيها
    Şunu hatırlamak çok önemli suç olmaktan çıkarmak ve yasallaştırmak aynı şeyler değil. TED فمن الأهمية تذكر أن عدم التجريم والتشريع لا يعتبران نفس الشيء.
    Ve bence bizim neslimiz de aynını yapmalı. TED وأنا أعتقد أن جيلنا يجب أن يفعل نفس الشيء.
    Çenesi kırılmış ve geri düzeltilmiş, sol bacağı da aynı şekilde. Open Subtitles لقد كُسر الفك و أعيد إلى مكانه نفس الشيء بالنسبة للساق اليمنى
    aynı şeyi bende tartışırım, sürdürülebilirliği sağlayan ne ise size daha yüksek yaşam kalitesi veren de aynı şeydir. Ve o da, yürünebilir bir yerde yaşamaktır. TED أود أن أجادل في نفس الشيء أن ما يجعلك استدامي أكثر هو ما يتيح لك نوعية حياة أرقى، وهذا العيش في حي متجوله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more