"ولهذا" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu yüzden
• O yüzden
• Bu nedenle
• İşte bu
• Ve bu
• Yani
• de bu
• Böylece
• yüzden de
• Bunun için
• bu sebeple
• bu sebepten

Bu yüzden düşkün devletler tüm bir bölgeyi kaosa ve çatışmaya sürükleyebilir.
ولهذا السبب يمكن للدول الفاشلة ان تسحب مناطقها بأكملها الى الفوضى والعنف

UR: Bunu daha önce öğrenmemiştim, ama bana sahnede bunu çalacağımızı söyledi, bu parçayı tanıyordum, Bu yüzden öğrenirken çok keyif aldım.
ع. ر: لم أتعلمها من قبل، لكنه قال لي أننا سنعزف ذلك على الخشبة، وبالتالي كنت مطلعا عليها، ولهذا استمتعت كثيرا بتعلمها.

Bu yüzden Twitter'da fotoğraf paylaşımına başladığımızda konum bilgilerini kapatmaya karar verdik.
ولهذا السبب، عندما أطلقنا الصور في تويتر، قررنا أن نستثني المعلومات الجغرافيّة.

Bir hücreye kapattılar. İlk alınan bendim, O yüzden beni bir hücreye koydular,
ثم قاموا بوضعي في زنزانة. لقد كنت أول المعتقلين، ولهذا وضعوني في زنزانة،

İşte Bu yüzden 40 farklı girişimci bu problem üzerinde çalışıyor.
ولهذا السبب يعملُ 40 من أصحاب المشاريع المختلفة على هذه المشكلة.

Bizim için önem taşıyan şeyleri ölçeriz. Bu yüzden de kimse bir şeyi ölçmeye zahmet etmediğinde ihmali hissederiz.
كلنا نقيس الأمور التي تهمنا، ولهذا نحس بالإهمال حين لا يولي أي أحد الأهمية لقياس أي شيء على الإطلاق.

Bu yüzden, artık bu şekilde konuşmaya bir son vermeliyiz.
ولهذا السبب يجب أن نتوقف هنا والآن عن الحديث هكذا

Siyah arabayı gördüğümde korkmuştum Jean olabilirdi, Bu yüzden George'un evine gittim.
عندما رأيت هذه السيارة السوداء خفت أن يكون جان، ولهذا ذهبت لجورج

Herşeyi anlatmasını bekleyemezsin, değil mi? Bu yüzden o Duke.
انت لا تتوقع منه ان يخبر الجميع ولهذا هو الدوق

Ve Bu yüzden bence sen dükkana gidip alışverişimizi yapsan daha iyi olacak.
ولهذا اعتقد بانه يجب عليك الذهاب الي المركز التجاري من اجل التزود بالامدادات

Ben bu evliliğin başarılı olmasını istiyorum,seni Bu yüzden uyarıyorum.
إنني أرغب بأن ينجح هذا الزواج ولهذا السبب أنا أحذرك

Ama onlar buna inanmayacaktır. Bu yüzden bir birimize ihtiyacımız var.
ولكن هذا صعب عليهم أن يصدقوه, ولهذا فنحن نحتاج بعضنا البعض

Bu yüzden Tony, zaman zaman giysi odasının kapısını açmak zorunda kalıyordu.
ولهذا من حين لآخر كان يتعين على طوني فتح نوافذ الغرفة للتهوية

Bebeğim, benim için çok değerlisin. Bu yüzden benim bebeğimsin.
حبيبتي ، أنتي تعنين لي الكثير ، ولهذا أنتي حبيبتي

Her şeyden öte iyilikle dolmaya hazırlar. Seni Bu yüzden gönderdim.
ولهذا السبب قدرتهم على الخير ، جعلتني أرسلك لهم يا بنيّ

Bu yüzden yasa dışı bir işe karışmadığımı söyledi size.
ولهذا ستقول لك أنني لا علاقة لي بعمل غير قانوني

O yüzden, onu emekliye ayırdık, ve davayı ben aldım.
لهذا السبب وضعناه في الإسطبل ولهذا أتولى أنا هذه القضية

Artık ipler küçük arkadaşımın elinde değil, O yüzden gitsen iyi olacak.
نعم, لكن صديقى ليس المسؤول عن البيت ولهذا يجب عليكى انت تذهبى

Bu nedenle gelir gelmez onu ziyarete gitmelisiniz. Ziyaretine gitmek mi? Hayır.
ـ ولهذا عليك القيام بزيارته بمجرد قدومه لا,لا لست أرى مناسبة لذلك

Bugün buraya seni bulmak Ve bu güvenceyi vermek için geldim.
ولهذا السبب جئت الى هنا اليوم لايجاد لكم وجعل هذا التعهد.

Onun yakınına bile yaklaşmayacaksın, endişelenecek hiçbir şey yok Yani.
،ليس عليك الإقتراب منها بتاتًا ولهذا لا شيء لتقلقي حياله

Zaten tüm erkekleri çekici buluyorum, birini bulamamamın sebebi de bu zaten?
لكنّي أرى أن كلّ الرجال وسيمين. ولهذا لا يمكنني أن أختار أحدهم.

Ve Böylece insanlar bulutları araya giren şeyler olarak düşünüyorlar.
ولهذا ترتبط السحب عند الناس بفكرة كونها أشياء تعترض الطريق.

Bunun için, maalesef, dört metrelik kanat genişliği yeterli değil.
ولهذا ولسوء الحظ فان اجنحة بمدى 4 امتار ليست كافية

Her ikisi de fazlasıyla esnek, bu sebeple ikisi de üst sıralardalar.
وكلا هذه هي مرنة للغاية ، ولهذا السبب تجدها في نطاقات عالية جدا.

İşte tam olarak bu sebepten dolayı araştırmaya devam etmeliyiz.
ولهذا على وجه التحديد, لماذا نحن بحاجة إلى مواصلة التحقيق