"يقول" - Translation from Arabic to Turkish

• söyledi
• dedi
• yazıyor
• göre
• söylediğini
• dediğine
• dediğini
• söylemek
• söylüyordu
• demiş
• söylemiyor
• söyleyebilir
• diyor ki
• "
• şöyle

şöyle söyledi -- Burada alıntı yapıyorum -- Hiçbiriniz bu elementi henüz keşfetmiş değilsiniz. Bu arada yakında ona bir isim vereceğim.
وانا هنا إعيد صياغة المعنى .. هو يقول صحيح أن العالم لم يكتشف بعد هذا العنصر حتى اليوم ، ولكني سوف اسميه

Gittes'in bunu bildiğini ve hafta boyunca asılsız suçlamalar yaptığını söyledi.
وهو يقول بأن جيتس يعرف ذلك، وذلك يجعله يرمي التهم جزافاً.

Şimdi dans edeceğim. Babam orada güzel kızlar var dedi.
سأرقص الان يقول أبى ان هناك فتيات جميلات فى الخارج

O vahşi salakları, uyuduğumuz odanın yanında tutmamız gerektiği nerede yazıyor?
و يقول يجب أن نبقي أولئك الأموات بقرب مكان نومنا ؟

Paradoksa göre herhangi bir lokasyondan bir diğerine gitmek sonsuz zaman almalı.
يقول بأن الانتقال من مكان لآخر يجب أن يستغرق وقتا لا متنهايا.

Ken kiralıkbir kasa anahtarı olduğunu söyledi, fakat yerini sadece George biliyor.
يقول كين انه يوجد مفتاح صندوق ودائع ولكن جورج فقط يعرف مكانه

Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmekte olduğunu ve çok sinirli olduğunu söyledi.
لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء

Radyodaki herif 1 dereceye kadar düşeceğini söyledi. 1 derece.
المُذيع في الراديو يقول أن الحرارة ستنخفض إلى 34 درجة.

Oğlum bana y aşlı göründüğüm ü söyledi. Neden y eniden evlenmiy orum.
ابنى يقول لى اننى ابدوا كبيرا فى السن لما لا اتزوج مره اخرى

Ve FBI'a dikkat et. Brill, o yerin gözetlendiğini söyledi.
وأحترس من المباحث الفيدرالية بريل يقول أن المكان تحت المراقبة.

Kivu'nun bildiği bir yere. Yılın bu zamanı oraya çok fil gider dedi.
الى مكان يعرفه كيفو يقول انه ملئ بالفيله فى هذا الوقت من العام

Hey, hergele. Sanırım kulakların iyi duymuyor. Sana git dedi.
أيّها الأبله ألم تسمعه يقول لكَ بأن ترحل عن هُنا

- Bir Picasso'yu tanıyacağını zannetmiyordum. - Tabiki tanırım. Burada yazıyor.
لم أعرف بأنّك عرفت بيكاسو متأكّد أنا افعل ما يقول هنا

Diğer ikiz, Callum, doktorun söylediklerine göre, sağlıklı görünüyordu, ve bu ikizler tek yumurta ikiziydi genetik açıdan birebir.
لكن التوأم الأخ، كالوم، بدا أنه معافى، بقدر ما أمكن الطبيب أن يقول وهذان التوأمان كانا متماثلين، متطابقين وراثيًا

Şimdi size arkadaşım David'in bu konuda neler söylediğini göstereceğim.
و دعوني أريكم ما يقول صديقي ديفيد عن كل هذا.

Yüce Rabbin dediğine göre... günde yedi kez... günah işlenmesine izin verilmiştir.
الشخص يسمح له أن يذنب سبع مرات في اليوم كما يقول الله

Bay Kazinsky, Büyükelçi'nin öldürülmeden hemen önce birşeyler dediğini duydum.
سيد كاذنسكي, لقد سمعت السفير يقول شئ قبل أن يُقتل

Konuşmacı asıl söylemek istediğinin tersini söylediği zaman bu sözlü ironidir
عندما يقول شخص شيئاً مختلفاً عما يقصده، فهذه هي السخرية اللفظية.

Başının iki yanında beyzbol topu varmış gibi hissettiğini söylüyordu.
كان يقول أنه شعر بهما كأنهما طابتين على جانبي وجهه

- Çift vardiya mı çalışıyorsun Rojas. - Kim demiş?
ـ انت تعمل فترتين اضافيتن ياروجس ـ من يقول ؟

Ve içgüdülerim ona inanmamı söylüyor. İçgüdülerim yalan söylemiyor, diyor.
وحدسي يقول لي صدقيه، حدسي يقول لي أنه لم يكذب

Onun yılanları idare etmekte babası kadar usta olmadığını kim söyleyebilir?
من يقول هي ليست كلّ جزء كبارع في معالجتهم بينما هو؟

Şimdi diyor ki, eğer arkadaşının 5000 $'ı varsa ona verebilirmişiz.
يقول الآن بأن صديقتك لو دفعت 5 آلاف فالشقة من نصيبها

Bazılarınız şöyle diyebilir, neden bunun için bilgisayar kullanmıyoruz? Neden makine çevirisini kullanamıyoruz?
الاَن بعضكم سوف يقول ,لماذا لا نستخدم الترجمة الالية؟ لماذا لانستخدم الترجمة الالية؟