Bununla ne yapabileceğinizi hayal edin. Dürüstçe söylemeliyim ki bunun gerçekleşmesi henüz mümkün değil; çünkü çok uzun sürer. | TED | الآن, تخيل مايمكن أن يفعله ذلك. يجب أن أقول بصراحة أن المبنى لايستطيع القيام بهذا لأنه يستغرق وقتا طويلا. |
çok uzun zaman önce, çocukken ve sadece bu kısımda. | Open Subtitles | منذو زمن بعيد عندما كنا صغار فقط هذا هي الجزئية |
çok uzun yıllar önce kaybettiğim onurumun geri geldiğini hissediyorum." | TED | أشعر أن لدي كرامة كنت قد فقدتها منذ زمن طويل |
Biliyorsun, bu işi çok uzun zamandır yapıyoruz, Yolumuzdan sapıyoruz. | Open Subtitles | أتعلمين. إذا عملنا في هذا العمل مدة طويلة نصبح مشوهين |
çok uzun zaman önceydi, şu an olanlarla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة للغاية ما لا يعني شيء بما يحدث الآن |
Bana çok uzun bekleyen bir adamın ne için beklediğini unutmasını hatırlatıyor. | Open Subtitles | مما يذكرنى بالرجل الذى إنتظر طويلاً جداً حتى نسى ماذا كان ينتظر |
Sanırım ya çok uzun boylu, ya da öyle olmak isteyen biri. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما يكون طويل للغاية, أو يريد أن يكون طويلاً. |
Ben her zaman bu planı çok uzun sürüyor söyledi. | Open Subtitles | لقد قلت لكم دائما أن هذه الخطة ستأخذ وقتا طويلا |
Yalnızca çok uzun zamandır kendi başının çaresine baktığını söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كلّ ما أقولهُ ، أنّك قضيت وقتا طويلا ، تعتني بنفسك |
Ve bu durumun düzeltilmesi de çok uzun zaman almıştı. | Open Subtitles | و تطلب الامر وقتا طويلا جدا للتخلص من ذلك الامر |
İkimiz de daha doğrusu. Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. | Open Subtitles | كلانا فعل , وكان يجب أن أدرك هذا من زمن بعيد |
Tamam. Evet, bütün iyi hikâyeler gibi bu da, esasen hiçbir şeyin varolmadığı, çok çok uzun zaman önce başlıyor. | TED | حسناً. إذاً كما في جميع القصص الجميلة تبدأ هذه منذ زمن بعيد جداً حينما لم يكن هناك أي شيء |
çok uzun zamandir bu ani bekliyordum ve sonunda onlar ayagima geldiler | Open Subtitles | كنت بانتظار هذه اللحظة منذ زمن طويل والآن، هاقد أتى يوم التميز |
Homie, düşünüyordum da, bu televizyonu, çok uzun zamandır kullanıyoruz. | Open Subtitles | هومي.. كنت أفكر نحن نستخدم هذا التلفاز منذ زمن طويل |
Gerçekten çok uzun zamandır onlara bir el atmayı istiyordum. | Open Subtitles | وأنا كنت انتظر الفرصة لأضع يدي عليه منذ مدة طويلة. |
çok uzun zaman önce değildi, amcam 6 yaşındaki kuzenime mısır gevreği vermeye kalkmış. | TED | بالمناسبة ليس من مدة طويلة .. عرض عمي على ابنه البالغ من العمر 6 سنوات حبوب الافطار |
Eğer alaycı bakışlar atar, güler, veya aptal aptal hareketler yaparsanız.., ...çok çok uzun bir süre boyunca, o delikten çıkamazsınız. | Open Subtitles | إن بدأت تتذاكى وتلقي الدعابات وتتسم بالحماقة، ستجد نفسك هنا لمدة طويلة للغاية. |
Apokalips'in gölgesi, Yeni Başlangıcı çok uzun süredir tehdit etti. | Open Subtitles | لفترة طويلة للغاية ظل الغزاة يهددون كل تكوين جديد |
Çünkü diğer türlü, uzay gemisi için çok uzun kalırdı. | Open Subtitles | لأنه خلاف ذلك سوف يكون طويلاً جداً بالنسبة لسفينة فضاء |
Çizgiler çok uzun. Bunu yapamayıacağım adamım. Yapacaksın. | Open Subtitles | الصف طويل للغاية لن أستطيع الصمود ستكون بخير اهدأ |
En sevdiğim yeğenimi görmek ne güzel! çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أرى ابن أختى مجدداً لقد مر وقت طويل |
Daleklerin tek sorunu bir şeyler söylemeleri çok uzun sürüyor. | Open Subtitles | المشكلة مع الداليكس أنهم يستغرقون وقت طويل جدًا في الكلام |
Yemek birazdan hazır olur, Joe. çok uzun sürmez. | Open Subtitles | سيكون العشاء جاهزا بعد قليل ، جو لن يطول الأمر |
ve çok uzun bir sürede değil. elimden geldiği sürece. | Open Subtitles | و ليس لفتره طويله جدا و إذا كان يمكننى مساعدتك |
Hadi, çok uzun. | Open Subtitles | تعال يا تووتول. |
Sizin iyiliğiniz için ve çok uzun süreceğinden... 100 hikayenin hepsini seçmedim. | Open Subtitles | ولأسديكم معروفًا، فضّلت عدم عرض كل أجزائها مائة قصّة ستستغرق وقتًا طويلًا |
- Banyoda çok uzun kaldı. - Neyin var senin? | Open Subtitles | لقد كانت لفترة طويلة جدا في الحمّام ماذا جرى لك؟ |