| Eğer bu kasabada bir şeytan varsa o da Rahip Willie Rose'dur. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيطان في هذه البلدة فهو القس ويلي روز اللعين. |
| - Küçük bir boynuzlu iblis, daha az bir balçık şeytan. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا شيطان قليل الشأن ، شرير تافه عديم القيمة |
| şeytan ve diğerleri ile savaşırken, bizi heybetli yaptığı kesin. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد تجعلنا فخورين بمحاربتك الشر و كل هذه الأشياء |
| - ...ama daha şeytan yok. - Artık kimse oradan içeri giremez. | Open Subtitles | لكن لا المزيد من الشياطين نعم لاشئ اخر سوف يتسلل الى هنا |
| Soldaki yani şeytan ikizin değişmeyen bir şekilde kötü olması ilginç değil mi? | Open Subtitles | أتدرون، أليس أمراً شيقاً، أن التوأم الشرير دائماً هو الذي يكون على اليسار؟ |
| O insan biçimindeki bir şeytan tarafından acımasızca terk edildi. | Open Subtitles | لقد تم هجرها بقسوة. من قبل شيطان على هيئة إنسان. |
| Bu haçlı seferlerinin ölüleriyle beslenen şeytan hikayeleriyle buralara kadar geldik. | Open Subtitles | ثم جائنا حكايات مسبوقة عن شيطان الذى يتغذى على موتى الصليبين |
| Ben diğerleri gibi değilim şeytan! Beni duyuyor musun günahkâr? | Open Subtitles | أنا لست مثل الآخرين يا شيطان هل تسمعني أيها الأثِم؟ |
| Tanrı mısın, melek mi yoksa damarlarımdaki kanı donduran şeytan mı? | Open Subtitles | هل أنت إله أو ملاك أو شيطان يجمد الدم في عروقي؟ |
| "Her şeyin hakimi" olarak çağırılmayı tercih ederim ama şeytan da olur. | Open Subtitles | في الواقع أفضل أن أدعى بحاكمة جميع الشر لكنني سأتقبل أسم الشيطان |
| Bu savaş için çok zayıfsın. şeytan gücünü bile kontrol edemiyorsun. | Open Subtitles | أنت ضعيفٌ جداً على ذلك قلا يمكنك السيطره على قوة الشر |
| Bu yüzden şu anda Vatikan şeytan Çıkarma Okulu'na gidiyoruz. | Open Subtitles | و نحن الآن في طريقنا لرؤية مدرسة الفاتيكان لطرد الشياطين |
| Annene gerçekten yardım etmek istiyorsan şeytan çıkarma konusunu daha iyi anlaman gerekiyor. | Open Subtitles | لو كنتِ فعلاً تريدين مساعدة أمك أنتِ تحتاجين لمعرفة المزيد عن طرد الشياطين |
| Peter Hewes gerçek bir cani, çünkü sanki adalet içinmiş gibi davranıyor, ama kadın kesinlikle faydacı bir şeytan. | Open Subtitles | باتي هيوز هي الشرير الحقيقي ، لأنها أدّت دور الباحث عن العدالة ، ولكن بالحقيقة هي المرأة الانتهازية الشريرة |
| Ve dahası, bazı durumlarda Dünya'da ateş şeytan betimlemesiyle bağlantılı hale gelmiştir. | Open Subtitles | وفي مرحلة ما على الأرض.. أصبحت النار مرتبطة بصورة شيطانية بالأشياء الشريرة |
| Bizim şef şeytan olduklarını düşünüyor ve deli gibi kaçıyor. | Open Subtitles | ولذا رئيسنا شاب يظنهم شياطين ويجرى مثل جحيم دامى بعيدا |
| Orada bir şeytan olabilir yada South Beach'de iki tane. | Open Subtitles | لابد أن هناك كائن شيطاني أو أثنان على الشاطئ الجنوبي |
| Jim "şeytan" Lefferts, siz Zenith'in güzel insanlarına asalaklar, züppeler, ahmaklar diyor. | Open Subtitles | جيم إبليس ليفرتس يدعوكم ايها الناس الطيبين من زينيث بمغفلون، حمقى، اغبياء |
| şeytan veya değil yine de eşini gördüğüne sevinmişti. | TED | روح شريرة أم غيره، فهو سعيد لرؤية زوجته. |
| Para büyük bir şeytan, çünkü onu anlamadan çalıyorsun. | Open Subtitles | إنه شر كبير لإن المرء يسرق دون إدراكه لذلك |
| Sadece ne yaptığını farkettikten sonra bu benim şeytan planım oldu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما لديك حتى رأيت عندها ظهرت خطتي الشيطانية. |
| Biraz sonra şeytan annenden çıktığında kalmak için yeni bir yer arayacak. | Open Subtitles | حالما يترك الكائن الشيطاني هذا أمكِ سيبحث عن مكان أخر ليجلس فيه |
| Bir şeytan, o yağmurlu gecede bana onu durdurtmasaydı belki de bugün bu günlüğü yazmıyor olacaktım. | Open Subtitles | و ربما لم اكن لاكتبها لو أن شيطاناً ما لم يجعلني اوقفه تلك الليلة |
| Korkmama ve zina yapmamıza rağmen ne olursa olsun, Tanrı'ya veya şeytan'a, kendimi yine... böyle hissettirdiği için minnettarım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني خائف و نحن نرتكب جريمة الزنى لا يهم ما يحدث، كم أنا ممتن لله أو للشيطان |
| Bu küçük şeytan bütün Amerika'yı bile temizler. | Open Subtitles | هنا الشيطانة الصغيرة التي ستقوم بتنظيف أمريكا |