"ailelerimiz" - Translation from Turkish to Arabic

• عائلاتنا
• والدينا
• عائلتينا
• عائلتنا
• آبائنا
• عائلات
• أبائنا
• أهلنا
• آباؤنا
• عائلتانا
• والدانا
• اهلنا
• عوائلنا
• أسرنا
• أهالينا

Keşke şu düğün işini ailelerimiz tanışmadan halledebilseydik.
اود ان نستطيع تحديد ميعاد الزفاف. بدون ان تتقابل عائلاتنا.

ailelerimiz bu ülkeye gelmişler zulümden, sefaletten ve açlıktan kaçarak.
والدينا أتيا إلى هذه الدولة هربوا من الإضطهاد والفقر والجوع

Ne umduğumu bilmelisiniz aziz dostum... ..ailelerimiz arasında bir ittifak.
لابد أنّك تعلمُ ما آمله ياصديقي العزيزي، مصاهرة بين عائلتينا.

Aile de bizim için önemli. Ama şu anda ailelerimiz yanımızda değil.
ولكن ايضا من العائلات وكل عائلتنا موجودين هنا الان

Eğer hemen benimle gelmezseniz ailelerimiz ölecek! Bana inanmalısınız!
و إذا لم تأتوا معى حالا الآن فإن آبائنا ستموت عليكم أن تصدقونى

ailelerimiz yok.
يمكنكم الذهاب متى شئتم ليس لدينا عائلات

ailelerimiz bu olayı öğrendiği zaman ne olacağının farkında mısın?
هل تدرك ماذا سيحدث إن عرف أبائنا بشأن هذا ؟

Yani ailelerimiz aynı fikirde , ama hala birbirlerinden hoşlanmadılar.
أعني بأنّ أهلنا قد وافقوا، لكنّهم لازالوا لا يُحبون بعضهم.

4 yaşımdan beri. ailelerimiz birbirlerini nesillerdir tanıyorlar.
منذ أن كان عمري أربع سنين عائلاتنا يجب أن تعلن ذلك للأجيال

Birbirimizi senelerdir tanıyoruz ve tabii ailelerimiz de tanışıyor.
نحن نعرف بعضنا منذ أعوام وبالطبع، عائلاتنا كذلك.

Birbirimizi yıllardır tanıyoruz, ailelerimiz de öyle.
نحن نعرف بعضنا منذ أعوام وبالطبع، عائلاتنا كذلك.

Seferdeyiz topraklarımız için, ailelerimiz için, özgürlüğümüz için ilerliyoruz!
زاحفون من أجل مملكتنا .. من أجل عائلاتنا ومن أجل حريتنا

ailelerimiz, dünya görüşümüz her şey birbirine zıttı.
عائلاتنا,طرقنا في الحياه كل شيء وقف ضدنا

Biliyorsun... birgün ailelerimiz göçüp gidecek... ve biz bu günlere dönüp bakacağız... ve onları çok fazla özlemeyecegiz!
أتعرفين يوما سيموتون والدينا وسننظر لهذا اليوم

10 yıl önce ailelerimiz arasında evlilik olması imkânsız birşeydi.
... منذ عشرة سنوات . الزواج بين عائلتينا كان مستحيلاً

Sana söylüyorum çünkü ailelerimiz evlenmemizi istedi.
أنا أخبرك بهذا لأن عائلتينا تريدانا أن نتزوج من بعضنا البعض

Çocuklarımız, dışarıya açılan yolları anlamalı ve ailelerimiz onlara bu yolu göstermeli.
يجب على أطفالنا أن يفهموا طرقاً أخرى للحياة ويجب على عائلتنا أن تريهم ذلك

Ve şimdi ailelerimiz ayrıldığına göre seni bir daha görmek zorunda kalmayacağım.
والآن وقد انفصل آبائنا لا يتوجب علي رؤيتك مرة أخرى

Clybourne Park sakinlerinin inandığı bir şey var ki, dediğim gibi doğru veya yanlış, herkesin mutluluğu söz konusu olduğunda Zenci ailelerimiz kendi cemiyetleri içinde yaşadıkları zaman daha mutlu oluyorlar.
،الأمر فقط أن سكان كليبورن بارك يعتقدون ،سواء حقا أو باطلا ،أنه من أجل سعادة جميع المعنيين ،أن عائلات الزنوج لدينا سيكونون أسعد إن عاشوا داخل مجتمعاتهم الخاصة

ailelerimiz depresyondan muzdarip olmuş olabilirler. Belki de bizi dünyadaki başarılarımızın
وربما عانا أبائنا من الاحباط وربما لم يستطيعوا ان يحبونا

ailelerimiz bizim için en iyisini bildiklerini sanıyorlar ama bilmiyorlar.
أهلنا يظنون أنهم يعرفون مصلحتنا لكنهم في الحقيقة لا يعرفونها

Eskiden ailelerimiz evde olmadığında kaçıp burada içip takılırdık.
كنا نتسلل إلى هنا ونثمل بينما يبحث عنّا آباؤنا والقلق ينهشهم.

ailelerimiz birleşmeli, yoksa savaş yeniden başlar.
يجب أن تتحد عائلتانا وإلا اندلعت الحرب مجدداً

Sonra ailelerimiz iki soyu birlik yapmaya karar verdi.
لذا قرر والدانا أن يوّحدا النسلين من جديد.

ailelerimiz birbirimizle konuştuğumuzu duyarlarsa bundan pek mutlu olmayacaklar.
لنْ يكون اهلنا سعداء إن علموا بأننا نتكلم معاً نعم..

Aile üzerindeki bu etki herkesi kapsıyordu; sadece keşif araçları üzerinde çalışanları değil, aynı zamanda ailelerimiz de etkileniyorlardı.
لكن التأثير على العوائل كان يشمل الجميع. لم يكن نحن فقط من يعمل على المركبات المتجولة ولكن عوائلنا أيضاً.

Aile değerleri geçtiğimiz yüzyılda zayıflayabilirdi lâkin bizler hâlâ elimizden geldiğince ailelerimiz yardım ediyoruz.
ربما تدهورت القيم الأسرية على مدى القرن الماضي ولكننا لا نزال نساعد أسرنا وقتما نستطع

Böylece ailelerimiz çok uzağa gittiğimizi, onları da davet edemediğimizi düşünür.
ليظن أهالينا أننا ذهبنا بعيداً ولم يسعنا أن ندعوهم