| - Uzun sürmez. (İnler) Sizle Albay Dutton arasında bir bağlantı var. | Open Subtitles | ليس كثيرا أتدرى يا جنرال, هناك صلة بينك و بين الغقيد داتون |
| David Kessler ile dün geceki cinayetler arasında bir bağlantı olduğunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ قُبُول اي صلة بين ديفيد كيسلر وجرائم القتل لليلة أمسِ |
| Cep telefonu sekreterinde olduğu için kendisiyle bağlantı da kurulamamış. | Open Subtitles | هاتفه كان لدى سكرتيره لذا لم يُمكن حتّى الاتصال به |
| Burada cinsel bağlantı ya da yasadışı birşey olmuyor zaten, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد اتصال جنسي أو أي شئ غير قانوني يحدث هنا بالطبع؟ |
| Tek elle tutunuyorsunuz, diğer yedi milyar insanla aranızdaki tek bir bağlantı.. | TED | أنت الآن تمسك بيد واحدة، رابط وحيدا ل 7 ملايين شخص آخرين. |
| Ben sadece dokunma psiko bağlantı köprüsü üzerinden tecrübe ve bildiklerimi aktardım. | Open Subtitles | لقد نقلت لها مجموعة خبراتي ومعرفتي من خلال لمس الجسر الرابط النفسي |
| Bunu bulana kadar da aralarındaki tek bağlantı aldıkları davetiyeler. | Open Subtitles | حتى نفعل ذلك الصلة الوحية بينهم حتى الآن هي الدعوة |
| Tapınakta yazılanlara göre bu pek çok dünyalara nasıl bağlantı kurabileceğimizi belirleyememiştik. | Open Subtitles | لم نحدد كيفية إقامة إتصال بالعوالم العديدة المرسومة في الكتابات داخل المعبد |
| Garcia, Rebecca Gallen ile bir hademe arasında bağlantı kurdu. | Open Subtitles | غارسيا وجدت صلة بين رجل تصليح بالفنادق و ريبيكا غالن |
| Sadece henüz göremediğimiz bir yerde. Henüz yapamadığımız bir bağlantı var. | Open Subtitles | الأمر أنّه يوجد شيء لا نراه هناك صلة لم نربطها بعد |
| Willis beynin durumu ve aklın durumu arasında bir bağlantı kurmuştu. | Open Subtitles | برهن ويليس علي وجود صلة بين سلامة الدماغ و سلامة العقل |
| Bu gezegene iki kere bağlanmayı denedim. bağlantı kuramadığım tek gezegen buydu. | Open Subtitles | حاولت الاتصال بهذا العالم مرتين أنه الوحيد الذي لا يمكن الاتصال به |
| Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. | Open Subtitles | إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك الاتصال |
| Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. | Open Subtitles | إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك الاتصال |
| Roger Blaine'le bir bağlantı Olduğunu ortaya çıkarttı. Sahte ölümle ilgili olan kuzenini... | Open Subtitles | فهم أن هناك اتصال بروجور بلاين إبن العم ، الذي إرتبط بتزييف الموت |
| Dünya ile bağlantı desteğimizi sağlayamazsak, bizim için iyi olmaz. | Open Subtitles | ولكن هذا لن يجدي نفعاً بدون أي وسائل اتصال عالمية |
| Ve dünyadaki tüm web sayfaları arasında 55 trilyon bağlantı var. | TED | وهناك 55 تريلليون رابط بين كل الصفحات على الإنترنت في العالم. |
| Gemiyle insan zihni arasındaki sinirsel bir bağlantı doğal olarak tehlikelidir. | Open Subtitles | الرابط العصبي المباشر بين السفينة والعقل البشري هو خطير بحد ذاته |
| bağlantı kitaptaki son labirent. Çözülemez bir şey. Bir çıkış yolu yok. | Open Subtitles | الصلة أنّها آخر متاهة في الكتاب، إنّها لا تحلّ، فلا مخرج منها |
| Teşekkür ettiler ve bağlantı kuracaklarını söylediler. Yani iyi gitti. | Open Subtitles | لقد شكروني وأخبروني بأنهم سيكونون علي إتصال لقد كانت جيدة |
| Bu derin bağlantı en yakın akrabalarımızı çok öteye taşıyor. | Open Subtitles | و تلك العلاقة العميقة تمتدّ الى أبعد من أقرب أقربائنا. |
| empati veya bağlantı kurmaya kapasitesi olmayanlardır. Kimse bu konuda konuşmak istemez, | TED | ليس لهم مقدرة للتعاطف الإنسانى أو التواصل. لا أحد يريد التحدث عنه، |
| Yine mitolojik bir bağlantı ama adamın kim olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | إرتباط أسطوري آخر لكن لا شيء يخبرنا من هذا الرجل |
| Bir bağlantı olup olmadığını görmek için Palmer'la alakalı elimizdeki her şeyi Tony ve Michelle'le eşleştiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نراجع كل ما لدينا عن الرئيس بالمر ويرتبط بالاثنين لنرى إن كنا نستطيع الربط بينهما |
| Domuzdaki antibiyotiğe dirençli salmonella ve nihai ürün arasında yüksek bir bağlantı vardı. | TED | وكان هناك ارتباط وثيق بين السالمونيلا المقاومة للمضادات الحيوية في الخنزير. والمنتج النهائي. |
| Biz kültürümüzü bunlar arasında değerlendirirken aynı zamanda geleneklerimizle de bağlantı kuruyoruz. | TED | نعمل على تغيير ثقافتنا من الداخل، ولكن في نفس الوقت نحن مع اعادة ربط تقاليدنا. |
| Örneğin, beynimde sizlerin imajlarını oluşturuyorum, fakat dinleyici olarak sizlerle ilgili benim oluşturduğum imajlar ve benim beynim arasında fizyolojik bir bağlantı yok. | TED | فعلى سبيل المثال, اذا التقط صور لكم, لكن ليس هناك رابطة الفسيولوجية ما بين صوري لكم كجمهور و دماغي |
| Bizim kuvvetler ve denizden çıkanlar arasında bağlantı kuruldu mu? | Open Subtitles | هل هناك إتّصال بين قواتنا والقوَّات البحرية؟ |