"babanın" - Translation from Turkish to Arabic

• والدكِ
• أباك
• أبوك
• لوالدك
• ابيك
• أباكِ
• أب
• اباك
• أبيكِ
• والدكَ
• ابوك
• لأبيك
• أن والدك
• أبوكِ
• الوالد

Yani, Babanın ve büyükbabanın işlediği bir tarlayı sen olsan verir miydin?
هل لكِ أن تسلمي الأرض التي قام والدكِ ووالد والدكِ بالعمل عليها؟

Eşyaları fırlat. Belki de seni evine Babanın yanına göndermeliyiz.
لتقوم برمي الأثاث ، ربما يجدر بنا إرسالك إلى والدكِ

Babanın hiç kuşkusuz... iyi bir öğretmen olduğunu bilmiyor musun?
ألم تدرك أن أباك معلم جيد؟ بدون شك فى هذا

Gençken, Babanın ve kardeşinin tarafını tutmak zorunda kaldığını biliyorum.
أعلم أنك مضطراً للوقوف مع أبوك وأخوك عندما كنت شاباً

Babanın başına gelenler oldukça üzücüydü fakat geçmişe takılıp kalamayız.
يحمل بعض الاهمية . ماحدث لوالدك كان عارا لكنني مؤمن

Sen polis olmaktan bile utanıyorsun. Sen Babanın adını lekeliyorsun.
أنك خجلان من أن تكون ضابطَ انت تلطخ اسم ابيك

Kardeşin, aranan bir kaçak, Babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık.
أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ

Ben de aynen. Bu, Babanın sana ne verdiği sorusunun cevabında gizli.
صرنا اثنين ، هناك سؤال فحسب بالنسبة للشيء الذي اعطاه والدكِ لكِ

Kendimi suçlu hissedecek hiçbir şey yapmadım ben. Babanın, hafıza seviyesi çok düşük.
لم أفعل شيئاً لأشعر بالذنب عليه والدكِ ذاكرته صغيرة, يتنكر بزي ضمير حي

Bir dostun yapması gerekeni yapıyorsun. Zamanında Babanın yaptığı gibi.
لقد تحديتيني كفعل صديق كما قد فعله والدكِ في وقته

Annie telgrafında, çevirilerinin ilk kısmında Babanın bir şeylere ulaştığını ima ediyordun.
آني ، لمحت في برقيتك أن أباك كان في الجزءالأول من ترجماته

Yapma, tatlım. Babanın işi insanlara daha önemli haberler vermek.
رجاءً عزيزتي ، وظيفة أباك هي إخبار الناس بالأخبار المهمة

Ne yani, şimdi Babanın sana bıraktığı sorunu çözdün mü yani?
مفاجئة أوه,انتظري,هل تخبريني أنك حللت لتو المشكلة التي تركها أباك لك؟

Yaşlı Babanın seks hakkında konuşmasının neresi bu kadar çekilmez?
ماالشئ غير الجذاب عندما ..تسمع أبوك الكهل يتحدث عن الجنس؟

Babanın sana anlattıkları gerçek değil. Onları seni eğlendirmek için uydurdu.
لا شيء مما أخبرك به أبوك صحيح كله اخترعه حتى يسليك

Babanın intikamını al ve halkını özgürlüğe kavuştur.
لا يمكنك الهروب من مصيرك انتقم لوالدك وحرر شعبك

Özellikle Babanın son zamanlardaki olaylarından ne kadar rahatsız olduğunu biliyorum.
اعلم إلى اي مدى انت غير راضية بعلاقتك مع ابيك مؤخراً

Kira, bekle bir dakika. Babanın inançlı biri olduğunu biliyorum.
كيرا لا تقولى هذا إننى أعلم ان أباكِ رجل مؤمن

Annen ve Babanın olmadığını ve köylüler tarafından büyütüldüğünü biliyorsun, değil mi?
تعرف انه لايوجد لديك أب أو أم وبأنك ربيت بالأبرشية، أليس كذلك؟

Babanın ve benim bu sirki nasıl ayakta tuttuğumuzu bilsen öper başına korsun.
لو عرفتي ما يتطلبه الامر من اباك و انا للأبقاء على هذا السيرك

Belki bundan sonra Tanrının veya Babanın yardımına ihtiyacım olmayacak.
لست في حاجة لعون من الله أو أبيكِ العجوز بعد

Babanın senin yüzünden mahvolduğunu görmüyor musun? Ne kadar yaşlı gözüküyor baksana!
ألا ترى ان والدكَ يتعذب بشدة بسببكَ لدرجة انه يبدو عجوزاً ؟

Bayan Prissy'e saygı gösterene kadar Babanın vücudunun dinlenmeye yatmasına izin vermeyeceğim.
لن اسمح لجسد ابوك يوضع للراحه حتى تظهر بعض الإحترام للأنسه بريسي

Köşe ofisteki boşluğu doldurmam an meselesi. Babanın tam yanındaki.
باتت مسألة وقت حتى أملأ فراغ المكتب الجانبي المجاور لأبيك

Gecenin bir yarısında buraya gizlice gelmen Babanın hiç hoşuna gitmez.
لا أظن أن والدك سيسر بمجيئك إلى هنا فى منتصف الليل

Kimileri bunu umursamaz, ama Babanın öyle biri olduğunu düşünmeni istemem.
بعض الرجال لا طاقة لهم بهذا ولكن حاشا أن يكون أبوكِ واحداً منهم

Sanırım Babanın kim olduğunu bilmiyorsun. Onunla tanıştığımda toz olmasını söylemem.
أفترض أنك لا تعرف من الوالد لئلا أطرده عندما أتعرف به