Eve gidemem o adamın neden beni öldürmeye çalıştığını öğrenene kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده للمنزل حتى أعرف لماذا حاول ذلك الرجل قتلى |
Walt Cummings, David Palmer'ı öldürdü, ve beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد قتل والت كامينجز دايفيد بالمر و أراد قتلى أيضاً |
Eğer bu çizgiyi geçersen beni öldürmeye hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | إن تخطيت هذا الخط .. فمن الأفضل أن تكون مستعدا لقتلي |
Sana kazaydı diyorum. Bu ahmak beni öldürmeye kalkıştı. | Open Subtitles | صدّقيني ، تلك كانت حادثة ذلك الحقير حاول أن يقتلني |
Bir başka fırsatı kollayıp beni öldürmeye can atıyorsun demek. | Open Subtitles | أي أنك ستسعد بأن تسنح لك فرصة أخرى لتقتلني. |
Eğer beni öldürmeye çalışmasaydın o ses boğazımdan asla çıkmayacaktı. | Open Subtitles | إذا لم تحاول أن تقتلني ما كانت ستخرج من فمي |
Dün gece Shawn kafama silah dayayıp beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد وشع شون سلاح أمام رأسى وحاول قتلى الليلة الماضية |
İnsanların beni öldürmeye çalışmasına alışık değilim. | Open Subtitles | انا لم أعتد على الناس الذين يحاولون قتلى |
Dün gece beni öldürmeye çalışanlardan biri. | Open Subtitles | واحد من الرجال الذين حاولوا قتلى ليلة أمس |
Roth'un onu kandırdığını bildiğimi söyle. beni öldürmeye çalışma planlarından haberi olmadığını bildiğimi de söyle. | Open Subtitles | اخبرة أننى أعلم أن روث خدعة و أنه لم يكن يعرف أنهم كانوا سيحاولون قتلى |
- beni öldürmeye kalkanlar kadar. - İnsan yaşamak ister. | Open Subtitles | بعدد الذين حاولوا قتلى أنه وضع طبيعى لأى رجل يريد أن يحيا |
Ne cesaretle beni öldürmeye kalkarsın ? | Open Subtitles | كيف تجرأ على قتلى اقتل كل من يقف فى طريق نجاحى |
Telsizden biri seslendi ve kızkardeşimi öldüren kişilerin beni öldürmeye geldiklerini söyledi. | Open Subtitles | أحدهم ظهر على راديو اللآسلكي, قال أن الذين قتلوا شقيقتي قادمون لقتلي. |
Kim olduğumu bilmiyorsun ve beni öldürmeye geldin, öyle mi? | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن هويتي ومع ذلك أنت هنا لقتلي |
Sanki odanın içinde bir yerde beni öldürmeye hazırlanmış, beni izliyordu. | Open Subtitles | كما لو كان هنا في الغرفة انه يتجسس علي، انه جاهز لقتلي. |
Victor Duncan'ın beni öldürmeye çalıştığı dersler için. | Open Subtitles | إنها أداة يحاول فيكتور دانكن أن يقتلني بها |
Kaçalım buradan! beni öldürmeye çalışıyor! Peşimde! | Open Subtitles | أخرجني من هنا , أنه يحاول أن يقتلني أنه يلاحقني |
Bir başka fırsatı kollayıp beni öldürmeye can atıyorsun demek. | Open Subtitles | أي أنك ستسعد بأن تسنح لك فرصة أخرى لتقتلني. |
Ve bir de beni öldürmeye çalıştığın zamanı da katalım. | Open Subtitles | ثم كان هناك ذلك الوقت عندما حاولت أن تقتلني |
Dördünüz geçmişte beni öldürmeye kalktı. Biriniz başardı da. | Open Subtitles | أربعة منكم حاولوا قتلي في الماضي وقد نجح إحداكم |
Kaçtıktan sonra bile beni öldürmeye çalışacağını düşündüm. | Open Subtitles | وحتى بعد أنّ فررت، أعتقد أنّه حاول قتليّ. |
beni öldürmeye geldiysen bu bugünlerde bile, bu o kadar kolay değil. | Open Subtitles | لو أنك أتيت لقتلى ففى هذه الأيام هذا ليس بالشىء الهين حسنا |
Bir kazada polis memuru şehit oldu. Sonra beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | و مات رجل الشرطة في حادثة ثم جرى خلفي ليقتلني |
Ben şüphelenmeye başlayınca, el bombasıyla beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | وعندما أصبحتُ مرتابَ، حاولَ قَتْلي بتلك القنبلةِ. |
Onlar beni öldürmeye çalışıyordu. Eğer birisi anlarsa bu senin yüzünden olur. | Open Subtitles | كانوا يحاولون قتلي يا لوجان إن كان يجب على أحد يفهم ذلك ، فهو أنت |
Ne yapmaya çalışıyorsun, beni öldürmeye mi? | Open Subtitles | ما الذي تحاولين القيام به ؟ أن تقتليني ؟ |
Bu tarafa geçtiğimde kocan adına çalışan adamlar beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | عندما عبرتُ في البداية، حاول أشخاصٌ يعملون لصالح زوجكِ أن يقتلوني. |
Neler olduğunu bilmiyorum ve birisi beni öldürmeye çalıştı. - Biliyorum. | Open Subtitles | لا اعرف مالذي يجري وقد حاول احدهم قتلي للتو |