"bu işe" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الوظيفة
        
    • ينجح هذا
        
    • في هذا
        
    • لهذا العمل
        
    • هذا الأمر
        
    • لهذه الوظيفة
        
    • يفلح هذا
        
    • يفلح ذلك
        
    • بهذا العمل
        
    • هذه الوظيفه
        
    • ينجح ذلك
        
    • إلى هذا
        
    • بهذا الأمر
        
    • تلك الوظيفة
        
    • فى هذا
        
    Bu işe ne kadar ihtiyacım var, anlatamam ama bunu sadece ayrıcalık yüzünden verdiyseniz kendimi gerçekten garip hissederim. Open Subtitles لا يمكنني أن أخبرك عن مقدار احتياجي لهذه الوظيفة سأشعر بالغرابة لو انني حصلت على هذه الوظيفة محاباة فحسب
    Bunu istemeyiz, bu yüzden dua edelim de Bu işe yarasın. Open Subtitles أُفضل ألا نضطر لهذا. فلنصلّ كي ينجح هذا هيا مرة أخرى
    Eğer Bu işe dahil olacaksan dikkatli olacağına söz ver. Open Subtitles لو أصرّيتِ على الدخول في هذا عديني أنك ستكونين حذرة
    Teşekkür etmesi gereken benim. Bu işe ne kadar ihtiyacım olduğunu Tanrı biliyor. Open Subtitles أنا التى يجب ان أشكرك فالرب وحده يعلم كم كانت حاجتى لهذا العمل
    Ortağını bul, Rus olanı. O da Bu işe bulaşmış olmalı. Open Subtitles جدي الشريك ، ذلك الروسي فهو منغمس في هذا الأمر أيضاً
    Bu işe yaramazsa Ve eğer, onu Hong Kong hava durumu hakkında isteyin. Open Subtitles واذا لم يفلح هذا ؛ اسأليه عن الطقس فى هونج كونج
    Tatlım, anneler bunun için vardır. Maddy, Bu işe ihtiyacın var. Open Subtitles ثم ان هذا ماتفعله الامهات مادي ، انتى تحتاجين هذه الوظيفة.
    Sessiz ol. Başımı derde sokma. Bu işe ihtiyacım var. Open Subtitles صمتاً، أيها الغول، ستجلب عليّ المشاكل وأنا أحتاج هذه الوظيفة.
    Sen ne düşünüyorsun bilmiyorum ama Bu işe ihtiyacım var. Open Subtitles لأني لست متأكدة من موقفك لكنني بحاجة الى هذه الوظيفة
    Ve Bu işe yaramazsa da oğlunun ismini öğrendim, onu arayıp oğlunun bir kaza geçirdiğini ve hastaneye gelmesi gerektiğini söyleyip burada imzalatacağım. Open Subtitles وإذا لم ينجح هذا, فقد وجدت للتو اسم طفله لذا سأقوم بالاتصال به, وأتظاهر بأنه وقع في حادثة وأخبره ان عليه المجيء للمشفى
    Söylediklerime umarım takmassın ama.. Eğer Bu işe yaramazsa nefesin kesinlikle işi bitirir çünkü.. Open Subtitles ربما لا تمانع أن أقول، لو لم ينجح هذا فتكفي أنفاسك الكريهة للقيام بالمهمة
    Bu işe ne kadar zor olacağını bilmeden girdiğimi mi düşünüyor gerçekten? Open Subtitles أيظن حقاً أني تورطت في هذا الامر بدون ان أفهم مدى صعوبته؟
    Bu işe bulaşan bir oda dolusu doktora ne olduğunu da gördük. Open Subtitles رأينا بالفعل ما حدث داخل قاعة تغص بالأطباء والذين تعرضوا لهذا العمل.
    Bu işe esinlenmem hayatta kalanlardan Yahudi Soykırımı'nı öğrenmek için son şansımız olan bir proje ile başladı. TED مصدر إلهامي لهذا العمل كان مشروعاً يهدف إلى الحفاظ على فرصتنا الأخيرة للتعلم عن محرقة اليهود من النّاجين منها.
    Harika olmuşsun da hala Bu işe bulaşmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles تبدين مستعدة، ولكنني مازلت أعتقد أنه لا حاجة لكِ بالتورط في هذا الأمر
    Ben de işe geri döndüm. Bu işe ihtiyacım var. Open Subtitles بشأن لقائنا , لذا عدتُ للعمل أنا بحاجة لهذه الوظيفة
    Bu işe yaramazsa, öldün demektir. Open Subtitles , أنت تعرف أنه لو لم يفلح هذا فأنت مقضي عليك
    Eğer Bu işe yaramazsa-- O zaman kendin gösterirsin. Open Subtitles وإن لم يفلح ذلك, فعندئذ أريهم, تعلمين بنفسك
    Bebeğim, eğer Bu işe benim için dayanıyorsan, yalnış sebeblerden dolayı yapıyorsun. Open Subtitles عزيزي اذا كنت متعلقاً بهذا العمل بسببي انت متعلقٌ به للأسباب الخاطئة.
    Bu işe girmemi sen istedin, yani beni kovarlarsa, senin suçun. Open Subtitles انتى اردتينى ان اقبل هذه الوظيفه لذا اذا فصلونى فانتى الملومه
    Bu işe yaramazsa , biz hala Rusları uyarmak lazım. , Uh, konsolosluk ziyaret bizim eski arkadaşı ödemek zamanı gibi geliyor. Open Subtitles إن لم ينجح ذلك, فلا زال يجبُ علينا إنذار الروسِ بما هو قادم يبدو أنَّه الوقتُ المناسب لزيارة صديقنا القديم في القنصلية
    Bu işe biraz daha tarafsız bakmanı tavsiye ediyorum Giroux. Open Subtitles أنا أُشجّعُ للنَظْر إلى هذا بالإنتقاصِ أكثر بعض الشيءِ، جيروكس
    - Ama senin de çıkmanı istiyor. - Oh, hayır. Ben Bu işe karışmak istemiyorum. Open Subtitles ـ لكن أيضاً حبذا أمر تواجدكِ ـ كلا، لا أريد الانخراط بهذا الأمر
    Sonra Bu işe girdim çünkü yapmamı isteyeceğin gibi bir iş olduğunu düşündüm. Open Subtitles و من ثم حصلت على تلك الوظيفة لأنى إعتقدت إنه العمل الذى تريدى ان أعمل به
    Senin için de çok korktum. Seni Bu işe sokmaya hakkım yoktu. Open Subtitles انا خائفة جداْْ لأجلك أيضاْ ليس لى الحق فى توريطك فى هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more