"cüret" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجرؤ
        
    • يجرؤ
        
    • الجرأة
        
    • تحدّ
        
    • تتجرأ
        
    • تجرأ
        
    • تجرأت
        
    • يتجرأ
        
    • أجرؤ
        
    • تجرؤين
        
    • تجرؤي
        
    • تجرئين
        
    • تتجرأي
        
    • جرؤت
        
    • أتجرؤ
        
    Buna nasıl cüret edersin? Karımı seviyorum. Evime bir ekip göndermelisiniz. Open Subtitles كيف تجرؤ ،أنا أحبّ زوجتي، يتعيّن أنّ نـُرسل فريقاً إلى منزلي.
    - Ben de bundan bahsediyordum! - Nasıl cüret edersin? Open Subtitles هذا ما أتكلم عنه كيف تجرؤ على القيام بفعلتك هذه
    Büyük savaşçı Miyamoto Musashi gibi davranmaya bu Koreli çaylak nasıl cüret eder? Open Subtitles كيف يجرؤ هذا المبتدىء الكوري بأن يدعي بأنه محارب عظيم مثل مياموتو موساشي
    Bazı taş kafalar, sokak sanatçılarının işlerini satmaya cüret ediyordu. Open Subtitles إذا، أحمق هناك كانت لديه الجرأة ليحاول بيع فنون الشارع.
    — Evet. Birkaç "Gerçek"ten sonra da nihayet "cüret" dersin. Open Subtitles ثم بعد أن تقول "حقيقة" بضع "مرات، تقول أخيراً "تحدّ
    Buraya gelip beni uyandırmaya nasıl cüret edersiniz, sizi aptallar! Open Subtitles كونج , كيف تتجرأ ان تقوم باعمال الشر تحت اسمي
    "Ona söylemeye cüret edemedikleri "aşk" adını verdiler." - Bunu kim demiş? Open Subtitles وصفوه بأنه الحب الذي لا تجرؤ على ذكر اسمه. من قال هذا؟
    Pahalı baskülüm karşılığında bunları getirmeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles هل تجرؤ على إحضار هذا لي في مقابل ميزاني الثمين؟
    Sessiz ol ve bağırmayı kes. Böyle davranmaya nasıl cüret edersin? Open Subtitles التزم الهدوء وأوقف الصراخ كيف تجرؤ على التصرف بهذا الشكل؟
    Sana bir kraliyet sözü vermişken bunu bana söylemeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles كيف تجرؤ على قول هذا لي بينما قد منحتك وعدي الملكي؟
    Ben izin vermeden hiç kimse bana böyle dokunmaya cüret edememişti. Open Subtitles لم يجرؤ أحد على لمسي من قبل, الا اذا سمحت له
    Üç eyalette buna cüret edecek aklı başında adam yok. Open Subtitles لا وجود لأي رجل عاقل بالثلاث ولايات يجرؤ على أن
    Beni yoldan çıkardığın yetmezmiş gibi bir de hatalı olduğumu söylemeye cüret ediyorsun! Open Subtitles لقد أخرجتنى عن الطريق و لديك الجرأة فى أن تخبرنى أنه خطأى ؟
    Hayatın konusu bu, fazlasıyla cüret etmek hakkında, arenada olmak hakkında. TED هذا هو مضمون الحياة، الجرأة المذهلة، أن تكون في الميدان.
    Stan, bir kulüp evi yapmalısın! Böylece dördümüz oturup "Ya Gerçek Ya cüret" oynarız. Open Subtitles عليك بناء نادٍ وحينها سيستطيع أربعتنا "الجلوس به ولعب لعبة "حقيقة أم تحدّ
    Kızlarla Gerçek ya da cüret falan mı oynayacaksınız? Open Subtitles أتريد بعض الفتيات لعب لعبة "حقيقة أن تحدّ
    Affedersiniz! Bu ne cüret siz nasıl bay gill ile böyle konuşursunuz? Open Subtitles أعذرني كيف تتجرأ على ان تتكلّم مع السّيد جيل بهذه الطريقة ؟
    Bu haydudun kulakları mutlaka kesilecek. Beni soymaya cüret etti! Open Subtitles سأقضي على هذا الوغد مها كلف الأمر تجرأ على سرقتي
    Çünkü kendime ait bir atomik canavarlar ırkım olsun istemeye cüret ettim. Open Subtitles بسبب أنني تجرأت على الحلم ! بانشاء سلالة خاصة من الوحوش الذرية
    Ülkeyi demir yumrukla yönetirdi. Yetkisini sorgulamaya cüret eden herkes tutuklandı, işkence gördü, hapse atıldı ve hatta öldürüldü. TED لقد حكم البلاد بقبضه من حديد وأي شخص يتجرأ ويعترض على السلطة كان يتم إعتقاله ، تعذيبه سجنه ، أو حتى قتله
    Televizyon, bir ifadeyle masum bir insanı öldürebilir. Nasıl olur da televizyonun şaka olduğunu düşünmeye cüret ederim? Open Subtitles التلفاز يمكنه قتل شخص ببيان واحد فقط، فكيف أجرؤ على التفكير انه مزحة?
    Bana bunu yedirip ağzımdan gerçekleri almaya nasıl cüret edersin? Open Subtitles كيف تجرؤين أن تسرقي الحقيقة من شفاهي باطعامي عشبة ليمبس
    Bana öfkeli olabilirsin, Fanny, ama bana acımaya cüret etme. Open Subtitles إغضبي مني , فاني لكن لا تجرؤي على الإشفاق علي
    Az önce yaptığın numaralardan sonra buraya gelmeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles كيف تجرئين على القدوم هنا بعد ما قلتيه للتو؟
    - Evet, saçmalık. - Sakın buna cüret etme. Sakın buna cüret etme. Open Subtitles نعم , هراء لا تتجرأي , لا تتجرأي
    O iğrençliğinle gelip malikanemi kirletmeye nasıl cüret... Open Subtitles كيف جرؤت على على إقتحام منزلي بتصرفاتك
    Bu saygısızlık! Sen kralımıza sahte demeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles أيُها الوغد , أتجرؤ أن تدعو الملك بِالمُزيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more