"devam etme" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمواصلة
        
    • لك للمضي في
        
    • للاستمرار
        
    • على مواصلة
        
    Yola devam etme vakti senin için benim için ikimiz için. Open Subtitles لقد حان الوقت لمواصلة حياتكِ... مِن أجلكِ مِن أجلي, مِن أجلنا.
    Biliyor musun, bunu ölüme tercih edecek bir sürü asker var. Hele de ucunda ülkesine hizmete devam etme fırsatı varken. Open Subtitles أتعلم ، الكثير من الجنود يجدون هذا أفضل بكثير من الموت ، فهي فرصة لمواصلة خدمة وطنهم.
    Bu adama hayatına devam etme fırsatı mı vereceksin yoksa onun kocana yaptığı gibi ölüm fermanını mı imzalayacaksın? Open Subtitles سوف تمنحي هذا الرجل ...الفرصة لمواصلة العيش أو ستختارين نفس الموت الذي أصدرة في حق زوجكِ ؟
    Ama artık hayatına devam etme vaktin geldi bunu anlıyorum ve bunu yapmanı istiyorum. Open Subtitles لكن الآن حان الوقت لك للمضي في حياتك وأنا أفهم ذلك وأريده
    Ama artık hayatına devam etme vaktin geldi bunu anlıyorum ve bunu yapmanı istiyorum. Open Subtitles لكن الآن حان الوقت لك للمضي في حياتك وأنا أفهم ذلك وأريده !
    Atalet, akışkanların hareket etmeye devam etme eğilimidir, bu da kararsızlığa neden olur. TED القصور الذاتي هو قابليّة السوائل للاستمرار بالحركة، وهي ما يسبّب عدم الاستقرار.
    Demek istediğim, sen de aynı şekilde... çözülmüş olan davaları soruşturmaya devam etme arzusu hissediyorsun. Open Subtitles بنفس الطريقة التي تشعر فيها بأنك مُكره على مواصلة التحقيق في قضايا قمت بحلها بالفعل
    Az önce ona ikinci bir yaşam şansı önerdim. Bir uşak olup, zalimliğine devam etme şansı ama reddetti. Open Subtitles عرضتعليهِتوّاًفرصةأخرى للحياه، فرصة لمواصلة مسعاه كـ"جالب شقاء".
    Belki hayata devam etme zamanı gelmişti. Open Subtitles . ربما حان الوقت لمواصلة الحياة
    Sana, işine kaldığın yerden devam etme şansı verildi. Open Subtitles لقد أ ُعطيت فرصة لمواصلة عملك
    Almanya'ya karşı savaşmaya devam etme şansı veriyorum. Open Subtitles أعطيك الفرصة لمواصلة الحرب ضد "ألمانيا"
    Almanya'ya karşı savaşmaya devam etme şansı tanıyorum. Open Subtitles أعطيك الفرصة لمواصلة الحرب ضد "ألمانيا"
    Ama artık hayatına devam etme vaktin geldi bunu anlıyorum ve bunu yapmanı istiyorum. Open Subtitles لكن الآن حان الوقت لك للمضي في حياتك وأنا أفهم ذلك وأريده !
    Böyle düşünmek ona devam etme gücü ve cesareti veriyor. Open Subtitles وهذا مايحفزة على ما أظن للاستمرار في عمله
    Ayağa kalktım ve konuşmaya başladım ve şimdi siz bana bakınca da devam etme gereği hissediyorum. Open Subtitles و الآن انتم تنظرون الي و اشعر بالحاجة للاستمرار
    Aynı şekilde davranmaya da devam etme niyetindeyim. Open Subtitles و أُخطّطُ للاستمرار بذلك تماماً.
    - Bu deneylere devam etme isteğinle, sen küçümsüyorsun. Open Subtitles -لا أحد يتعامل مع الامر ببساطة -انت مع إصرارك على مواصلة هذه التجارب
    Ve sizi temin ederim Grievous hayatta olduğu sürece senato savaşa devam etme yönünde oy kullanacaktır. Open Subtitles واني اؤكد لك ان مجلس الشيوخ سيصوتون على مواصلة الحرب طالما ان (غريفس ) على قيد الحياة
    Onu bulursan, Rachel'ın verdiği emri hükümsüz kılarak Cosima'nın tedaviye devam etme garantisini verebilirim. Open Subtitles أعثري عليه، حينها يمكنني الشروع في إلغاء قرار (رايتشل) وضمان قدرة (كوسيما) على مواصلة العلاج.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more