"evim" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيتي
        
    • منزل
        
    • منزلى
        
    • بيت
        
    • موطني
        
    • المنزل
        
    • شقتي
        
    • بيتى
        
    • وطني
        
    • البيت
        
    • الوطن
        
    • منزلاً
        
    • مكاني
        
    • دياري
        
    • وطن
        
    evim mülteci kampına dönmüş, karım kayıp, kimse nerede olduğunu bilmiyor. Open Subtitles أصبح بيتي معسكراً للاجئين وزوجتي إختفت لاأحد بالبلدة يعرف أين هي
    Ve şimdi de, eski evim, Scranton, Pennsylvania'dan eski patronum Michael Scott. Open Subtitles والآن من بيتي القديم, سكرانتون , بنسلفانيا رئيسي السابق , مايكل سكوت
    Bu mezar "evim" demek için fazla soğuk ve boş. Open Subtitles هذا الضريح أكثر برودةً وفراغاً من أن يُطلق عليه منزل
    Sekiz odalı, iki katlı ahşaptan yapılma evim parçalara ayrıldı ve üstüme örtüldü. Open Subtitles منزلى الخشبى المكون من طابقين بغرفه الثمانى تحول إلى شظايا متناثرة غطتنى بالكامل
    Benim güzel bir evim yok. Sizinle geri dönmek istemiyorum! Open Subtitles ليس لدي أي بيت محبوب وأنا لا أريد العودة معك
    Bütün bu olanlara rağmen Dünya'nın hâlâ benim evim olduğu düşüncesinden kurtulamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني التخلص من مشاعري تجاه بالأرض بالرغم من كل ماحدث، الأرض ماتزال موطني
    Bu sefer, ders bittiğinde gitmem gereken bir evim vardı. TED وهذه المرة، كان علي الذهاب إلى المنزل عندما ينتهي الدرس.
    Güzel soru, çünkü bu "korkunç yer" benim evim ve misafir falan çağırmamıştım. Open Subtitles سؤالٌ لطيف، لأنّ هذا المكان الكئيب هو بيتي وأنا ولمْ أدعُ أيّ زائرين
    evim buralarda bir yerde olmalı, ama emin değilim. Open Subtitles يجب أن يكون بيتي في مكان ما هنا ، لكني لست متأكداً
    Kendi evimde konuşamayacak mıyım? Burası benim evim. İstiyorsan odana dönüp konuşabilirsin. Open Subtitles هذا بيتي وإن أردت أن تتكلمي فتستطعين التحدث في غرفتك
    Bak, burası benim evim ve sen benim karımsın ben nerede, sen de orada. Open Subtitles إسمعي، هذا هو بيتي وأنتِ زوجتي وأنتِ هنا لأنني أنا هنا
    Burası onun oteli değil. Benim evim. Kanunen ben sorumluyum. Open Subtitles انه ليس فندقه، انه بيتي انا الشخص المسئول قانونيا
    Benim evim burası ve çocuklarımın da evi olacak. Open Subtitles هذا هو بيتي. وسوف تكون البداية من أولادي.
    Sürekli evim değişti, ta ki burası evim oluncaya kadar. Open Subtitles بدأت أنتقل من منزل إلى منزل، لغاية هذا أصبح منزلي.
    4 kez ıslahevine girdim ve bu benim üçüncü grup evim. Open Subtitles دخلت مركز الأحداث عدة مرات, ويعتبر هذا ثالث منزل خيري لي
    Benim bir... evim ve eşyalarım var. Yani her şey var, sağ ol. Open Subtitles لا، أنا بخير، فلدي منزل وعائلة لذا أنا لا أحتاج لهذا، شكرًا لك
    Biliyorum bir otelde yaşamak garip ama bir şekilde bana evim Open Subtitles من الصعب العيش فى فندق لكنى أشعر فيه وكأنى فى منزلى
    1920 yılından kalma tek katlı bir evim var. Aynı sesi çıkarıyor. Open Subtitles أنا في بيت من 21 طابق ويفعل نفس الشيء يَعمَلُ نفس الشيءِ.
    Çok üzgünüm fakat herzaman burası Benim evim oldu. Open Subtitles أنا آسف يا عزيزتي ولكن هذا موطني وسيكون دائماً
    İlgilendiğim tek ev kendi evim. 11 cehennem ayı boyunca kirlettiğin evim. Open Subtitles المنزل الوحيد الذي أهتم به هو منزلي، والذي دنسته طوال 11 شهراً
    evim okyanusa çok yakın. Tüm gün okyanusu izleyebiliyorum. Open Subtitles شقتي تبعد مسافة قصيرة عن المحيط لذا، أنّي أحدق عليه طوال اليوم.
    Burası şef astsubayın bölgesi. Burası yuvamdan uzak ikinci evim. Open Subtitles هنا يسكن ضابط الصف الرئيسى بيتى بعيداً جداً عن هنا
    Bütün bu olanlara rağmen Dünya hâlâ benim evim. Open Subtitles بغض النظر عن كل ما حدث الأرض ما تزال وطني,
    evim evim kanlı evim. Çeviri: Burak Duman Jubafitano Twitter: Open Subtitles إلى البيت الجميل اللعين ولدان ميتان و عدة آخرين مفقدوين
    Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim. TED عندما بلغتُ 18، قررتُ الذهاب إلى كوريا، متأملة بأنني أخيراً سأعثر على مكان أدعوه الوطن.
    Ama şimdi, Oakland, Kaliforniya'da hızla kentleşen bir mahallede kendi evim var. TED لكن الآن، أملك منزلاً في حي سريع التطور في أوكلاند، في كاليفورنيا،
    Tommy'ye söyle... beni görmek isterse evim burası. Open Subtitles اسمع, أخبر تومي بأنه إذا كان يريد رؤيتي, فإن هذا هو مكاني.
    Hâlâ evim gibi hissettiren tek yer. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الذي ما زلت أشعر و كأنه دياري
    içine ettim, ve artık bir evim yok. Open Subtitles حسناً أنا أخذت موقف ولا يوجد لدى وطن بعد الأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more