"farklı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مختلفة
        
    • نوع مختلف
        
    • مختلفه
        
    • أخرى
        
    • مُختلف
        
    • مختلف عن
        
    • شيئا مختلفا
        
    • جديد
        
    • من نوع آخر
        
    • مختلف من
        
    • مختلفُ
        
    • شيء مختلف
        
    • طريقة
        
    • منظور مختلف
        
    • آخر في
        
    Biraz önce size müziğin somut olduğu için farklı bir yetenek olduğundan bahsetmiştim. TED لقد ذكرت في وقت سابق حقيقة أن الموسيقى هي قدرة مختلفة لأنها مجردة.
    aynı zamanda dünyaya farklı bir şekilde adapte olmanızı sağlayan beyninizdeki öğrenme merkezlerini harekete geçiriyor. Bulgularımıza göre daha pozitif olabilmek için beyninizi TED بل تنعكس على جميع مراكز التعلم في عقلك نمكنك من التكيف مع العالم بصورة مختلفة وجدنا أن هناك طرق يمكنك بها تدريب عقلك
    Şimdi, mesele şu ki, bu farklı bir tür büyü. TED إذاً الآن، الأمر هو أن هذا نوع مختلف من التهجئة.
    Ama ishalde de bir fışkırma var, ancak farklı bir delikten. Open Subtitles و الإسهال هو أيضاً رذاذ لكن لكنه يخرج من فتحه مختلفه
    Üstelik bunlar erken oluşan unsurlardır, sizin farklı bir dili benimsemeniz için siz daha ana okuluna giderken bu eğitim verilmeye başlanmalıdır. TED و هذه هي العوامل التي تحقق في وقت مبكر و التي بدورها تعطيكم بعض الشعور عندما تعطي مبتدئ دروسا في لغة أخرى
    Her bir çarpı işareti farklı bir yanlış cevabı temsil ediyor. TED كلٌ من هذه التقاطعات الصغيرة التي ترونها هي اجابة خاطئة مختلفة.
    Peki ya gerçekten beynin içine girip, bu film klibini düzenleyebilmemiz gerçekten mümkün mü, aslından farklı bir şeye dönüştürebilir miyiz? TED لكن هل هنالك إمكانية أن نستطيع الدخول إلى داخل الدماغ و تحرير لقطة الفيلم هذه؟ بحيث نستطيع جعلها مختلفة عن الأصل؟
    Bu soruya duyduğum ilham çok farklı bir şehirden geliyor, Moğolistan'ın Ulanbatur şehrinden. TED ويأتي الهامي لهذا السؤال من مدينة مختلفة للغاية، مدينة أولان باتور في مانغوليا.
    Ben farklı bir ruh halindeyim ve düşünüyorum orada Taç Mahal'e TED أنا في حالة مختلفة تماما، وأنا أفكر، وااو، لم أفكر مطلقا
    Aynı bilgi, dalganın frekansını hesaplayarak farklı bir şekilde de ifade edilebilir. TED ويمكن التعبير عن نفس المعلومات بطريقة مختلفة عن طريق حساب تردد الموجة.
    Her biri farklı fizik kanunlarıyla farklı bir evreni bize tanımlıyor. TED كل واحدة منها قد تصف كونا مختلفا بالإستعانة بقوانين فيزياء مختلفة.
    Dünyanın başka bir yerinden gelmesi, farklı bir türden olması ya da şu endişe verici marmelat alışkanlığı hiç sorun değil. Open Subtitles لا يهم إذ أتى من الطرف الآخر للعالم أو أنه كائن من نوع مختلف أو أن لديه عادة مقلقة مع المربى
    Yani o, farklı bir sonar sinyâl tasarladı, rastgele gibi görünen . TED لذا صمم نوع مختلف من نغمات السونار، واحدة تبدو عشوائية.
    Son iki aydır her hafta sonu farklı bir şehir ve oteldeydin. Open Subtitles في مدن مختلفه وفي فندق مختلف كل نهاية أسبوع خلال الشهرين الماضيين
    Başkasını sevebilmek için, daha farklı bir ruh haline bürünmeliydim. Open Subtitles بحماسة أفضل مما لو كنت لم أقع في غرام أخرى.
    Ama her gece farklı bir adamla, bana karşı konulmaz olduğumu söylüyorlar. Open Subtitles ولكن في كل يوم أكون مع رجل مُختلف ويقول بأنني لا أُقاوَم
    Kyle çok özel ve pek çok açıdan farklı bir çocuk. Open Subtitles إن كايل مميز جداً و هو مختلف عن الناس بطرق عدة
    Bunu burada bırakalım sonra da farklı bir şey alalım. Open Subtitles نحن مجرد ترك هذا هنا ثم نذهب نفعل شيئا مختلفا.
    Kendini yeni deneyimlere ve farklı bir bilinç seviyesine aç bizim açtığımız gibi. Open Subtitles افتح عقلك لتجربه جديده و لمستوى جديد من الوعي مثلنا , للأننا البيتلز
    Üstelik, kapaklar ise başka fabrikalarda farklı bir plastikten üretiliyor, polipropilenden. TED كما آن الأغطية تنتج في مصانع مختلفة من نوع آخر من البلاستيك، البولي بروبيلين
    Demek istediğini söylemek çok farklı bir şeydir! Open Subtitles المعنى الذي تَقُولُينه شيءُ مختلفُ جداً.
    Bu akşamı tamamiyle farklı bir yöntem ile başlatmak istiyorum. Bana katılarak karadan ayrılın ve birkaç anlığına açık okyanuslara dalın. TED أود أن أبدأ هذه الليلة من شيء مختلف تماما، بأن أطلب منكم الانضمام لي لترك اليابسة والقفز في المحيطات المفتوحة للحظة.
    Ağaçlar, şahsen bana, çocuklarımı çok daha farklı bir şekilde sevmeyi öğretti. TED وفيما يخصني شخصيا فقد علمتني الأشجار طريقة جديدة كليا في حب أطفالي.
    Bir Sanat-Bilim projesi yapabilirsiniz. Bunların bazıları gerçekten muhteşemler ve bu projeler sosyal ekolojik sorunlara tamamen farklı bir perspektiften bakmaktalar. TED يمكنك أيضا القيام بمشروع علوم فني. والبعض من هذه هي حقاً مذهلة، وتهم المجتمع، المشاكل البيئية من منظور مختلف تماما.
    Gerçekten şu an farklı bir dünyada olduklarına mı inanıyorlar? Open Subtitles إذن،هم حقا يصدقون بأنهم في عالم آخر في هذه اللحظة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more