Ve sonra birkaç adamını Lord Buckingham ile buluşması için gönderdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك ارسل رجل ليقابل هذا اللورد بكنغهام عندما تدخل الباخرة |
Sevgilerini gönderdi ve henüz onu ziyarete gitmemeni istedi, tamam mı? | Open Subtitles | يرسل لكِ تحياته. ويقول من الأفضل ألاّ تزورينه في هذا الوقت |
Ve bu adamı öldürmek için size zaman beni geri gönderdi olduğunu. | Open Subtitles | و هذا عندما أرسلتني عبر الزمن لأقول لك أن تقتل هذا الرّجل |
Aslında bir sürü özgeçmiş gönderdi, ama kimse önemsemedi bile. | Open Subtitles | في الحقيقه بعث العشرات من الملخصات ولم يصبح حتى يأكل |
Bak. Bizi buraya gönderdi. Belli ki burada olmamızı istiyor. | Open Subtitles | أنظر , هو أرسلنا هنا من الواضح أنه يريدنا هنا |
Belediye Başkanına gönderilmiş. Laboratuar bu mektupla birlikte gönderdi. | Open Subtitles | كان معنون إلى العمدة وقد أرسله المعمل إلينا، ومرفق معه خطاباً بالداخل |
En iyi dostunu savaşta ölmesi için gönderdi, böylece kadın ona kaldı. | Open Subtitles | قام بإرسال صديقه الحميم للموت في معركة حتى يمكنه أن يأخذها لنفسه |
Kızkardeşinin inceliğinden dolayı o bunu gönderdi ve aynı zamanda daha önceki mektupları. | Open Subtitles | وشكرا لأختها ,فقد ارسلت الىّ هذا الخطاب وكذلك بعض الخطابات السابقة لأقارنه به |
İnsanların sadece %20'si bu mesajı arkadaşlarına gönderdi. | TED | فقط 20 بالمائة من الناس أرسلوا رسالة لأصدقائهم. |
Bana mesaj gönderdi, o mesajdan sonra ondan haber alamadım. | Open Subtitles | لقد أرسل الى رسالة ولم أتلقى منه كلمة بعد ذلك |
Bana bütün yaptığı o videoların linklerini ve kaydettiği şarkıların linklerini gönderdi. | Open Subtitles | لقد ارسل الي كل هذة الروابط للفيديوهات التي يعدها والاغنيات التي يسجلها |
Tanrı bize hizmetkarını, İsa'yı gönderdi ve Tanrı onu yeniden diriltti. | Open Subtitles | ارسل الله لنا عبده, يسوع و الله اقام يسوع من الموت |
Boeing bana bir 747 yi konteynerde gönderdi | TED | لقد ارسل لي طائرة بوينج 747 .. في حاويات |
O ise vicdanını rahatlatmak için para gönderdi. | Open Subtitles | ان يأتى ليرانى بنفسه بدلا من ان يرسل شخصا بالمال |
Senin iyi olduğunu biliyor ve sevgilerini gönderdi ve iş birliği yapmak istiyor. | Open Subtitles | هو يعلم أنك بخير وهو يرسل حبه وهو يريدك أن تتعاوني معنا |
Ardından 12 yaşındayken ailem beni Zimbabwe'de liseye gönderdi. | TED | وفي سن الثانية عشرة، أرسلتني أسرتي إلى الثانوية بزيمبابوي. |
Onun sevgisini görüyoruz... oğlunu bir adamın hayatını yaşasın diye dünyaya gönderdi. | Open Subtitles | و لنعرف ما هو الحب .بعث بابنه ليعيش حياة الانسان |
NSA'den bir istihbarat subayı bizi general McCandles ile görüşmemiz için gönderdi. | Open Subtitles | أرسلنا من قبل ضابطٍ كبير في وكالة الأمن القومي لرؤية الجنرال مكاندليس |
"Bu yüzden Tanrı onu Cennet Bahçesi'nden gönderdi." | Open Subtitles | بعد ذلك السيد الإله أرسله تحت من جنة عدن |
Böylece ona parçalardan birini gönderdi, FedEx. | TED | لذالك قامت بإرسال واحدة منها إليه، فيديكس. |
Size Berlin'den bir posta gönderdi ve posta adrese vardığında sizi aramamızı istedi. | Open Subtitles | وقد ارسلت لك بريد من برلين قد طلبت منا ان خبرك عندما يصل |
2010 yılında, Avustralya Ulusal Üniversitesi bir deneyde 4.000 birbirinin aynısı başvuru gönderdi. İlk iş deneyimi için. | TED | والآن في 2010، قامت جامعة أستراليا الوطنية بتجربة عندما أرسلوا 4000 طلبا متشابهاً لوظائف بسيطة إبتدائية. |
Bu yarım akıllıyı bize musallat olsun diye o gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل هذا الأبله كي يضايقنا آملاً أن نعود لك |
Sevgilerini gönderdi, ve neden aylardır ona yazmadığını bilmek istiyor. | Open Subtitles | ترسل حبها، و تسأل لم لم تراسلها كل هذه الشهور |
Ancak... Bay Holmes.. Sizi buraya o mu gönderdi? | Open Subtitles | ولكن, هل السيد هولمز هو من ارسلك الى هنا ؟ |
Ona beni annen gönderdi de. Bir hafta kalmana izi verirler. | Open Subtitles | أخبريهم أن والدته أرسلتك ربما يدعونك تبقين أسبوعا |
Bu güzel mücevheri aramaya bir rahibe takımını yeni dünyaya gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسلت فريقاً من الراهبات للعالم الجديد لكي يجدن الجوهرة الرائعة |
O yüzden çok çalıştı ve okul masrafların için para gönderdi. | Open Subtitles | لذا عمل والدك بجهد كبير وأرسل لي مصاريف دراستك |