"geçmişi" - Translation from Turkish to Arabic

    • تاريخ
        
    • ماضي
        
    • ماضيه
        
    • خلفية
        
    • التاريخ
        
    • الماضى
        
    • ماضيها
        
    • سجل
        
    • تاريخه
        
    • ماض
        
    • للماضي
        
    • ماضى
        
    • تاريخها
        
    • سوابق
        
    • خلفيته
        
    Kredi geçmişi yok son beş yıl içinde hiçbir şey yok. Open Subtitles لايوجد له تاريخ إئتمانى لايوجد أى شيئ عن الخمسة أعوام الأخيرة
    Ailemin Fieldmont'la uzun bir geçmişi vardır bende bu efsaneyi devam ettirmek istiyorum. Open Subtitles عائلتي لها تاريخ طويل في حقل مونت, وانا اود ان اكمل هذا التراث
    Bir yere gitmek istiyorsun, konuşmaya başlasan iyi olur. Ne geçmişi? Open Subtitles إن أردت الذهاب للمكان فعليكَ البدء بالتحدّث أي تاريخ مشترك ؟
    Hepimizin devamlı kendinden bile sakladığı karanlık bir geçmişi var. Open Subtitles كلنا عندنا ماضي مظلم ونحس بان حياتنا اختفت حتى عنا
    geçmişi hakkında bir şeyler öğrenmek için, pedere gitti. Ama geç kalmıştı. Open Subtitles يذهب إلى رؤية الكاهن لسؤاله عن ماضيه لكنه يصل متأخراً بلحظات قصيرة
    Bunların hepsi tıbbi geçmişi olan birine bakmamız gerektiğini gösteriyor. Open Subtitles هذا هذا أفترض أننا نبحث عن شيء ذو خلفية طبية
    Çok çalıştı. geçmişi bir yana koyarsak, iyi bir CSI elemanı olacak. Open Subtitles لقد عملت جاهدة من أجل ذلك، وبعيداً عن التاريخ هي ستصبح رائعة
    Geleceği düşünmelisin canım, geçmişi değil. Open Subtitles يجب ان تفكرى فى المستقبل يا عزيزتى وليس الماضى 00: 02: 55,860
    Şiddet geçmişi yok, uyuşturucu geçmişi yok. Bu çok anlamsız. Open Subtitles لا تاريخ للعنف ولا تاريج لاستخدام المخدرات هذا غير منطقي
    Agresif davranışlarıyla bir geçmişi olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum. Open Subtitles علمت أن لديه تاريخ من السلوك العدواني, و لكن ليس بهذا الشكل
    Yaşlı, belki de emekli olmuş, şiddet geçmişi olan birini arıyoruz. Open Subtitles قد نبحث عن شخص قديم ربما متقاعد شخص صاحب تاريخ عنف
    Bu Donovan'ın satacağın evin sahibinin yani, geçmişi şiddet dolu. Open Subtitles هؤلاء التي أنت بصدد أن تبيعهم منازل، لديهم تاريخ عنيف.
    Pek bir şey yok, tarayıcı geçmişi sıradan sosyal medya siteleri ile dolu. Open Subtitles ليس هناك الكثير هنا عدا بعض مواقع التواصل الإجتماعي التي تملأ تاريخ متصفِّحه
    Ve benim baktığım yerden, bu ikisinin çok önemli bir geçmişi var. Open Subtitles ، ومن ما كنت انظر إليه . هذان الاثنان لديهما تاريخ جدي
    Wraith oluşu dışında geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. Open Subtitles لا نعرف شيئاً عن ماضي ما عدا أنه كان شبح
    Aşırı doz. Evet, ama çocuğun uyuşturucu kullanımıyla ilgili geçmişi yok. Open Subtitles حقاً, ولكن هذا الصبي لم يكون لديه ماضي في تعاطي المخدرات
    Ama sonrasında cesedi bulundu. Anladım ki geçmişi onun peşini bırakmamıştı. Open Subtitles ثم تم العثور على جثته وعرفت أن ماضيه قد لحق به
    Bayan Paradine, davalının geçmişi ve karakteri savunma için önemlidir. Bu konuda sizi uyarmak görevimdir. Open Subtitles سيدتى, ان خلفية المتهم هامة بالنسبة للدفاع, وواجبى ان انبهك لهذا
    Bunu yaparak, orjinal detayı kaybetmiyorum. Aslında, geçmişi kayıt bile ediyor olabilirim. TED بالقيام بذلك، لا أفقد البيانات الأصلية. في الواقع، قد أسجل التاريخ
    Eğer cesaretim olsaydı, kalıp yalan söylerdim ve beni tekrar sevmeni sağlamayı umut ederdim olduğum gibi, kendim için ve böylece diğerini ve geçmişi unuturdun. Open Subtitles إذا كان لدى الجرأة لكنت بقيت وأستمريت فى الكذب على آمل أن أجعلك تحبنى مرة آخرى كما انا , لنفسى وتنسى الآخرى , تنسى الماضى
    Yine de geçmişi, onu bize değerli kılan yegâne şey. Open Subtitles إلا أن ماضيها هذا هو ما يجعلها قيمة بالنسبة لنا.
    Temiz bir geçmişi var, vergisini ödeyen yerli bir iş kadını. Open Subtitles ؟ التي تمتلك سجل نظيف, وتدفع الضرائب, وهي سيدة أعمال ناجحة
    Sırf tarla ve çeltiklerin değil, her şeyin ayrı bir geçmişi vardır. Open Subtitles كل جزء صغير يمتلك تاريخه ليس فقط الحقول و ارض الارز
    Sürekli değişen bu diyarın... geçmişi de bugünü de çalkantılı. Open Subtitles هذه أرض متغيرة بإستمرار،ذات ماض وحاضر مضطربين على حد سواء
    Geçmişe dönme girişimi ve geçmişi bozma girişimi aynı anda... Open Subtitles بين محاولة العودة للماضي ومحاولة إلغاء هذا الماضي...
    Bir geçmişi var. Ya onun da geçmişte bırakmak istediği bir şey varsa? Open Subtitles لديها ماضى ، ماذا لو هناك ماضى لها لا تريد من احد معرفته
    Yani yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi var. TED بالتالي فإن تاريخها يرجع لحوالي 200 سنة.
    Senin gibi tahılla büyümüş çiftlik kızı... suç geçmişi yok, karneleri pekiyi dolu, sicili temiz... birkaç hız cezası yemiş. Open Subtitles فتاة مزارع لطيفة مثلك بدون أي تاريخ من العنف مستقيمة بلا سوابق بمخالفتين للسرعة فقط
    Demek ki adam ya yetişkin olarak doğmuş... veya geçmişi o kadar gizli ki... dosyasına bakınca "çok gizli" damgasını bile göremiyorsunuz. Open Subtitles وهو ما يعني إما أنه ولد ناضجاً أو خلفيته سرية للغاية لدرجة انه لا يظهر عند البحث عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more