Insanların yaşadıkları yere olan gururu ve yıllardır herkesin gömülü tuttuğu, kamu alanlarından fışkıran yasadışı ve ilkel binalara olan öfkenin altında saklı olan duygular. | TED | فخر و اعتزاز الناس بمكان عيشهم و كانت هناك مشاعر دفنت عميقا لسنين و الغضب بسبب المنشآت الهمجية الغير مشروعه التي ظهرت في الأماكن العامة |
Ordumuzun gururu tanklar. | Open Subtitles | وتجيء الآن الدبابات المدرّعة فخر جيش تومينيا |
Duselheim'in gururu Batı Almanya'nın şöhreti. | Open Subtitles | أغسطس جلوب، فخر دوزلهايم ..المشهورة بغرب ألمانيا |
Tibet yemeklerini çok sevdiğini biliyorum, işte Küçük Tibet'in gururu! | Open Subtitles | اعلم مدى حبكِ للطعام التبتي، لذا.. الفخر بقليل من التبت |
Onda Elliot gururu haddinden fazla. | Open Subtitles | لديها كبرياء عائلة اليوت بمقدار أكثر من اللازم |
gururu ve suçluluk duygusu ona bir hava değişimine ihtiyacı olup olmadığını soruyordu. | Open Subtitles | إن كبرياءه و شعوره بالذنب قد دفعا به لخلق جو من اللامبالاة |
Eğer okyanus bile gururu sürdürmüyorsa o zaman biz niye sürdürüyoruz, babacığım? | Open Subtitles | اذا لم يستطع ذلك المحيط الحفاظ على كبريائه فما نحـن مقارنة به يا أبي .. |
Sevgili baronum, İngiltere'nin gururu... amaçlarına ulaşmaktır. | Open Subtitles | إن كرامة إنجلترا يا عزيزي البارون تتجسد بالتوجه للنجاح |
"Romalı gururuyla titreyen, ciddi ve askeri tonda", yeterince Romalı gururu taşımıyordum. | Open Subtitles | رسميا ، محاربا ، ملئ بالفخر الرومانى ليس لدى أى فخر رومانى لأنى من فيتيربو |
Bizim en son çıkan Heimlich makinamız var. Solunuzda, Amerikan tır endüstrisinin gururu... "Güvenilir" Red Barclay! | Open Subtitles | لدينا اله لهذا علي يساركم فخر صناعة الشاحنات الامريكية ريد بركلاي وعلي يمينكم هومر شئ ما. |
Donanmanın gururu Korkusuz hemen açıkta sizi bekliyor. | Open Subtitles | لأن سفينة المقدام فخر البحرية الملكية طافية بالخارج تنتظر خروجك |
Stuka'lar; Sovyetler Birligi'nin gururu, komünist dünyanin en büyük sanayi kentini yok etmek için hazirlanmistir. | Open Subtitles | تهيأت طائرات ستوكا لتدمير المدينه فخر الاتحاد السوفيتى |
Bunun gururu, onların utancı ya da sadece salak olmaları Ee, sen hangisisin? | Open Subtitles | يكون فخر أو هم محرجون أو هم مخابيل، أي نوع أنتِ؟ |
Ama üzüntümün ardında, halk olarak başardıklarımızın büyük gururu da var. | Open Subtitles | لكن خلف حزني هناك أيضاً فخر عظيم فيمَ حققناه كمجتمع |
Bu insanların gözlerindeki gururu bir görmelisiniz. | TED | ويجب أن تشاهد الفخر في أعين هؤلاء الناس. |
Bu iyi yapılmış bir işin gururu ama bundan fazlası da var, Stanley. | Open Subtitles | انه الفخر بعمل تم بإتقان لكنه أكثرمن ذلك,ستانلى |
Bugün ilk defa efsanevi Rajput gururu ve asaletiyle karşılaştım. | Open Subtitles | اليوم أحسست بكامل كبرياء و وفخر الراجبوت بأنفسهم |
Herhangi bir isim olurdu. Sadece daha çok sinirlenir ya da gururu kırılırdı. | Open Subtitles | لا يهمّ الاسم، أيّ اسم فهذا قد أغضبه وجرح كبرياءه |
Sadece ruhları senin gibi göremiyor diye gururu biraz incindi o kadar. | Open Subtitles | بل كبريائه مخدوش بعض الشيء طالما لا يمكنه رؤية الأرواح مثلك |
Ben 35 yıldır patlayan purolar ve sigaralar satıyorum fakat bu zamana kadar zarar gören tek şey insanların gururu oldu. | Open Subtitles | لقد كنت أبيع السيجار المنفجر واللفائف لـ 35 عاماً والشيء الوحيد الذي يتأذى هو كرامة الشخص |
Tanrı belki de yalancıyı, gururu için hayatını verenden daha az cezalandırır. | Open Subtitles | قديلعناللهالكاذبأقل. من ذلك الذي يتخلى عن حياته للفخر |
Hala öğreneceği çok şey var. Eğer gururu bana dönmesine izin verirse. | Open Subtitles | ما زال أمامها الكثير لتتعلمه إذا سمح لها الكبرياء بالعودة لي |
Bir çeşit eğlence şekli, bir nevi sanat tarzı, ve sahip olma gururu. | TED | وتعتبر شكل من اشكال الترفيه وشكل من اشكال الفن وفخر للمالك |
Çünkü Oscar Prado, küçük Havana'nın gururu eroinmanın tekiymiş. | Open Subtitles | لأنّ (أوسكار برادو)، مفخرة (هافانا)، كان مدمناً لعيناً |
Fakat her zaman Tanrı'ya dua ettim, ruhunu kabul etmesi ve entellektüel gururu yüzünden içine düştüğü birazcık kendini beğenmişliğini affetmesi için. | Open Subtitles | لكني دائماً أدعو الله أن يحفظ روحه . . وأن يغفر له غروره الطفيف والذي قاده إليه |
Babası en yakın arkadaşımdı. Onun gururu ve neşesiydi. | Open Subtitles | كنت ووالدها أصدقاء مقربين كانت هي مصدر فخره وفرحه |
"Yankilerin gururu" gibi beyzbol hikâyesi sandım. | Open Subtitles | إعتقدتُبأنّهكَانَأحد تلك البيسبولِ تَحْبُّ القصصُ فخرَ اليانكيين. |
Beni kendine gururu ve gücüyle çeken bir adamın eşiyim. | Open Subtitles | زوجة رجل كان كبرياؤه وقوته جزءاً مما جذبني إليه. |
Onların aşağılık gururu yüzünden onlara, o insanlıktan yoksun Haeshinlilere göre başkalarının hayatı bir böcek kadar değerli değil. | Open Subtitles | بسبب كبريائهم حياة الأشخاص الآخرين بالنسبة لهم لا تساوي شيء أكثر من الحشرات مجموعة " هاي شين " منعدموا الإنسانية |