| Eğer muzlar karşısında çikolata problemi üzerinde düşünüyorsanız, gelecek hafta muz yiyeceğimizi düşünüyoruz. | TED | إذا فكرتم في مشكلة الموز مقابل الشكولاتة، نعتقد أننا سنأكل الموز الأسبوع القادم. |
| Takip eden hafta, oldukça yüzeysel kas resiztansı göstermeye başladı. | TED | في الأسبوع التالي بدأ بشكل طفيف يظهر بعض المقاومة العضلية. |
| Geçen hafta, bu filizlerin üç günde bir metre boy attığını gördük, burada 3 yıl içinde sürdürülebilir kerestelik ağaçlardan bahsediyoruz. | TED | هذه البراعم، شاهدناها تنمو مترا واحدا خلال ثلاثة أيام الأسبوع الماضي، لذا فنحن نتكلم عن خشب دائم في ظرف ثلاث سنوات. |
| Sonra geri geliyoruz, eğer bir telefonunuz yoksa, size basit bir telefon satıyoruz ve birkaç hafta sonra ona para yolluyoruz. | TED | بعد ذلك نعود، فنبيعك جهاز هاتف بسيط إن لم يكن لك جهاز من قبل، وبعد أسابيع قليلة، نبعث لك المال عبره. |
| [Olumsuz Düşünceyle Savaş] Kemoterapi başladıktan dokuz hafta sonra kardeşimin CAT tarama sonuçları geldiğinde yanındaydım ve elini tutuyordum. | TED | بعد مرور تسع أسابيع منذ أن بدأ العلاج الكيماوي، أجرى أخي فحصًا مقطعيًا، وكنت بجانبه عندما حصل على النتائج. |
| Tırnak içinde söylüyorum, "bu hafta sonu takımımız kazanacak" ve biz bu bilgiyi sadece haklı çıktığımız nadir zamanlarda hatırlayacağız. | TED | نعلم أن فريقنا سيربح في عطلة نهاية الاسبوع هذه ونتذكر فقط هذه المعلومة في المرات التي نكون فيها على صواب |
| Her hafta temizlikçi gelir. "Tanrım dualarım yine kabul oldu." | TED | وياتي ايضا كل اسبوع الحاجب ويدعو الله وياخذ هذه العطايا |
| Geçen hafta başladı yağmurlar. Kısa yağmurlar başladı ve yağışlar hala devam ediyor. | TED | لتوها هطلت الأمطار الأسبوع الماضي. هطلت أمطار قصيرة الأمد وهي تمطر هناك الآن. |
| Geçen hafta olsa işime yarayabilirdin ama şu anda doluyum. | Open Subtitles | كان من الممكن الأسبوع الماضى أما الآن عندى ما يكفى |
| Durun bir dakika. Geçen hafta dışarı çıktığımdan beri temizim ben. | Open Subtitles | مهلاً ، لقد أصبحت شريفاً منذ خروجي من السجن الأسبوع الماضي |
| - Sanırım, geçen hafta Bay Durrell'in babasıyla ilişkisini tartışıyorduk. | Open Subtitles | مَا كَانتْ نُناقشُ، الأسبوع الماضي، علاقة السّيدِ دوريل مَع أبّيه؟ |
| Hiç kuşkum yok, hafta sonuna kalmaz yine buraya gelirsiniz. | Open Subtitles | لا أشك في أنكم ستعودوا هنا مجدداً قبل نهاية الأسبوع |
| Geçen hafta, üzümlerimizin iyisini topladın ve şimdi de yaban elmalarımızı alıyorsun. | Open Subtitles | الأسبوع الفائت أخذتى فقط افضل العنب الذى لدينا و الان التفاح البرى |
| Geçtiğimiz hafta kendimi kalbim yerinden sökülüp atılmış gibi hissetim. | Open Subtitles | لقد شعرت، خلال الأسبوع الماضي، بأن قلبي قد انتزع مني |
| Böylece tam olarak iki hafta önce kesinlikle hayatımın en olağanüstü seyahati olan, Ağabeylerle 6 hafta geçirdikten sonra geri döndüm. | TED | منذ حوالي أسبوعين عدت بعد قضاء ستة أسابيع مع الأخوان المسنين الأمر الذي كان بشكل واضح الرحلة الأكثر إثارة في حياتي |
| 2014 yılı Şubat ayı başlarında, Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesinden birkaç hafta önce bir telefon görüşmesi Youtube'a kondu. | TED | في بداية فبراير 2014، عدة أسابيع قبل أن تغزو روسيا شبه جزيرة القرم تمّ نشر مكالمة هاتفية على يوتيوب. |
| Kanser hastası bir arkadaşımdı ama üç hafta önce ölmüştü. | TED | إنها كانت زميلة مريضة بالسرطان، لكنها ماتت منذ ثلاثة أسابيع. |
| Her baharda, altı hafta boyunca bahçem işte böyle oluyor. Altı veya sekiz hafta boyunca, bu cömert, yeşil vahaya sahibim. | TED | هذا ما يحدث في كل ربيع. لمدة ستة أسابيع ، ستة إلى ثمانية أسابيع ، لدي هذه الواحة الخضراء المليئة بالحياة. |
| Geçen hafta, babası ünlü bir doktor olan bir bayanla konuştum. | TED | لقد تحدثت الى امرأة في الاسبوع الماضي والدها.. والدها.. طبيب شهير |
| Bu hafta bir kez Los Angeles'e gittim, ve sorular daha da artacak. | Open Subtitles | لقد ذهبت مرة الى لوس انجلوس هذا الاسبوع وهذا يعني مزيدا من الأسئلة |
| Umarım siz ve eşiniz burada güzel bir hafta geçirir. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون انت وزوجتك قد قضيتما اسبوع ممتع معنا |
| Bir hafta önce, neden kimsenin kardeşim olduğunu söylemediğini sordum. | Open Subtitles | سألتك منذ إسبوع لماذا لم يخبرني أحد بأن لدي أخ؟ |
| İlk evliliğinden 16 yıl sonra, ilk boşanmasından iki hafta sonra, | Open Subtitles | بعد اول زواج بـ 16 سنة بعد اول طلاق بـ اسبوعين |
| Bu hafta sonu, olaydan önce yıllardan beri geçirdiğim en mutlu zamanlardan biriydi. | Open Subtitles | هذه العطلة ,قبل المشكلة ,.. , كانت اسعد ايام حياتى منذ عدة سنين |
| İki hafta önce onun davranışlarını sebep göstererek transferini istedin. | Open Subtitles | حفظت امرا للنقل قبل إسبوعين يقول ان سلوكه كان السبب |
| Yani sen geçen hafta üzgündün ve aniden kendini abine adamak istedin. | Open Subtitles | كنت غاضب بالأسبوع الماضي وهذا الأسبوع فجأة شعرت بوفاء متفان إلى أخيك |
| İlk iki hafta huzursuz olabiliyorlarmış; biraz kaygı yaşanıyormuş kol, bacak kaybedilmiş gibi. | TED | أول أسبوعان يكونا غير مريحين؛ تشعر ببعض القلق، تشعر وكأنك فقدت أحد أطرافك. |
| Ve Matty o kameralardan fotoğrafları çıkarıp her hafta web sitesinde yayımlıyor. | TED | ويأخذ ماتي الصور من آلات التصوير تلك وينشرها على موقعه كل أسبوع. |
| Kalbim bile teklemeye başladı ve tamamen dinlenmek için bir hafta yattım. | Open Subtitles | حتى قلبي أصبح يثور وفرض علي ملازمة السرير لأسابيع لأجل الراحة التامة |
| Birkaç ay önce gelmişti, bir de geçen hafta geldi. | Open Subtitles | أتي منذ سبعة أشهر مضت وجاء مرة آخري الاسبوع الماضي |
| Hayır, bu tarihler iki hafta öncesinin, bana bugün lazım. | Open Subtitles | كلا، تلك التواريخ تعود لأسبوعين مضيا، أريد بلاغات قُدمت اليوم. |
| İyileşmeye başlayan bölgelerinde ezikler var sanki her hafta farklı bir kaburgasını kırmış. | Open Subtitles | كدمات في مختلف مراحل التشافي الأضلاع التي يبدو وكأنه كسر واحداً مختلفاً أسبوعياً |