"hayal" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخيل
        
    • تتخيل
        
    • حلم
        
    • الحلم
        
    • تحلم
        
    • تخيّل
        
    • حلمت
        
    • تخيلت
        
    • الأحلام
        
    • تخيله
        
    • تخيلها
        
    • اتخيل
        
    • خيال
        
    • التخيل
        
    • نتخيل
        
    John Coltrane'in bir saksafon edinemediği dünyayı hayal edemeyen caz severler de var. TED وهناك محبون لموسيقى الجاز لا يمكنهم تخيل العالم بدون جون كولتراين ممسكًا بالساكسفون.
    Bir koltuğu hayal etmek gerçekten zor, evinizde nasıl görüneceğini. TED انه من الصعب تخيل الاريكة, كيف سوف تبدو في منزلك.
    Burada sadece üç adet çark var. ekleme yapacaklar. Bu toplama mekanizmasıdır hareket halindeyken bu makineyi hayal edin. TED وبالتالي فهذه فقط 3 مجموعات من المسننات، وستقوم بالجمع. هذه آلية الجمع وهي تعمل، وبالتالي تتخيل هذه الآلة الضخمة.
    Yalan söyleyemeyen birinin muhabir olmak istemesi boş bir hayal mi? Open Subtitles هل امتهان المراسلة حلم لا مستقبل له لمن لا يستطيع الكذب؟
    Artık hayallerden uzak durmalıyız. - Beni hayal kurarken görürsen... - Çimdiklerim. Open Subtitles علينا ان نمنع بعضنا من الحلم . إذا أذا رأيتني أحلم ..
    İçinde hayal ettiğimden çok çok daha fazla değerli taş vardı. Open Subtitles بداخله من الجواهر اكثر ممما يمكن ان تتخيله او تحلم به
    Gündüzümü, gecemi, en kötüsünün olabileceğini hayal ederek geçirdiğim göz önüne alındığında, dünya görüşümün kasvetli olması şaşırtıcı olmazdı. TED وحيث أنني أقضي نهاري وليلي في تخيّل أسوأ ما قد يحدث، فليس من الغريب أن تكون نظرتي للعالم سوداويّة.
    Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin, Afrika'da bir yerde ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra. TED تخيل إن كانت حياتك تعتمد على هذه الرزمة، في مكان ما في أفريقيا أو في نيويورك، بعد إعصار ساندي.
    Bir filmdeki bütün sahneleri betimlemek için kelimeleri kullandığınızı hayal edin, en sevdiğiniz şarkıdaki bütün notaları, ya da şehrinizdeki bütün sokakları. TED تخيل أنك تحاول استخدام الكلمات لوصف كل مشهد من مشاهد فيلم ما، كل نغمة في أغنيتك المفضلة، أو كل شارع في مدينتك.
    Bu küçük robotların enkazda hayatta kalanları aradığını hayal edin. TED تخيل هذه الروبوتات الصغيرة تجول هذا الركام للبحث عن ناجين.
    Sadece dört yıl sonra hayalinizi gerçekteştirebileceğini bildiğiniz birinin yönetim kurulu toplantı odasının önünde oturmanın nasıl bir his olduğunu bir hayal edin. TED لذا تخيل كيف كان شعوري بعد أربع سنوات عند جلوسك في مجلس الادارة أمام شخص كنت أعلم أنه يستطيع أن يجعل حُلمي حقيقةً
    Her zaman. Eve geri döndüğünde ne durumda olduğunu hayal bile edemezsiniz. Open Subtitles طوال الوقت , لا يمكنك أن تتخيل حالته عندما يعود إلى المنزل
    Döndüğünde, insanlara şelalenin hayal edilenden çok daha uçsuz bucaksız olduğunu anlatmış. Open Subtitles وعندما عاد حكى للناس عن أعظم وأكبر.. ..شلالات حلم بها البشر يوماً
    hayal sabırsızca büyümeye devam eder, doğum anı gelir ve ezilmiş çileklerle dolu yatakta annesinden çıkar. TED لقد كبُر الحلم وأصبح نافد الصبر، اقتحم المياه، انسلخ من أمه في سرير من الفراولة المحطمة.
    İlk zeplin yola çiktığında hayal ettiğinden fazla paran olacak. Open Subtitles سوف نملك أموالاً لم تحلم بها عندما تقلع هذا السفينة.
    Bunun bir öpücük olduğunu anladığımda yaşadığım hayal kırıklığını tahmin et. Open Subtitles لا تستطيع تخيّل خيبت أملي عندما علمت أنها كانت فقط قبلة
    Ben de hep unutamayacagim büyük bir dügün hayal ettim. Her kiz öyledir. Open Subtitles حلمت دائماً بأن أحظى بزفاف كبير من مدة طويلة كل البنات يتمنن ذلك
    Onunla tekrar karşıladığımızı hayal ettim, ama bunun olacağına inanmadım... Open Subtitles تخيلت أن ألتقي به مرة أخرى لكني لم أصدق ذلك
    Muhammed vehimlere dalmış, aç yaşıyor, gözleri kapalı bir örtünün altında hayal kuruyor. Open Subtitles إن محمد يغرق نفسه فى الأحلام , أنه يختبىء تحت غطاء بعينين مغلقتين
    Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu. TED ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله.
    Padma, Anitha ve Kaviarasi hayal edebileceğiniz en zor aile ve toplulukta yetiştiler. TED بادما وأنيتا وكافيراسى تربوا في العائلات والمجتمعات الأكثر صعوبة من بين الممكن تخيلها.
    Onunla sesli şekilde konuşunca, nasıl cevap vereceğini hayal edebiliyorum. Open Subtitles عندما اتحدث اليها بصوت عال لا اتخيل بأن ترد على
    Dediği gibi, onlar gerçek değil. Onlar sadece sanal deneyim, bir hayal. Open Subtitles كما قال لك هم ليسو حقيقيون انهم تجربه زائفه , انهم خيال
    - Bu hayal gücüne bağlı. Bazı erkeklerin diğerlerinden fazla var. Open Subtitles ذلك يعتمد على قدرة التخيل رجال لديهم ما ليس لدى الاخرون
    Söylediğim gibi, bunu hayal etmek çok zor bir süreç. TED كما قلت لكم ..انه امر صعب جدا ان نتخيل الاختفاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more