"hayal kırıklığına" - Translation from Turkish to Arabic

• محبط
• خيبة
• خائب
• محبطة
• خاب
• خيبت
• خذلتك
• خذلت
• أخذلك
• بخيبة
• خائبة
• محبطاً
• تخيب
• أخيب
• تخذلني

Hayal kırıklığına uğramıştım, ama yine de birkaç yılda bir filmi izliyordum.
كنت محبط جداً من الفيلم ومع ذلك كنت أشاهده كل بضعة سنوات

O para gelmezse ne kadar Hayal kırıklığına uğrayacağımı düşün.
فكر فى خيبة أملى إن لم تحصل على هذا المال

Söyleyebileceğim birşey yok... Üzgünüm bayım. Hayal kırıklığına uğradığını görebiliyorum.
لا يوجد شيء يمكنني أن أقوله أرى بأنك خائب الأمل

Bu, Noel sabahında hediye paketinden çıksaydı, Hayal kırıklığına uğrardım herhalde.
والتي تبدو مثل طرد سأكون محبطة لو فتحته صباح يوم الكريسماس

Kabul edilemez bir şey bu. Majesteleri beni Hayal kırıklığına uğrattı.
تصرف الملك كان غير ناضج وغير مقبول لقد خاب ظني بجلالته

Umarım bu işe yaramazsa çok fazla Hayal kırıklığına uğramazsın.
أأمل الا اكون خيبت املك كثيرا اذا ما فشل ذلك

"Macy's", Amerika'nın en büyük mağaza zincirlerinden biri, ...bu gerçekleşmezse, seni, kendimi ve muhtemelen ailemi de Hayal kırıklığına uğratmış olacağım.
مايسي هي أكبرسلسلة قطاعات المحلات في أمريكا وإذا لم ننجح عندها سأكون قد خذلتك وخذلت نفسي وأنا بطرية ما خذلت أهلي

Oğlunuzu Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama değişmek için çok yaşlıyım.
انا آسف لأنني خذلت . ابنك ، لكنني كبير جدا على التغيير

Bu iş bana lazım. Oldukça iyiyimdir, seni Hayal kırıklığına uğratmam.
أحتاج إلى العمل أنا بارعة بما فيه الكفاية ولن أخذلك

Ne kadar sinirli olduğunuzu ve Hayal kırıklığına uğradığınızı anlıyorum.
الآن أنا فِهمت كنت غاضبا وأعرف شعورك بخيبة الامل هنا

şapkal sevimli bir ergen olmak ne kadar garip gelse de, Hayal kırıklığına uğramış bir tasarımcı olmak ondan çok daha kötü bir şey olduğunu anlarsınız.
كخراقة المراهق الأبله، أسوأ بكثير من أن تكون مصمم محبط.

2.50'ydi ama Hayal kırıklığına uğradığımı görünce bir daha artırdı.
كانت 2.5 ، و لكنه رفعها الى 4 عندما رأنى محبط

Ama elbette, o noel de diğerleri gibi beni Hayal kırıklığına uğratmıştı.
و لكن بالطبع كان الرجل العجوز سبب خيبة أملي كالعادة في الكريسماس

Büyük Hayal kırıklığına uğradım, sizin için de öyle olduğuna eminim.
كانت خيبة أمل كبيرة بالنسبة إلي كما كانت بالنسبة إليك بالتأكيد

Sadece Hayal kırıklığına uğradım. Ve tabi biraz da şaşırdım.
انني خائب الامل الي حد ما , انني مفاجي قليلا

Üç hafta önce kertenkele doğurmadığım için Hayal kırıklığına uğradığını söyledin.
قبل 3 أسابيع, لقد قلتِ أنكِ محبطة لعدم ولادتي لـ سحلية

Yani, kişisel olarak en iyisini yapamazsan... kendince Hayal kırıklığına mı uğrarsın?
لذا إذا لم تبذل أكبر جهودك هل خاب أملك في ذاتك ؟

Bu babanızı ilk defa Hayal kırıklığına uğratışınız değildi, değil mi?
لم تكن هذه المرة الأولى التي خيبت فيها والدك أليس كذلك

Bunun sizi Hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum. Evet, öyle oldu.
سيدي، أود أن أعتذر مجدداً لتركي موقعي أعلم أنني خذلتك

Bay Weiss, çok teşekkürler. Pişman olmayacaksınız. Sizi Hayal kırıklığına uğratmayacağım.
سيد وايز، شكراً جزيلاً لن تندم، لن أخذلك

The High'ın bütün şubelerinin yöneticisinden geldi mail diyor ki satış oranlarımızı görmüş ve performansım konusunda Hayal kırıklığına uğramış.
إنه بريد مرسل من المدير العام لجميع المطاعم الفاخرة يقول إنه قد رأى مبيعاتنا و يشعر بخيبة أمل من أدائي.

Kurulum Kılavuzu Hayal kırıklığına uğradım. Evde bir şeylere gelmeye alıştım.
أنا خائبة الظن جداً فقط اعتدت على العوده للمنزل لشيء ما

Beni değil de seni seçmesi herkesi epey Hayal kırıklığına uğratmıştı.
هذا بعد ما تجاهلني وقام بإختيارك لقد كان الجميع محبطاً جداً

Benim tek yaptığım ise onları üzüp Hayal kırıklığına uğratmak ve yalan söylemek.
كل ما فلحت في القيام يه كان إقلاقهم و تخيب ظنهم و الكذب

Babam beni izliyor, ve onu tekrar Hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
إن أبي يراقب و لا أريد أن أخيب ظنه مرة أخرى

Hafızam beni üçüncü defa Hayal kırıklığına uğrattı.
إنها المرة الثالثة التي تخذلني بها ذاكرتي في غضون عدة أيام