Kasabada oyun oynayacak başka küçük kızların da olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ان ثمة فتيات اخريات من البلدة يمكنك اللعب معهن ؟ |
İyi de Songak'daki kızların Baek Ah için kendilerini paraladıklarını bilmeyen mi var? | Open Subtitles | من الذي لا يعرف أن جميع فتيات سونغاك واقعتٌ في حب بايك آه؟ |
Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama bunu tek başımıza yapamayız. | TED | وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا |
Kendisi aynı zaman da kızların spor aktivitelerini protesto etmekten tutuklandı. | Open Subtitles | وقامت بالاستقالة من المنصب احتجاجاً على عدم تمويل برنامج الرياضة للفتيات |
Adamın bir taklitçi olduğunu mu? kızların dışarıda bir yerde olduğunu mu? | Open Subtitles | أنّ هذا الرجل زائف وأنّ الفتاتين ما تزالا حيّتين في مكان ما؟ |
kızların... iki haftadır okulda yoklar. | Open Subtitles | لم تُرى اياً من بناتك في المدرسه لأكثر من اسبوعين |
kızların sorumluluğunu biz alsak daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما سيكون من الأفضل أن نأخذ نحن مسئولية الفتاتان |
Diğer kızların da benimle olmasının çarelerini arıyorum. | TED | أنا أبحث عن طرق لتمكين فتيات أخريات من أن يكونوا معي |
Bunlar kızların adetleri sırasında yaşadıkları şeylerdi. | TED | وكانت هذه قصصا عن تجارب فتيات خلال دوراتهن الشهرية. |
Geçen yıl, her dakikada 24 insan daha savaş, şiddet veya zulüm yüzünden evinden olmuştu: Suriye'de bir yeni kimyasal silah kullanıldığı için, Afganistan'da Taliban'ın saldırıları yüzünden, Kuzeydoğu Nijerya'da kızların okullardan Boko Haram tarafından kaçırıldıkları için. | TED | في السنة الماضية، في كل دقيقة نزح 24 شخص من ديارهم بسبب صراع أو عنف أو اضطهاد: هجوم آخر بالأسلحة الكيماوية في سوريا، هيجان طالبان في أفغانستان، اختطاف فتيات من مدارسهن شمال نيجيريا من طرف بوكو حرام. |
Ülkenin başbakanı Erna Solberg kızların eğitimi için çift yatırım sözü mesajını verdi. | TED | ووصلت الرسالة إلى رئيسة الوزراء إيرنا سولبرج. وتعهدت بمضاعفة الاستثمارات في تعليم الفتيات. |
Mesaj, kızların korkak, erkeklerin ise gözü pek olması gerektiğini söylüyor. | TED | وأن الفتيات يجب عليهن الشعور بالخوف والأولاد يجب أن يكونوا شجعان. |
Buna ek olarak iklim bilimciler kızların eğitim ve öğretimini küresel ısınmayı tersine döndürecek 80 faaliyetten altıncısı seçti. | TED | إضافة إلى ذلك، صنف علماء المناخ مؤخراً تعليم الفتيات في المرتبة الـسادسة من أصل 80 حدث لوقف الاحتباس الحراري. |
Sen süper seksi bir kızsın bense seksi kızların kriptoniti gibiyim. | Open Subtitles | أعني، أنتي هذه الفتاة المثيرة جداً وأنا أحمق بالنسبة للفتيات المثيرات. |
Genç kızların Dönüşümü Projesi adında bir oluşum kurduk. | TED | قمنا بخلق مكان يدعى المشروع التحويلي للفتيات اليافعات. |
Taksici, kızların hangi binadan bindiklerini söyledi ve kapıdaki adam kimliklerini teşhiş etti. | Open Subtitles | لكنّه أعطانا رقم المبنى الذي إلتقط الفتاتين منه، ولقد تعرّف عليهما البوّاب هُناك. |
Baldız, beraberce senin kızların, evlenebilir.. | Open Subtitles | أدعو لك بأن تتزوج بناتك الاثنين وزوجة الأخ، اتمنى التوفيق.. |
kızların ikisi de işten ayrıldı, bu da senin ücretsiz fazla mesai yapacağın anlamına geliyor. | Open Subtitles | هاتان الفتاتان تركتا العمل بدون سابق إنذار .. لذا سيكون لديكِ أعمال إضافية عديدة تقومين بها |
Şu üniversiteli kızların hepsi, sokağa düşmenin bir adım uzağındalar. | Open Subtitles | بنات الكلية هم جميعاً على بعد خطوة واحدة من الشارع |
Yazıcı kızların binaya giriş izni var ama takımı bilmiyorlar. | Open Subtitles | ويسمح لفتيات ستينو بالتواجد في البناء، لكنهم لا يعرفون شيئًا |
Jack , senden beni bunu takarken bir resmimi yapmanı istiyorum şu Fransız kızların gibi... | Open Subtitles | أريدك أن ترسمني مثل فتياتك الفرنسيات مرتدية هذا |
Sana bir kaç resim gösterirsek, bize kızların kimliklerini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | إذا جَلبنَاك بَعْض الصورِ، تَكُونُ قادر على هويةِ التي البناتِ لنا؟ |
Şimdi dünyayı dolaştığınızda, sık sık yapıyorsunuz bunu, kadınların ve kızların yerini nasıl görüyorsunuz? | TED | على اعتبارك تدورين حول العالم بصورة مستمرة كما تقدرين فيما يخص منحى النساء والفتيات حول العالم ؟ |
Annelerin kızların okulu olmasını isteme sebepleri şuydu: bir kız çocuğu okula yürürken tecavüze uğrarsa anne suçlanırdı. | TED | والسبب في أنهم يريدون المدرسة للبنات لأنه عندما تتعرض فتاة للاغتصاب في طريقها إلى المدرسة، تلام الأم لذلك. |
Bayan Archer, size yalvarıyorum. O kızların artık kimsesi yok. | Open Subtitles | سيّدة آرثر, أتوسّل إليك أولئك البنات لَيْسَ لَهُنّ أحد الآن |
Bununla birlikte küçük kızların ne kadar çabuk büyüdüğünü dikkate almadım. | Open Subtitles | ،مع ذلك هناك شيء تغاضيت عنه كيف لفتاة صغيرة أن تكبر بسرعة |
Ve bunlar da senin güzel kızların olmalı. | Open Subtitles | و اكيد هاتان ابنتاك الرائعيتن. |