Nick Berg'in kafasının kesilişini ilk gösteren, El Kaide'ye bağlı web sitesi birkaç gün içerisinde yoğunluk sebebiyle kapanmak zorunda kaldı. | TED | موقع تنظيم القاعدة كان أول من بث عملية قطع رأس نيك بيرغ. ثم أُغلق بعد يومين بسبب الضغط الزائد على الموقع. |
Atın üzerinde dik duramadım, at büyük bir adım attı ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım. | TED | لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج. وعندما نزلنا خطوة كبيرة، اندفعت للأمام وضربت بوجهي خلف رأس الحصان. |
Ona yok olmasını söyle. Eğer kafasının uçmasını istemiyorsa tabi. | Open Subtitles | قل لها ان ترحل, إلا إذا كانت تريد نسف رأسها |
Orada hayatı bitmişti ama kafasının içinde... bir chiple bu zamanda. | Open Subtitles | لقد أنتهت مدة صلاحيتها، لكن فى رأسها مخزون ذاكرة لهذا الوقت |
Brandi kafasının arkasından vurulmuş. Bu da demektir ki sadece söyleneni yapıyordu. | Open Subtitles | قتل براندي في الجزء الخلفي من الرأس مما يدل على أنها تراجعت. |
Tatlım, akşam yemeğin masada ablanın kafasının yanında. | Open Subtitles | عزيزي، هناك عشاء على الطاولة بجانب رأس أختك مباشرةً |
Anlıyorum. Asla birinin, kafasının içinde olup bitenleri bilemezsin. | Open Subtitles | فهمت لا تعلم مالذي يجري بداخل رأس شخص ما |
Hocanın kafasının kopma fikrine gülebilmeyi dilerdim. | Open Subtitles | ليتني استطعت الضحك على فكرة قطع رأس معلّمة. |
İnan bana, bu adamın kafasının içinde olanlar eğlencenin bir parçası değil. | Open Subtitles | حتى أكون داخل رأس ذلك الرجل لم يكن وقتاً ممتعاً بالتأكيد |
Hiçbir şey bu çocuğun kafasının altın tepside sunulması kadar hayatımı kolaylaştıramazdı. | Open Subtitles | كل ما أتمناه هو تقديم رأس هذا الصبي للعدالة على طبق من فضة لكنني فقط لا أصدق ذلك |
Maktülün sağ kolunu kafasının üstüne sol kolunu da yanına koy. | Open Subtitles | مدي ذراع الضحية اليمنى فوق رأسها و ذراعها اليسرى الى جنبها |
80 yaşında bir kadın hakkında bir hikaye duydum, bacakları kırılmış ve yuvalarından çıkmış ve kafasının üzerinde dolanmış halde duruyordu çünkü öyle tecavüz edilmişti. | TED | سمعت عن إمرأة تبلغ 80 عاماً قدميها كسرتا وسحبت من مقابضها ولفت على رأسها كما اغتصبها جنود كذلك |
Eğer kızılcık sosu sanarsa kafasının kiraz çekirdeği ile dolu olduğunu söyle. | Open Subtitles | لو إعتقدت أنها صلصة الفراولة أخبرها أن لديها الكثير من الكرز في رأسها |
Biliyorsun, Tracy'nin kafasının içine gömülmüş çok derin travmalar vardı. | Open Subtitles | أتعلمين حصلت تريسي على صدمة عميقة مدفونة داخل رأسها |
Onu ormana götürüp... kafasının arkasına bir kurşun sıkarak acı çektirmeden öldürmek olur. | Open Subtitles | هل كان علي أن أخذها الى الغابه و أطلق عليها النار بلا رحمه في رأسها |
Burada yazıcı kafasının ileri geri hareket ederek bu yapıyı bastığını görüyorsunuz, bu yapının çıktısını almak yaklaşık 40 dakika sürüyor. | TED | ويمكنكم أن تروا هنا الرأس الطابعة وهي تتحرك وتطبع هذا التركيب، ويستغرق الأمر حوالي 40 دقيقة لتطبعه. |
Burada bir 3D yükseltici de var böylece yazıcı kafasının her seferinde bir sıra ilerlemesini sağlıyor. | TED | ثم هناك الرافعة ثلاثية الأبعاد التي تنخفض طبقة بطبقة كلما تحركت الرأس الطابعة. |
Bruce Wayne yatak odasında iken bir yarasa kafasının üzerinden uçuyor, ve o da bunu Batman olmak için bir işaret olarak görüyor. | TED | وبروس وين الذي كان في غرفة نومه طار فوق راسه وطواط فتكهن انه سيغدو الرجل الوطواط |
Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu. | Open Subtitles | هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته |
kafasının içi anılarla dolu ve yapacak hiç bir şeyi yok. | Open Subtitles | رأسة تنفجر بالذكريات و و لا شيء يُمْكِنُ أَنْ يَعمَلُة حوله |
kafasının kontrol edildiğinden emin olun. | Open Subtitles | تأكّدْ بإِنَّهُ يَحْصلُ على رأسهِ ذو مربعاتِ. |
Gafletle düşündüm ki kardeşinizin kafasının bedeninden ayrılıp toprağa düştüğünü ve bedeninin akbabalara bir ziyafet olduğunu hayal ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنا بحماقة افترضت أنك كنت تحلم برأس أخيك ..وهي تتدحرج في التراب وجسده، وليمة للنسور |
Onları o zaman ve orada yapıyor gibi görünüyordu, ama kafasının bir yerinde bu notalar baştan beri hep vardı. | Open Subtitles | كان يبدو وكأنه يشكلها وهو يجلس امام البيانو ولكن فى مكان ما داخل رأسه كانت تلك النغمات مدونه طوال الوقت |
Birisi kafasının arkasına sıkmış. | Open Subtitles | كان أحدهم قد أطلق رصاصة في الجزء الخلفي من جمجمتها. |
Evet, sınırda genç ortağının kafasının nasıl uçtuğunu duydum. | Open Subtitles | نعم سمعت عن شريكك الذي نال رصاصة برأسه عند الجدود |
kafasının içine girmeye çalışıyordu tek gözlü Sıçrayan hakkında bildiklerini araştırıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول الدخول الى راس بين ليعلم مايعرفه بين عن السكيتر ذو العين الواحده |
Hangisi beş kafalı hidranın hangi kafasının kesileceğini biliyor? | Open Subtitles | أياً منهم يعرف أي وريد يقطع للهيدرا ذات الخمس رؤوس ؟ |
Aynız amanda kafasının arka kısmındaki görme alanının da aktif hale geldiğini görüyorsunuz, çünkü baktığı şey bu, kendi beynine bakıyor. | TED | وكما ترون الجزء البصري من الدماغ فعال هناك في القسم الخلفي من الراس لانه يرى دماغه |
Yakalanan birisi olursa kafası lahanayla kaynatılır ve kulak memeleri kafasının etrafında gerdirilir. | Open Subtitles | أى شخص يقبض عليه سوف توضع رأسه فى الماء المغلى وسوف تمتد أذنهم حول رأسهم |