Oyun oynadıkça, daha iyi karar verme yetisine sahip oluyoruz. | TED | نطور قدرات أفضل على اتخاذ القرار إذا لعبنا أكثر. |
karar verme aşamasından tam teşekküllü plan yapmaya hızlı bir geçiş yapmıştım. | TED | انتقلت من مرحلة اتخاذ القرار إلى التخطيط الكامل بسرعة كبيرة. |
Zor bir karar verme aşamasında olduğunun farkındayım ama gelecekte... | Open Subtitles | ذا، أفهم أن عليكِ اتخاذ القرارات الصعبة، لكن في المستقبل، |
Ve şu tek bir öpücüğün karar verme becerimi elimden alacağını biliyorum. | TED | أعرف أن قبلة واحدة تستطيع إلغاء كل قدرتى على إتخاذ القرار |
Birincisi, benim için neyin iyi olduğuna karar verme hakkın yok. | Open Subtitles | أولا, ليس لديك الحق لتقرر ماهو جيد بالنسبة لي |
Ben bir nörobilimciyim ve karar verme sürecini araştırıyorum. | TED | أنا عالمة أعصاب، وأقوم بدراسة صنع القرار. |
İsteseniz de istemeseniz de radikal şeffaflık ve algoritmik karar verme hızla geliyor ve hayatınızı değiştirecek. | TED | شئتم أم أبيتم، الشفافية المطلقة وخوارزميات اتخاذ القرار ستتغلغل سريعا في حياتكم، وستغير حياتكم. |
Aslında bu karar verme sürecimizin büyük bir kısmını oluşturuyor. | TED | تلعب دورا هاما جدا في ايصال الفكرة .. او اتخاذ القرار |
Herşey yoluna girerken karar verme vaktimin geldiğini anladım hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir karar. | Open Subtitles | مع كل ما يجري، قررت اتخاذ القرار الذي سيغير حياتي للأبد |
Nöro-evrimsel karar verme sistemlerindeki ihtiyat prensibiyle ilgili sunumunuz var. - Evet öyle. | Open Subtitles | أنت تُقدّم البحث حول المبادئ الوقائيّة في أنظمة التطوّر العصبي في اتخاذ القرارات. |
Burası tüm karar verme süreçlerinizin gerçekleştiği yerdir. | TED | هنا حيث تتم جميع عمليات اتخاذ القرارات. |
Fakat, etik karar verme veya karakter inşa etme, veya yanlıştan doğruyu ayırt etme üzerine tartışmalar nerede? | TED | ولكن أين هي النقاشات حول اتخاذ القرارات الأخلاقية الصائبة، أو بناء الشخصية، أو كيفية التفريق بين الصح والخطأ؟ |
Evlenmek ya da kendi barını açmak için karar verme vakti. | Open Subtitles | وقت إتخاذ القرار سواءً أتنوي الزواج أو أن تفتحِ حانتك |
Muhakeme gücünü gölgeliyor ve doğru karar verme kabiliyetini kısıtlıyor. | Open Subtitles | و هو يؤثر على حكمها و يجعلها محتارة في إتخاذ القرار |
Anne, mahkeme hâlâ karar verme aşamasında. | Open Subtitles | آن , المحكمة مازالت مجتمعة لتقرر حكمك. |
Biriktirmedeki bu büyük değişiklikler karar verme çevresini değiştirmemizden kaynaklanıyor. | TED | هذه التغييرات الكبيرة في سلوك الادخار كانت بسبب حقيقة أننا غيرنا بيئة صنع القرار. |
Herşeye kendi başına karar verme. | Open Subtitles | لا تقرر كل شيء بنفسك! |
Önüne geçmek istiyorsanız bu ilişkiye devam etmek için bir karar verme vakti geldiğinde onun fikri çok önemli olacak. | Open Subtitles | وإذا أردت الوقوف بطريقه.. لنقل إنه حين يحين الوقت لاتخاذ قرار.. حول رغبتنا بإقامة علاقات بيننا.. |
Zayıf, insan tarafının karar verme yeteneğini etkilemesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد تركت جانبك البشري يؤثر على قراراتك الصائبة |
Hemen karar verme. | Open Subtitles | لا تقرّر الآن |
Şapkanı giymeden, bu sınavın devam edip edemeyeceğine karar verme yetkisine sahip değilim. | Open Subtitles | لا أملك الصلاحية لأقرر إذا ما كان .. الاختبار سيكمل من غير ارتدائك لقبعتك |
karar verme vakti Damon. Onu öldürmek ister misin, yoksa ben mi yapayım? | Open Subtitles | إنّه الأوان لاتّخاذ قرار يا (دايمُن)، أتودّ قتله، أم أقتله أنا؟ |
Senin de aramıza katılma ve hayatın için ne yapacağına karar verme vaktin geldi. | Open Subtitles | وحان الوقت لتنضم إلينا و أن تقرر ماذا تريد أنت تفعل في حياتك |
Otomatikleşen karar verme tarzından dolayı , ki buda lüzumsuz yere insan faktörünün müdahalesini engeller, - | Open Subtitles | ولذلك بسبب الآليه وعملية إتخاذ القرارات الغير قابلة للنقض والتى تحكم ... .... |
Zor bir zamanda aileyi karar verme ıstırabından kurtarmak için. | Open Subtitles | هذا من شان تحفظ الكثير من القرارات الصعبه للعائله |
Buraya benimle birlikte çalışmak için geldin ve artık karar verme vakti. | Open Subtitles | اذا هذا الوقت لتقرري اذا كنتِ معي أم لا؟ |