Seçmenlerin oy kullanmakla artık ilgilenmemeleri kazara olmuş bir olay değil. | TED | ولم يحدث هذا صدفة أي عزوف الناخبين عن التصويت بعد الآن |
oy vermek, sahip olmak istediğimiz gücü üretmemize yardımcı olur. | TED | التصويت يساعدنا بأن نوّلد القوة الكامنة التي طالما حلمنا بها. |
Yine de sadece çok az sayıda kişi oy kullanabildi. | TED | ومع ذلك، فإن عددًا قليلًا جداً هو من يمكنه التصويت. |
Peki eğer sana oy verirsem, şu fıskıyeden kurtulacağımıza söz veriyor musun? | Open Subtitles | .. حسناً، إن قمت بالتصويت لكِ أتعدينني أنكِ ستتولّين أمر النافورة ؟ |
Pazardan öğrendiklerimiz, çok seslilik ve oy savaşları bu boğucu gelişmeyi durdurabilir. | TED | يمكن للنتائج الاقتصادية والأفكار الديمقراطية والنزاعات من أجل الأصوات أن تعيق التقدم. |
Aramızda üç salak oy kalmış. oy pusulasında adı bile yoktu. | Open Subtitles | ثلاث أصوات حقيرة ، حتى إن اسمه لم يكن في القائمة |
Kural uygun münazarada, tartışmalı olmayan hiçbir şey konuyu oluşturmaz: oy verme yaşının yükseltilmesi, yasa dışı kumar gibi. | TED | لذا، في المناظرة الرسمية، ليس هناك موضوع ما لم يكن مثيرًا للجدل، كأن نزيد سن التصويت أو نحظر القمار. |
O zaman bile oy kullanma hakkı sadece beyaz kadınlarla sınırlıydı. | TED | وحتى ذلك الحين، مُنح حق التصويت بشكلٍ أساسي للنساء البيض فحسب. |
Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey, oy vermenin aşırı derecede önemli olması. | TED | شيئًا آخر علمنا إياه السيد روس، وهو أن التصويت أمرٌ في غاية الأهمية. |
Grubumuz icinde kendi kendine gelismis olan bir metod Silmek icin oy sayfasi. | TED | ولذا فقد نشأت الطريقة عضوياً داخل المجتمع وهي التصويت من أجل حذف صفحة. |
O eyalette kazanmasının ayrı bir önemi olacak çünkü Tennessee son 50 yılda sadece bir kere kazanamayan adaya oy verdi. | Open Subtitles | تينيسي. الفوز في تلك الحالة سيكون ذو أهمية مضاعفة لمرة واحدة فقط في السنوات ال 50 الماضية فشلت تينيسي في التصويت |
Adı halen oy pusulasındaydı ve insanlar onun için oy vermeye alışmıştı. | Open Subtitles | كان اسمه لا يزال في بطاقة التصويت وإعتاد الناس على التصويت له |
Ben daha oy verme şartlarına uygun değilim. 12 yaşındayım. | Open Subtitles | أنا لست بعمر يسمح لي بالتصويت أنا بعمر 12 سنة |
Şey, mutlak çoğunluk değil, fakat sana daha çok oy çıktı. | Open Subtitles | حسناً ، إنها ليست الأغلبية بالتحديد و لكن لديك أكثر الأصوات |
Aramızda üç salak oy kalmış. oy pusulasında adı bile yoktu. | Open Subtitles | ثلاث أصوات حقيرة ، حتى إن اسمه لم يكن في القائمة |
Komisyon, içinde bulunduğumuz 1973 yılı itibariyle maymunların ... insanlara düşman olduğuna dair elle tutulur kanıtlar olmadığını, oy çokluğuyla kabul etmiştir. | Open Subtitles | عن طريق تصويت الأغلبية ، اللجنة لا تجد أدلة قوية عن العداوة من قبل القرود نحو البشر بنهايتنا سنة 1973 من إلهنا |
Adını yazamazsan oy vermek için kayıt da olamazsın. Söyle bakalım, Lily. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تسجلي للتصويت إذا لم يكن بإمكانك أن تكتبي اسمك |
89'da hatırlıyorum da, oy pusulalarını saymayı bile bitirememişlerdi sabah saat 3'e kadar. | Open Subtitles | اتذكر في العام 89 لم يكونوا يكملوا عد اوراق الاقتراع حتى الثالثة فجراً |
Durun bakalım. Avukatım bunları inceleyene kadar oy falan kullanmıyorum. | Open Subtitles | مهلاً، أنا لن أصوت إلى أن ينظر مُحاميّ في القضية. |
Bundan sonra eminim, Santa Barbara'da sana oy verecek tek kişi ben olacağım. | Open Subtitles | بعد ذلك، أنا متأكد من انا الوحيد في سانتا باربارا راح يصوت لك |
Eğer ben o jüride olsaydım. Hapse gönderilmesi yönünde oy kullanırdım. | Open Subtitles | فإذا كنتُ مكان هيئة المحلفين عند سماع ذلك، أنني أعطي صوتي لجانب الإدانة |
Hadi bu devrimi oy vererek gerçekleştirelim ve bunu yaşarken biraz eğlenelim. | TED | دعونا نصوت لهذه الثورة لِتُوجد، وبينما نحن في ذلك، دعونا نستمتع قليلاً. |
15 oy bu seçmenlerin ikinci tercihi olan Doğu üssüne dağıtılıyor ve toplamda 32 puan veriliyor. | TED | تم تخصيص 15 صوت للخيار الثاني لهؤلاء المنتخبين، القاعدة الشرقية، تلقت ما مجموعه 32 صوتاً. |
Inkatha'nın seçime geç girmesi adayların oy pusulalarına ekleneceği anlamına geliyordu. | Open Subtitles | دخول الإنكاثا المتؤخّر في الإنتخابات يعني أن مرشحيها سيُضافون لأوراق الإقتراع |
Gerçek oy ayrımı, Walter aslına bakarsan... bu gece Kaliforniya'da çok yavaş ilerliyor. | Open Subtitles | حقيقة , فرز الاصوات , ياولت سيكون بطئ للغاية الليلة , في كليفورنيا |
Bana oy vermeyin de ne yaparsanız yapın. Bu nasıl oldu? | Open Subtitles | مهما أردتم فعله , لا تصوتوا لي ما رأيكم بهذا ؟ |