"senin hakkında" - Translation from Turkish to Arabic

• عنك
• عنكِ
• بشأنك
• عنكَ
• بشأنكِ
• بخصوصك
• يتعلق بك
• عنكى
• حيالك
• تجاهك
• عن نفسك
• نحوك
• يتعلق بكِ
• بشانك
• تتعلق بك

Olabildiğince az "mış gibi" yapalım. senin hakkında bir makale yazmak istiyorum.
دعينا نأخذ الحد الأدنى من التظاهر سوف أحتاج أن أعمل عمود عنك.

Biliyor musun? Bu şapka ve senin hakkında bir şarkı yapacaklar.
هل تعرف ، أنهم سيألفون أغنية عنك و عن هذه القبعة

Madem senin hakkında yine yazacağımı biliyordun, bütün bunlar niye?
إذا كنت تعرف أننى سأكتب عنك فلماذا فعلت كل ذلك؟

Bak, eğer şimdi başlatırsak herkes senin hakkında konuştuğunu bilecek.
اسمعي ، إذا أطلقناه الآن فسيعلم الجميع أنها تتحدث عنكِ

İnsanları tanıdığımı bilmek hoşuma giderdi; ama senin hakkında yanılmışım.
كنت احب كوني اعرف حقيقة الاشخاص لكنني كنت مخطئا بشأنك

Eğer senin hakkında yazmam gerekirse, bu biraz sicilin dışında olacak.
وإن اضطررت الى كتابة تقرير عنك فسوف ألسعك من خلال سجلك

senin hakkında konuşuruz ama seni evlat edinişimizle ilgili sorular sorarsa...
لا نمانع في الحديث عنك لكن إذا بدأت تسأل عن التبني

Birkaç kere, senin hakkında söylememem gereken bazı şeyler söyledim.
مرتان قلت بعض الأشياء ما كان يجب أن أقولها عنك

- Ben senin hakkında ne düşünüyorum biliyor musun? - Seni dinliyorum!
ـ حسنا؛ أنا يمكنني أن أفعل نفس الشئ عنك ـ من فضلك

Başlamadan önce benim senin hakkında bilmem gereken bir şey var mı?
هل هناك اى شىء عنك يجب ان نعرفه قبل ان نتشارك ؟

Bu senin ikilemin ve senin hakkında bildiklerim tam da olması gereken yerdeler ve ortadan kaybolursam, anında yayınlanacak.
هادي هي نكبتك المعلومات اللى بأعرفها عنك راح تظل في مكانها لوقت الحاجة وأكيد رح تظهر في وقت اختفائي

Tamam, her şekilde, Roger'ın senin hakkında bildiği bir şey.
حسنا. حسنا، فى كلتا الحالتين، فإن روجر يعلم شيء عنك

Sen bizim hakkımızda her şeyi biliyorsun, biz senin hakkında biliyoruz.
أنت تعرف كل شئ عنا و نحن نعرف كل شيء عنك

Biliyor musun, Mary Beth, senin hakkında bir şey bilmediğimi farkettim.
اتعرفين ماري بيث لقد أدركت للتو انني لا اعرف شيئا عنك

Genç hemşirelerimizden biri senin hakkında can sıkıcı şeyler söyledi Abby.
أحدى من الممرضات كانت تقول بعض الأشياء المثيرة للقلق عنك, آبي

Bu kasabada kimsenin bilmediği bazı bilgilerim var senin hakkında.
وأنا أعرف معلومات عنك لا أحد في هذه البلدة يعرفها

Benden sır saklamana gerek yok. senin hakkında düşündüğünden fazlasını biliyorum.
لا داعي لكتمان الأسرار عنّي فأنا أعرف عنكِ أكثر ممّا تعتقدين

İnsanların senin hakkında söylediği kötü şeyleri öğrenme çaban sadece acı getirir.
بحثكِ عما يقوله الناس عنكِ من أشياءٍ سيّئة، لا يسبب إلا الألم.

Ama ı eğer senin hakkında ı'm endişeli çok yapamaz.
لكن لا يمكنني فعل ذلك إذا كنت سأقلق بشأنك أيضاً

senin hakkında hâlâ bilmediğimiz çok şey olduğunu fark ettim.
بدأتُ إدركُ أنهُ لا يزال هُناك الكثير لا نعرفهُ عنكَ

Sorun yok. senin hakkında değildi.
طرح الأسئله بشأن طالبه نحن بخير,لم يكن بشأنكِ

senin hakkında. Sana, bize nasıI kötü davrandığı hakkında.
انها بخصوصك , بخصوص معاملته لكِ و لنا جميعاً

Bu artık bir hikaye değil. Bu senin hakkında.
ليس الأمر متعلق بالقصه الآن بل هذا يتعلق بك أنت

Çok zor çünkü senin hakkında sadece söylentiler var.
لكنّه صعب لأن لا يوجد دليل مسموع وحيد عنكى

Paranı bu şekilde harcarsan, senin hakkında endişelenmeme gerek kalmayacak.
تنفقُ مالاً كهذا القدر , فلـن يتحتم عـليّ الـقلقُ حيالك.

O prezervatifin sonunun_BAR_ne olduğu konusunda ciddi kuşkularım var... ve senin hakkında da ciddi kuşkularım var.
فأننى اشك في نهاية هذة القصة و شكوك أخرى تجاهك

senin hakkında, daha önce hiç aklına gelmeyen pek çok şey söyleyebilirim.
أستطيع إخبارك بالعديد من الأمور عن نفسك والتي لم تدرك أنت حتى وجودها بك

Ailen ve senin hakkında düşündüklerim hariç. O yalan değildi.
فيما عدا شعوري نحوك ونحو عائلتك هذا لم يكن كذبة

- Hey, bu senin hakkında değil!
! الأمر لا يتعلق بكِ - لن تخبره -

senin hakkında düşünmeyi kesemezdim.
انا لااستطيع ان اتوقف عن التفكير بشانك

İki FBI ajanı senin hakkında bana soru sordular.
عملاء المباحث الفيدراليه إنهالوا علىَ بأسئله تتعلق بك