Ayrıca bağımsız psikolog grubu başkanlığında bir soruşturma kurulu kurduğumu söyle. | Open Subtitles | وقال أنه أنشأ لجنة تحقيق من قبل مجموعة من علماء النفس |
Bir soruşturma olacak Magnascopics'te dün gece ne oduğuna dair. | Open Subtitles | سيكون هناك تحقيق داخل ما حدث في ماجناسكوبيس ليلة أمس. |
Koreliler arasında ortak bir soruşturma yürütme çabaları sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | الجهود الرامية الى اجراء تحقيق مشترك بين الكوريتين قد فشلت |
Yasadışı bir araştırmadan dolayı iki yıl önce soruşturma geçirdi, ama ne yazık ki soruşturma hiçbir şeyi açığa çıkaramadı. | Open Subtitles | محققينا تحققوا منه لسنتين لأبحاثه الغير شرعيه عن لأستنساخ ولسوء الحظ . هذه التحقيقات فشلت في إظهار أي تهم ضده |
- Evet ama soruşturma açarsa da onu riske atabilir. | Open Subtitles | نعم ، وهذا يضع التحقيقات مُسجلة يمكن ان تضعه بخطر |
Ofisim polis birimindeki sayısız suçlamalarla ilgili bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | إن مكتبي يقود تحقيقاً في عدة تهم داخل دائرة الشرطة |
Federal yayın ajanslarının çalışmaları... hakkında genel bir soruşturma açılacaktır. | Open Subtitles | لإجراء تحقيقات عامة في كلّ ما يتعلق بعمليات الهيئات التنظيمية |
Sorgu yargıcının soruşturma metni kamuya ait kayıt olarak tutuluyor. | Open Subtitles | نتائج تحقيق المحقق هو ما رآه كل العامة من الناس |
Şu an yapmamız gerektiği gibi, dahili bir soruşturma yürütmüşüz... izlenimi verir Christian. | Open Subtitles | يَعطي ظهورَ تحقيق داخلي مسؤول، الذي ما نحن مِنْ الضروري أَنْ نَعمَلَ، كريستين. |
Bu davranışın nedeniyle hakkında soruşturma açılacak, iki haftalığına ücretsiz açığa alındın. | Open Subtitles | انت موقوف عن العمل لمدة اسبوعين بدون راتب بانتظار تحقيق بشأن سلوكك |
Devam eden bir soruşturma var efendim. Detaylı bilgi veremeyiz. | Open Subtitles | إنه تحقيق جاري يا سيدي لا يمكننا الإدلاء بأية تفاصيل |
2008'de bir soruşturma açtık, ama çabucak faili meçhul hale geldi. | Open Subtitles | لقد فتحنا تحقيق فى 2008 لكنه سريعا ما اصبح قضية باردة |
Senin gibi ahmaklar yüzünden işe yaramaz bir soruşturma oldu. | Open Subtitles | بفضل الجهلة أمثالك نحصل على توبيخ بسبب تحقيق أولي سيء |
- Bir soruşturma için iki gün daha şehirde olacağım. | Open Subtitles | انا فى المدينة لمدة يومين لاجراء بعض التحقيقات نعم ؟ |
Ordu Kriminal soruşturma Komutanlığı yetkinin kendilerinde olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنهم من قيادة التحقيقات الجنائية ويدعون أن القضية من إختصاصهم |
2016'nın ilkbaharında, Apple ve Federal soruşturma Bürosu (FBI) arasındaki yasal bir savaş, tüm dünyanın dikkatini çekti. | TED | في ربيع سنة 2016، معركة قانونية بين شركة أبل ومكتب التحقيقات الفيدرالي لفتت انتباه العالم. |
Mahkeme sistemimizdeki apaçık yolsuzlukları temizlemek için tam kapsamlı bir soruşturma başlatacağım. | Open Subtitles | سوف أفتح تحقيقاً موسعاً في تطهير في الفساد الواضح في نظامنا القضائي |
Ne yani, soruşturma olmayacak mı ceset falan yok mu? | Open Subtitles | ماذا إذاً، أليس هناك تحقيقات ولا جثة ولا أي شيء؟ |
Müvekkilimi alıp gideceğim... ve resmi soruşturma açılana kadar geri getirmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخرج مع موكلي الأن حتى يكون هناك صفة رسمية للتحقيق |
Müfettiş, acilen kapıcı çocuk hakkında soruşturma başlatmanızı ve onu tutuklamanızı öneririm. | Open Subtitles | والآن اقترح عليك ياسيدى المفتش القيام بتحقيق فورى عن الصفحة وقم بالقبض عليه. |
Sigorta şirketi de soruşturma yapmış ve ortada cinayet ya da Anuk ve eşinin öldüğüne dair kanıt olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | شركة التأمين أجرت تحقيقا وخلصت الى أنه ليس هناك دليل على كون الحادث مدبرا أو أن أونك و زوجته متوفين |
Okul kurulu bir şeylerin değişmesi gerektiğini ifade ederek bir soruşturma başlatıyor. | Open Subtitles | مجلس إدارة المدرسة بدأ تحقيقًا ويقول بأن أمرًا ما يجب أن يتغير. |
Yanisi, içiyor olmama ve soruşturma hakkında sezilerim olmasına epey kızdığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكّر أنّك كنت مستاءٍ منّي جداً لأنّني كنت أشرب وبسبب نتيجة تحقيقنا |
soruşturma zaman alacağı için sabırlı olmanızı isteyeceğiz. | Open Subtitles | فى النهاية يجب أن نطلب منكم الصبر لأن التحريات ستتطلب وقتا |
Devam eden bir soruşturma olsa da, mutabakat sağlanmış görünüyor. | Open Subtitles | لا يزال الإستجواب جارياً والإتقاق يبدو واضحاً |
Çalışmamızdaki gençlerin yüzde 70'inden fazlası polislerin onlarla "arkadaş olmayı" denediğini veya soruşturma esnasında onlara yardım eli uzattıklarını söyledi. | TED | أكثر من 70 بالمئة من المراهقين في بحثنا قالوا أن الشرطة حاولت التقرب منهم أو عرضوا الرغبة في مساعدتهم خلال الاستجواب. |
Bakın, orada ya da burada bir şekilde onları soruşturma açmaya zorlayacağız. | Open Subtitles | انظر، هنا أو هناك سنجبرهم على الإمتثال لتحقيق |
Federal soruşturma Bürosu telefonunuz kapalıyken bile konuştuklarınızı duyabilir. | Open Subtitles | المكتب الفيدرالي للتحقيقات يمكنه سماع كل شئ تذكره حتى لو كانت هواتفكم مغلقة |
Aynı zamanda IRS vergi dolandırıcılığından hakkında soruşturma başlattı | Open Subtitles | فى الوقت نفسه قامت مصلحة الضرائب بالتحقيق معه للتهرب من الضرائب |