"zor bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من الصعب
        
    • عصيب
        
    • عصيبة
        
    • شاق
        
    • يصعب
        
    • شاقة
        
    • صعبه
        
    • قاسٍ
        
    • صعب في
        
    • عصيباً
        
    • شاقاً
        
    • شيء صعب
        
    • صعبة في
        
    • كان صعبا
        
    • كان صعباً
        
    Grubu temsil ediyordun ve belki senin de bu şekilde, algılanıcağın düşüncesi çok korkunç, alışması çok zor bir düşünceydi. TED أنت مثلت مجموعة كان هذا أمرٌ من الصعب تقبله والتعامل معه و كان هناك احتمال أن يُنظر إليك بالطريقة نفسها
    Her zaman siz -- açlığı düşününce, bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz. TED عادة يبدو من الصعب التفكير بمشكلة الجوع ومن الصعب التفكير بمشكلة الجوع .. لأننا عادة نفكر بالطعام طيلة الوقت
    Doğrusunu söylemek gerekirse, zor bir sabah geçirdim ve kendimi yorasım hiç yok. Open Subtitles بصراحة، لقد كان صباح عصيب وأنا لا ارغب في بذل الكثير من الجهد.
    Tam 9/11 ertesiydi ve New York şehri zor bir dönemden geçiyordu. TED كان هذا بعد الحادي عشر من سبتمبر؛ كانت المدينة تمر بظروف عصيبة.
    Maaşları iyiydi, ama onlarınki zor ve çoğunlukla tehlikeli bir yerde hâlâ izole edilmiş ve zor bir hayat. TED كانوا يتلقون رواتب جيدة، و لكن بالنسبة لهم فهي حياة عزلة صعبة داخل عنصر خطير و شاق على الأغلب.
    Clark, istersen vazgeçebilirsin ama unutma, vazgeçmek bırakması zor bir alışkanlıktır. Open Subtitles يمكنك اللانسحاب إذا أردت ،لكن تذكر الانسحاب عادة يصعب الإقلاع عنها
    zor bir doğum oldu, ama Şehzade'mizin sıhhati yerinde maşallah! Open Subtitles ‫كانت الولادة شاقة‬ ‫لكنّ الأمير بصحّة جيّدة، ما شاء الله‬
    zor bir oyundu ama siz çok iyi oynadınız, çok yeteneklisiniz. Open Subtitles من الصعب جدا ضرب الكرة يبدو انك تمتلك مهارات دفينة حقا
    Düşündüklerini ifade etmek, düzgünce düşünmen daha zor bir hal alacak. Open Subtitles سيكون من الصعب عليكِ التعبير عن أفكـــارك, أنْ تفكّري بشكــــل واضح.
    Fiziksel bir otopside, bu parçaları bulmak için organların arasını eşelemeniz gerekir, ki bu oldukça zor bir şeydir. TED اثناء التشريح الفعلي لانه من الصعب عادة التشريح والبحث عن صورة ملائمة لاستخراج الرصاص من الجسد
    Onlar için sosyalleştirmek ve birlikte çalışmak daha da zor bir hal aldı. TED و اصبح من الصعب عليهم ان يجتمعوا و اصعب عليهم ان يتعاونوا
    Sabahın kalkar kalmaz hatırlamak için oldukça zor bir şeydi, daha kafeininizi bile alamadan. TED كان من الصعب حقاّ تذكّر ذلك في الصبّاح الباكر قبل أن تكون قد حصلت على الكافيين.
    Bence ikisi de zor bir dönemden geçen iyi insanlar. Open Subtitles أظن إنهما شخصان جيدان، يواجهان وقت عصيب.
    Teşekkürler. Belli ki çok zor bir dönemden geçiyorsunuz. Open Subtitles شكرا , حقيقاً انه وقت عصيب جدا جدا عليكى
    Biraz zor bir gündü Cate. Open Subtitles لقد كان يوم عصيب جداً كيت لقد أستيقظت على الصعاب
    zor bir hafta geçirdiğinizin farkındayım... ama bilmeniz gereken bir şey var. Open Subtitles اسمعوا أيها الطلاب لقد مررتم بأوقات عصيبة هناك شيء يَجِبُ أَنْ تَعْرفَوه
    zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ama başa çıkmanın yolu bu değil. Open Subtitles أعلم أنه يمرّ بأوقات عصيبة لكن ليست هذه هي الطريقة للتعامل معها
    Hadi ama, adamım. Bu zor bir iş. Aşağısı sıcak. Open Subtitles بحقك يا رجل انه عمل شاق و الجو حار بالاسفل
    Kontrol edilmesi zor bir geçmiş oluşturacak olsam iyi bir seçim olur. Open Subtitles لو اردت ان اوجد شخص يصعب التحري عنه فهي ستكون الخيار المناسب
    Çok zor bir işlem ama bir bale gibi. TED أنها عملية شاقة جداً ولكنها كرقص الباليه
    Bu zor bir iş, ama dünya'nın en iyi birkaç adamıyla çalışıyorum. Open Subtitles و هي وظيفه صعبه و لكني أعمل مع أفضل ألأفراد فى العالم
    zor bir karar. Dokusu düzeliyor, ama birden tersine dönebilir. Open Subtitles ذلك إحراج قاسٍ, أعني أن الزرع الجلدي مازال يتحسن, لكن..
    Bu çok zor. Kesinlikle bu zor bir yol. TED إنه صعب في الواقع. وهو بالطبع الطريق الأصعب.
    Gerçekten zor bir gün geçirdim, ve şimdi buradan giderek kendimi ödüllendireceğim. Open Subtitles لقد كان يوماً عصيباً عليّ و الآن سوف أروّح عن نفسي قليلاً بالخروج من هنا
    Üzgünüm, eğer yardımı olacaksa bende çok zor bir gün geçirdim. Open Subtitles أنا آسفة، اذا كان هذا يساعد، كان يومي شاقاً بالعمل
    Ben bu satmak için kullanılan. Taşımak için zor bir öğe hakkında konuşun. Open Subtitles . لقد كنت أبيع هذه الأشياء . أتكلم عن شيء صعب التحرك
    Güç pozisyonunda zor bir işinin olduğunu biliyoruz. TED نعرف أنك حصلت على وظيفة صعبة في مركز قوة.
    Bu gece gerçekten desteğe ihtiyacım var, çünkü, zor bir hafta geçirdim. Open Subtitles واني بحاجة الى دعم نفسي الليلة , لان هذا الاسبوع كان صعبا علي
    Bunu duyduğuma üzüldüm. zor bir durum olmalı. Open Subtitles نعم، أنا آسف لاسمع هذا لابد أن كان صعباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more