"أعد" - Traduction Arabe en Turc

• geri
• tekrar
• söz
• fazla
• daha
• değilim
• yapıyorum
• yeniden
• sayacağım
• hazırlayayım
• dönmezsem
• sayıyorum
• hazırlıyorum
• dönmedim
• artık

Takip güçlerini kanyonlara geri getir. Bu programlar ordan çıkmayı asla başaramazlar.
أعد وحدات المطاردة إلى أماكنها هذه البرامج لم تستطع الهروب من قبل

tekrar basmayı deneyin. "Evet, elimden geldiğince yardım etmek isterim tabii."
أعد الضغط عليها مجدداً انه المربع الموجود في الأسفل الذي يقول

Toplanmış kardeşlerimin önünde sırrımızı öleceğim güne kadar saklayacağıma dair söz veriyorum.
أقسم، مع أخوتي أعد أنني سأكتم الأسرار من هذا اليوم حتى الممات

Bu banliyö trenine daha fazla dayanamayacağım. Hızlı trene binelim.
لم أعد أتحمل هذا القطار البطئ تعال, دعنا نأخذ السريع

Bunu yaptıktan sonra onu bir daha asla sevmediğimi söylemeye cüret etsem mi?
أجروء على الآعتراف بعد أن فعلت ذلك أني لم أعد أحبها ثانية ؟

Düşündüğün birkaç günden daha fazla. artık bir editör değilim.
إنها أكثر مِنْ بضعة أيام، مع ذلك لم أعد محررة

Siz neden sez ediyorsunuz? Şu anda elmalı turta yapıyorum ve tarçınım bitmiş.
عن ماذا تتحدث ,أنا أعد فطيرة التفاح و لم يبقى عندي أي قرفه؟

Ben de oraya gidiyorum. geri dönüp dönmemek umrumda bile değil!
أنا ذاهب من خلال الشاشة لست مهتماً إذا لم أعد أبداً

Tabii artık onunla konuşmuyorum. Çünkü 3 kez yemek davetimi geri çevirdi.
ولأني لم أعد أتحدث إليها رفضت قبول دعوتي على العشاء ثلاث مرات

Bu yaptığını düzeltmenin yolunu bulman gerekiyor. Vücudumu geri vererek beni mutlu et.
يجب أن تعلم كيف تمسح ما قمت به أعد لي قدراتي وسأكون سعيداً

SW: tekrar. E: Mutlu yıllar sana.
ستيفاني: أعد آينشتاين: عيد ميلاد سعيد إليك.

15 yıl önce aldığım ama kendime gelemediğim darbeden sonra bugün tekrar darbe alınca aklım başıma geldi.
بعد حصولي على تلك الضربة قبل 15 عاما ولم أعد إلى صوابي لقد حصلت اليوم على ضربة وأشعر بأنها جعلتني يقض تماما

söz veriyorum ki eğer bunu atlatırsam, bir daha asla evden çıkmayacağım.
أعد بانني لو نجوت من هذا لن أغادر المنزل مرة أخرى أبداً

Çalışma grubundan çıkıp gelmek için elimden gelen her şeyi yapacağıma söz veriyorum.
إني أعد بأن أفعل كل ما في وسعي لترك المجموعه الدراسيه و الحضور

Yemin ederim, ben artık bu ailenin bir ferdi bile değilim.
أنامتأكد أنّي لم أعد حتى جزء من هذه العائلة بعد الآن.

Bakın, fırın satışı için arıyorsanız şu an konuşurken bile yemek yapıyorum.
أنظري، إن كان هذا بشأن بيع الخبز فأنا أعد الكعك بينما نتحدث

Köle ordusunun yok edileceğini... bütün topraklarımızda... yeniden düzen sağlanacağını vaat ediyorum.
انا أعد بهدم جيش العبيد و إستعادة زمام الأمور على كل أقاليمنا

Üçe kadar sayacağım, ya atlarsınız ya da buradan kovulursunuz!
عندما أعد إلى ثلاثة ستقفز لتختفى من هذا المنزل للأبد

Geleceğini bilseydim kırmızı hali serdirirdim. Sana bir içki hazırlayayım.
لو عرفت بمجيئك لفرشت سجادة حمراء دعني أعد لك مشروباً

Saat 10'a kadar masamın başına dönmezsem bu dosya e-mail olarak Torchwood'a gönderilecek.
لو لم أعد إلى مكتبي الساعة العاشرة فسيتم إرسال هذا الملف إلى تورتشوود

Umarım düşünüyorsundur çünkü ben içimden sayıyorum.
آمل أنك تفكر، لأنني أعد هلا انتظرتي لدقيقة؟

Ama merak etme, hemen sana meşhur gümüş dolar kreplerimden hazırlıyorum.
لكن لا تقلق، أنا أعد لك بعضاً من فطائري الفضية المشهورة

Aradan sonra geri dönmedim. Herkes seni arıyor.
لم أعد بعد الأستراحة الجميع كانوا يبحثون عنك

artık kendi gerçeğimi kendim için ve kendi kendime yaşayamazdım.
لم أعد أستطيع عيش حقيقتي من أجل نفسي ولوحدي فقط.